Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
192 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Sevgili okuyucular; huzurlarınızda sizlere sevgi ,saygı ,hürmet sunarım... Neşet Ertaş kitabı anlatacaksak, onun gibi başlayalım dedim:) Yaşar Kemal'in deyimi ile" Bozkırın Tezenesi" ,Büyük usta, gönüllerin adamı Neşet Ertaş'ın hayatını anlatan, kesitler sunan, bu kitap beğendiğim bir kitap oldu. Neden?
Aşkın Son Ozanı
Aşkın Son OzanıSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 2021192 okunma
Ustaya sormuşlar ,”Her şeyimizi kaybettik,şimdi ne yapacağız?”Usta demiş ki, “Al kahveni ,aç Beyaz Lekeyi oku” hihii
Reklam
Ustaya sormuşlar: “Bu kitap bitti ne yapalım?” diye. Usta, kaldırın rafa yenisine başlıyoruz, demiş. O halde başlayalım 🧡📙
"Şevkini kırmayım ya deli oğlan" dedi. "Bu zor bir iştir. İki kürekte, iki kazma sallamada kolların durur. Hele sabahtan ak­şama kadar, mahvolursun. Bilmem ama, dayanabilir misin?" Ustaya: "Dayanırım" dedim. Usta Emiş Bacıyı işaret etti, usulca: "Duymasın, üzülür" dedi. "Duyurmayalım" dedim. Yatsıya doğru Ustalardan ayrıldım. Anama nasıl söyleyece­ğim, ark işinde çalıştığımı? Kıyameti koparır. Koca Saclığın oğlu ark amelesi de olur muymuş, diye basar çığlığı. Söylemerneğe karar verdim. Bir iş buldum derim ama, işçi­lerin başında katiplik işi. Gece, anam uyumamış beni bekliyordu. "İş buldum" dedim. "Bir katiplik işi. Çete Mustafa ark kaz­ dırıyor. Çok işçi geliyor dağlardan. Onların hesaplarını tutaca­ğım." Anam sevincinden ağlamaya başladı. "İşte," dedi, "bu katiplikten kazandığını hiç eve getirme. Hepsini hepsini fıkaralara ver. Ben sana hiçbir şey der miyim? İşte fıkaralara böyle yardım edilir."
Sayfa 23 - Yapı Kredi Yayınları
Canım yumurtayı hiç sevrniyor. Ama yernezsern yumurta­yı anarn kıyarneti koparır. Kalktırn, giyindirn, dışarı çıkıp yüzümü yıkadım. Sofraya oturdurn. Anarn boyuna konuşuyor. Ben aglarnaklıyırn. Lokrnalar bagazırndan gitmiyor. Zorla yiyorurn. Bitse, bitse de şu kahvaltı, kendimi bir Pehlivan Ustaya atsarn. İnsanların zulmünden, kötülügünden, güzelliginden, iyiliginden konuş­sak... Can kurtarıcım Pehlivan Usta. Ustanın yanında çalışsarn... Çoktan beri bunu kuruyorurn. Eskiden, Ortaokula gitmeden Ustanın yanında çalışrnıştırn. Korkuyorum söylemeye. Ustanın işi az. Çok az da kazanıyor. Biliyorum buna çalışma denrnez. Sonraçalışınamakarşılıkparadaverir. Amaonunazolanka­ zancını paylaşmış olurum. Ama bana bir iş gerek. Yoksa kah­rırndan, bu her günkü anarnın halinden çatıayıp ölecegirn.
Sayfa 20 - Yapı Kredi Yayınları
49 syf.
·
Puan vermedi
Zacharius Usta, Cenevre şehrinde yaşayan bir saat ustadır. Ürettiği kusursuz saatlerle ve “saat maşası”nı icat etmesiyle şehrin gururu olmuştur. Bu icatla birlikte çok fazla kibirlenmeye başlar. Tanrı sonsuzluğu yarattıysa kendisinin de zamanı yarattığına inanır. Ancak bir gün sattığı saatler birdenbire durmaya başlar ve ustaya geri getirilir. Bu bilinmeyen durum canını çok sıkar çünkü ürettiği her bir saate ruhundan bir parça verdiğine inanır. Saatler bozuldukça da ölümün onun için yaklaştığını düşünür. Bütün saatleri bozulur sadece çalışan ve ona getirilmeyen bir saat kalır. Oda ölümsüzlük uğruna o saatin peşine düşer. Her ne kadar bu acı sonu kabul etmeyip kaderini değiştirmeye çalışsa da ölüm onun için kaçınılmaz sondur.
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,7bin okunma
Reklam
Büyük pilot olduğunu bilirim. Ama sakın motoru zorlama, hız yapma, düşmanla dalaşma. Ayağını öpeyim. İki kurban yeter." Fazıl gözleri dolan ustaya sarıldı: "Merak etme, sağ döneceğim.
Sayfa 318Kitabı okudu
Şu çağın en büyük derdi insan. Dostu, sevgilisi, iş arkadaşı, akrabası... Seçebildiklerimiz de seçemediklerimiz de dert olabiliyor. Her şey yolunda gitse, insanlar zaman zaman can sıkıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi soruyorlar, neyin var? Paul Auster cevaplıyor: "Benim bir şeyim yok. Doğru insana rastlamadım, hepsi bu." Yeni bir
Meraklı bir keşiş bir ustaya “Yol nedir?” sorusunu sordu. “Hemen gözünün önündedir,” dedi usta. “Niye kendi başıma göremiyorum?” “Çünkü kendini düşünüyorsun.” “Ya sen: sen onu görüyor musun?” “ ‘Ben görmem,’ ‘sen görürsün’ diyerek çift gördüğün sürece gözünün önünde perde olur,” dedi usta. “Ne ‘Ben’ ne de ‘Sen’ olmadığı zaman biri onu görebilir mi?” “Ne ‘Ben’ ne de ‘Sen’ olmadığın zaman onu görmek isteyen kimdir ki?”
FALİF RIFKI'NIN MABEDSİZ ŞEHRİ: ÇANKAYA...
Babam bir gün Ahmed Ustaya sordu: "Ne var, ne yok Ahmed Usta?" - "Efendim, Falih Rıfkı'nın bir makalesi var. Babası hocaymış. Bir hocazâdenin böyle yolunu şaşırmasına ne denir? - "Ahmed Usta, Hazret-i Nuh'un oğlu, babası peygamberken kurtulamadı. Allah muhafaza buyursun, çok dalgalı günlerdeyiz... Ne yazıyor Falih Rıfkı?.." - "Efendim makale uzun, ben gazeteyi okudum; vereyim alın götürün. yalnız yazdığını kısaca söyleyeyim. Diyor ki: Ankara'da yeni yapılan Çankaya'da mabed yoktur. Burası tarihte, mabedsiz kurulan ilk şehirdir... Ve böyle olasıyla iftihar ediyor!"
Sayfa 80 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Mabedsiz Şehir!, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.