ı
her şey bir acının bilincine varmakla başladı.
bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla...
bir el, hep bir şeyler yazdı, biz doğduktan bu yana kağıtlara
şimdi bütün yaşadıklarım karalama kağıtlarında kaldı.
bir kalem kendi kendine yazar bu şiiri.
insanlar işlerine gider, ben acıya giderim.
bir günde bütün isalarımı çarmıha
"Kime göre yetmiş, kime göre altmış yaş?.. Var mı bunun ortasını bulan? Bazılarına göre ömrün yarısı eden otuz beş yaş, kimilerinin nihaî demleri oluyorsa ne ifade eder hayatımızı parselleyen rakamlar?"
"Doğumla ölüm arasında geçen süreye ömür diyoruz müştereken. Ağlayarak geldiğimiz bu koca ömür sahnesinden, ağlatarak çıkıyoruz pervasızca. Nereden bakarsan tezatlar yumağı gel-gitlerimiz."
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Ah uzun yürüyüşler
Ayrılık sabahları
Hiçbir yere çıkmıyor
İstanbul sokakları
Yıllar öğretemedi bana
Aşktan nasıl gidilir?
Yanan bendim ama
Alev aldı bu şehir
Biri söylesin bana
Bu ağrıyı ne dindirir?
İstanbul geçit vermezken
Aşktan nasıl gidilir?
Biri söylesin bana
Bu ağrıyı ne dindirir?
Yanan bendim ama
Alev aldı bu şehir
Üstüme yağan şimdi
İstanbul’un külleri
Aşk çoktan bitti ama
Kalp ağrısı dinmedi
Murathan Mungan