Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
0 kitap okuma ve 1000lerce Alıntı
Sitedeki iyi niyetli arkadaşları bir konuda uyarmak istiyorum.Bu anlattığımı yapan kişilere dikkat edin ve paylaşımlarını beğenmeyin arkadaşlar.Aynı anda 15 kitaptan alıntı paylaşıyor bazı üyeler.Onlara bir iki çift lafım var : Kitabı okumadığınızı belli ediyorsunuz sadece.Ezik bir görüntü veriyorsunuz bilginiz olsun.Ben okumayı sevmiyorum, burada
Okuyun, anlayın, paylaşın(tabii isterseniz), okutun.
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı. "SEKSSİZLİK" ¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Reklam
ÜZÜCÜ DURUM :(
Saçma sapan gönderilerin zirveye taşınması gerçekten yazık. 1k, kitap alıntılarının paylaşıldığı bir platform olmak dışında her türlü saçmalıkların döndüğü bir platform haline gelmeye başladı. Gerçekten üzülüyorum.
"Elimde olmadan üzülüyorum, Bir yerim ağrıyormuş gibi." ¦>
Fernando Pessoa
Fernando Pessoa
Neden pek çok okur 1k’daki varlığını dindarlık veya dinsizlik, inanç veya inançsızlık üzerine kuruyor ki? Tanrıya hakaret eden veya küfreden bir alıntıyı paylaşmak sizi gerçekten mutlu veya tatmin ediyor mu? Ya da düzgün bir üslupla fikir odaklı bir din eleştirisi veya alıntısı yapıldığında neden bir grup hemen onu kaldırtmak için insanüstü bir çaba harcıyor? Tanrıyla küfrü aynı cümle içerisinde kullanmadan (veya kullananları alıntılamadan) Tanrı veya din eleştirisi yapamayacak kadar aciz misiniz? Aynı şekilde kendini Müslüman olarak tanımlayan biri ‘lekûm dinikum veliye dîn’ ayeti gereğine uyamayack kadar da mı din bilgisinden yoksun? En ufak bir toplumsal olay karşısında insan hakkı, eşitlik, fikir özgürlüğü, düşünceye saygı diye bas bas bağıranlar, konu din veya Tanrı olunca neden anında bunu challenge’a bağlayıp ‘liseli’ gibi eğlenmeyi tercih ediyor? (Küfürlü Tanrı alıntısını yayalım muhabbetinden bahsediyorum) Ve son olarak ‘gerçek İslam bu değil’ciler, bu tarz platformlarda ‘gerçek İslam’ın öğretisine ve kazanımlarına örneklik teşkil etmek yerine neden görüşlerine uymayan her iletiyi, alıntıyı, incelemeyi şikayet edip ortadan kaldırarak tam bir geri kafalı imajı çiziyor? Herkesin tercihlerine saygılıyım lakin bir edebiyat platformunun bu tarz saçmalıklara teslim olmasına gerçekten üzülüyorum. Daha fazlasıyla karşılaşmamak için kendimce önlemlerimi alacağım. Bu da benim tercihim olacak neticede... Şu zor zamanlarda, daha güzel şeyler duymak, daha güzel şeyler görmek ve daha güzel şeyler paylaşmak dileğiyle... Sağlıcakla kalın...
459 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İnce Memed 1 i okuyalı 2-3 ay oluyor. Kitap su gibi akıp gidiyor olsa bile içeriği bakımından insanı zihnen yoruyor. Peş peşe okumak istesem de, zor. İnce Memed Abdi ağanın hakkından geldikten sonra bitmeyen çilesini 2 de doldurmaya devam ediyor. Abdi ağa gidiyor, kel Hamza, Ali Safa geliyor. İlk kitapta olduğu gibi, diyaloglar harika, karakterler müthiş. Ben İnce Memedi okurken gerçekten roman okuduğumu unutuyorum. Yakında 3 e başlayacağım. Hem sabırsızlıkla okuyorum hem de bitecek diye üzülüyorum. Detaylı bir inceleme yapmak istiyorum ama bunun için tüm seriyi bitirmeyi bekleyeceğim. Olaylar ve karakterler çok bağlantılı olduğu İçin parça parça yorumlamak çok verimli olmuyor.
İnce Memed 2
İnce Memed 2Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202029,6bin okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun uğraşlarım sonrası sanırım arkadaşıma, okuma alışkanlığı kazandıracağım. Dile kolay liseden süre gelen tam on iki yıllık arkadaşlık. Zannediyorum ki o, en yakın arkadaşım benim. Hayatının en ince ayrıntılarını bile anlatır bana, tabi bende ona. Kendisi öğretmendir benim gibi ancak benim aksime atanmış hayatını düzene koymuş biridir. Hayatında
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,5bin okunma
Hani Mecnun Leyla'nın öldüğünü öğrendikten sonra bahçede ağlayarak kürekle çukur açmaya çabalarken "Baba beni göm buraya" diye yalvarmıştı... Hani Ezel yeniden Eyşan'ı gördüğünde dengesini kaybetmişti... Hani Ramiz Dayı, "Herkesi yenebilirim ama seni yenemiyorum" deyip Selma'nın kapısında diz çökmüştü... Hani Keje, Eşkıya'yı tekrar görene kadar otuz beş yıl tek kelime konuşmamıştı... Hani İzzet Günay, Türkan Şoray'a "Sevgi de yetmiyormuş, çok eskiden rastlaşacaktık" demişti... Hani Ecevit ölürken Ahu'ya "İşin garibi ne biliyor musun, hayatımda başıma gelen en güzel şey bu. Ölüyorum ve sen yanımdasın" demişti... Hani Savcı Esra, Behzat Komiser'e "Mutsuz olalım, ne var? Biz de mutsuz olalım. Ben seninle mutsuzluğa da varım." demişti... Hani Bilal Ahu'ya "Ahu'm sen anlamadın. Ben sana gelemem ki yaram var diye. Benim yaram sensin" demişti... Hani Eylül veda mektubunda Yavuz'a "Belki bir gün bir şiirin içinde rastlaşırız seninle" demişti... Böyle işte kalbi elinde atanlar kimseye yetemedi, buna üzülüyorum en çok...
ᴀɴɴᴇʟᴇʀ ɢᴜ̈ɴᴜ̈ɴᴇ ɪɴᴀɴᴍıʏᴏʀᴜᴍ!!!
Can Yücel’e ‘ neden hep babana şiir yazarsın?’ Sorusunu yönelttiklerinde, ‘ Ben anneme şiir yazacak kadar şair değilim.’ der. Başka anneleri bilmem ama bu söz sende var olup, her bir alın kırışıklığına tesir ediyor. En ama en çok sana yakışıyor. En çok sen de anlam buluyor. Şimdi sana bu dünyanın kirinden arınmış bir ben yani o 12 yaşındaki
Gençler, gençlerimiz.
Bugün kuzenimle görüştüm kendisi 14 yaşında, bana diyor ki artık burada kalmak istemiyorum yurt dışına çıkmak istiyorum. Aynı şekilde 12 yaşındaki kardeşimden tutunda kendi yaşıtlarıma kadar durum bu. Ben o yaşlardayken neler düşünürken şimdiki duruma bakınca üzülüyorum.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.