Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zindandan Mehmed'e Mektup
Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak
Senden uzak bir senenin ne demek olduğunu kalbim yüzüme karşı haykırıyor. Fakat aklım sabret diyor, sen ona hudutsuz bağlısın, o şenindir hudutsuz... Uzun bir yolculuğa çıkmış san kendini, uzun bir yolculukta sansın o seni... Bir yıl sonra, alınlarımız belki biraz daha kırışık, yüzümüz belki biraz daha çizgili, kanımız belki biraz daha ihtiyarlamış, fakat sevgimiz, birbirimize inanmamız sarsılmamış, yangından çıkan, ateşten geçen bir çelik parçası gibi temizlenmiş ve kuvvetlenmiş, gençleşmiş ve tecrübelileşmiş olarak, kavuşacaksınız... Büyük bekleyişler, felaketler büyük bağları ve sevdaları bir kat daha büyütür...
Reklam
Bana uzun ve güzel mektuplar yazmayı ihmal etme... Onlara cok muhtacım. Ertuğrul Muhsin'den mektup aldım. Seni görmüş tiyatroda. Ne bahtiyar adam! Seni görebilmenin ne büyük bahtiyarlık olduğunun farkında değildir, amma, bir de bana sorsun...
Utancının,kendisinden daha uzun ömürlü olmasından korkuyor.
Keşkenin çok tehlikeli bir oyun olduğunu uzun zaman önce öğrenmiştim.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.