Kitaba karşı hemen hemen karşı konulmaz bir tutkum var; hiç durmadan okumak, öğrenmek, kendi kendimi yetiştirmek peynir ekmek kadar kesin bir gereksinim benim için.
“Yaşamımın en iyi yapıtlarını verebileceğim yaşa gelmekten umut kesmemeliymişim. Tüm gerginliklerine, tüm sinirliliklerine vs. karşın 60 hatta 70 yaşına varabilmiş ressamlar olduğunu, benim de bunu başarmak istediğimi söyledim ona.”
Yozo babasının işinden dolayı küçük yaşta insan ilişkilerindeki sahteliğin çok yakın bir tanığı olmak zorunda kalmıştır. Bu durum tüm yaşamını etkilemiş, insanlığa güvenmeyi bırakın ondan korkunç derecede ürkmüştür. Hizmetkarlarla yaşadığı bir olay da bu durumu pekiştirmiştir. Bu olayı güvenmediği için ailesine bile anlatamamıştır.