Knut Hamsunun okuduğum ilk eseri oldu. Konusu güzeldi ama yazara ara ara sinirlenmedim değil okurken aynı duyguları sizde yaşayıp sizde sinirleneceksiniz. Yazar Dostoyevski tadı verdi. Çok bunalımlı ve buhranlı bir dönemden geçiyorsanuz bu kitabı okumayın. Kitap bir çırpıda bitirilecek kitap değil, okurken kasvetli havası ile sizi saracak.
Kitaba gelirsek;
Öncelikle yazar sizi kendi beynine, hayatına kendi dünyasına buyur ediyor. Varlık ile çok samimi olmadığını, çok zor durumda dahi iken hangi düşüncelerde olduğu, başkalarına nasıl yardım ettiğini ve etmek istediğini görüyoruz. Kendi ile konuşmaları kitabın çoğunu kapsıyor.
burada zaman zaman gelgitli monologlara rastlıyoruz. Ahlaki açıdan ve dinsel açıdan gelgitleri göze çarpıyor ve yazarın bu zor durumda ruhsal çöküntüsü iyi bir şekilde gösteriliyor.Konunun çok ayrıntılı işlenmesi ana konudan yer yer sapmalara neden olabiliyor. Dram olarak açlık üzerine 3-4 yerde bu çok belirgin bir şekilde gözüküyor. onun dışında ruhsal çöküntü ile dolu bir yaşam sunuyor bize yazar.
ama öyle aç iken okuyun vs. bunları pek inandırıcı bulmadım. Keyifli okumalar.