Kitap, yalnız başına bir adada dünyaya gelmiş bir insanın düşünme ve araştırma yolu ile ilahi hakikatleri anlamaya çalışmasını konu ediniyor. Hem felsefi hem de mistik yönü oldukça kuvvetli olan bir eser. Spinoza'nın ortaya attığı görüşlerin esin kaynağı olduğunu söyleyebileceğimiz düzeyde paralellikler içeriyor. Misalen Spinoza'nın "töz" kavramı, hay bin yakzan'da "öz" ve "özne" olarak karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde maddenin devinimine dair görüşler de nerdeyse aynı diyebilirim. Hay bin yakzan'ın Spinoza'nın kitaplarının basıldığı matbada, aynı tarihte hatta aynı cilt yapısı ile çıkarılmış olması ve avrupa baskısının girişinde SDB (Spinoza De Benedict ?) yazması da çevirinin bizzat Spinoza tarafından yapılmış olabileceğini düşündürüyor. Cennet/cehennem, varlık, cisim gibi konularda ortaya konulan fikirlerin Kurtuba'dan çıkan diğer düşünür ve ilim adamlarıyla aynı minvalde olması da dikkati çeken diğer bir husus. Sanırım eserin yazıldığı dönemde Endülüs coğrafyasına vahdet-i vücut olarak tanımlanan ekol hakimdi. Eserin Türkiye'de gereken ilgiyi görmemesi ve tanınmaması ise eserle alakalı üzücü bir durum. Kitabın felsefi açıdan oldukça kıymetli olduğunu düşünüyor ve ülkemizde de en kısa zamanda layıkı ile tanınmasını ümit ediyorum.