224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Daha güzel bir dünya kurma yolunda paylarına acı düşenlere...
Rıfat Ilgaz’ ın anı-roman niteliğindeki eseri, ikinci dünya savaşı sıralarında, ülkemizde yaşanan sürüncemeleri bir aydının kaleminden aktarıyor okura. Karne ile alınan ekmekler, kışın çetin geçtiği istanbul’ unda yakacak odun-kömür bulunamaması, varlık vergisi, varlık vergisi sebebiyle yükselen pahalılık; yoksul halkta, kahvehanelerde dahi
Karartma Geceleri
Karartma GeceleriRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 20094,523 okunma
Reklam
Kâinat baştan sona Allah'ın sanatıdır. İnsan başta olmak üzere her varlık Allah Teâlâ'nın varlığına şahitlik etmektedir. İnsanın yaratılışta hata bulması aslında son derece komiktir. Koskoca âlemde varlığı ile bir nokta bile olmayan insanın sınırlı aklıyla Allah'ın yaratışını beğenmemesi, olsa olsa kendini bilmezlik ve küstahlık olur. Daha kendisine dair sırları çözemezken etrafındaki varlıklar ile ilgili olumsuz yorumlara gitmek, insanın hikmete ulaşmasında en büyük engeldir. Hâlbuki insana yakışan anlamaya çalışmak ve bu amaçla aklını gerebildiği kadar germektir. Ama aklının yetmediği yerlerde de Allah'a teslim olup kalbini ilhama açmaktır. Hikmet bir anda ortaya çıkmaz. İnsan öncelikle akletmeli, başına gelen ve karşılaştığı olayları anlamaya çalışmalıdır. Eğer anlam yüzünü göstermezse de sabretmelidir.
Açlık, fakirleri değil zenginleri doyuramamaktan kaynaklanıyor.
Rapora göre, dünya çapında 2200 milyarderin serveti 2018 yılında 900 milyar dolar. Yani günde 2,5 milyar dolar artı gösterdi. En zenginlerin serveti yüzde 12 oranında artarken, dünya nüfusunun en yoksul yarısının varlığı yüzde 11 azaldı. Aynı raporda aradaki uçurumun giderek büyümesinin yoksulluğa karşı mücadeleyi zorlaştırdığını belirtiyor Oxfam ve ekliyor: "961 oranındaki bir varlık vergisi ile 418 milyar dolar gelir sağlanabilir ve bununla, dünyada okula gitmeyen tüm çocukların eğitim masraflarının yanı sıra sağlık hizmetleri de karşılanabilir ve daha da ötesi 3 milyon ölüm engellenebilir. Yetersiz beslenmekten, sağlıklı gıdaya ve suya erişememekten kaynaklı çoğu ölümler de.." Demem o ki: Açlık, fakirleri değil zenginleri doyuramamaktan kaynaklanıyor.
Sayfa 87 - Destek Yayınları / 25. Baskı: Nisan 2021Kitabı okudu
Dinsiz İman ya da Kitapsız Tanrı
"Din olgusu, bazen doğrudan Tanrı kavramı geçmese de her zaman insanüstücü, doğaüstü bir varlık görüşüne sahiptir. Doğayı aşan ya da doğanın kutsal bir parçası gibi görülsün, en ilkelinden en sistemli olanına kadar bütün dinler "insanüstü güç" inancına dayanır. Buna göre, Budizm, Hinduizm ve benzeri bazı dinler dışında, Dinler Tarihinde tanrısız dinler çok değildir. O halde tanrısız bir din, din-siz bir tanrıdan daha olası görünmemektedir. Başka türlü söylersek, din-siz Tanrı vardır ama Tanrısız din yoktur veya Tanrı, din-siz de var olabilir ama din, Tanrısız bu kadar kolay var olamaz"
Sayfa 14
Bir Küresel Ve Sistemsel Mesele Olarak Zalimlik Ve Mazlumluk
•Mazlumun nesi sorulmaz? -Dini! •Başka? -Varlık seviyesi! •Yani? -Yani; insan mı, hayvan mı, bitki mi, taş mı, toprak mı? •Daha başka?Nerede olduğu! -Bu ne demek? •Bu şu demek: Zulüm yeryüzünün neresinde; dahası yeryüzünde mi, gökyüzünde mi? -Yani? •Yanisi şu: Buzulu eritirsen zulümdür, ozon tabakasını delersen zulümdür, uzayı çöplüğe çevirirsen o da zulümdür… -Sorulmazları anladık, peki bu konuda ne sorulabilir? •Zulüm içeride mi, dışarı da mı diye sorulabilir. -Cevap ne? •Hem içeride, hem dışarıda! -Ma-mânâ? •Zulüm meselesi bireysel/indî/vicdanî bir sorun mu yoksa toplumsal, hatta küresel ve sistemsel bir sorun mu? -Sorduk, hangisi? •Bakacağız!…
Reklam
1.000 öğeden 631 ile 640 arasındakiler gösteriliyor.