Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Ya sen ne kadar güzel bir kitapsın.
18. Ve 19. Yüzyıl batı devletlerinin İslam ülkelerini sömürmeye adım attıkları yıllardan. İşte o yıllarda ülkesini kahpe düşmana teslim etmemek adına, dergahındaki müridlerle birlikte, savaş meydanında savaşan, kahraman 12 mürşidin hayatının anlatıldığı bir kitap bu.
Libya'da Muhammed es-Senusi ve Ömer Muhtar, Somali'de Muhammed bin Abdullah, Sokoto'da Osman bin Fudi, Sudan'da Muhammed bin Abdullah, Cezayir'de Emir Abdülkadir El- cezeri, Kafkasya direnişini başlatan Şeyh Mansur ve halk arasında post kurup tespih çekmekten başka hiç bir faydalı işi yapmadığı (!) iddia iedilen, daha bir çok şeyh efendinin, teknik anlamda müthiş silah teknolojisine sahip batılı düşmanları karşında hayatları boyu verdikleri amansız mücadele..
Kimi şehit olur, kimi idam edilir, kimi sürgün yer.
Ama onlar Tasavvuf yolunun getirisi olan candan, maldan geçmeyi ilk elden tecrübe edip, vatan sevgisi imandandır sözünü kalplerinin en derininde hissederek yaşamışlardır. Allah cemisinden razı olsun.
Yine, yeniden okuduğum bir kitap.
Ahmet Cemal'in kendine bir yer arayışı. Köy halkının kendini bağrına basacağını düşünmesi ama halkın onu yaban diye aralarına almaması. Yunan askerlerine kurtarıcı gözüyle bakmaları tamamen bir cehalet göstergesi.
Yakup Kadri çok güzel anlatmış o dönemin zihniyetini. O kadar sığ, bağnaz düşünceli insanların kurtarılmaya layık olup olmadıkları bile soru olarak sunulmuş kitapta.
Ahmet Cemal birinde biz Türküz diyor. Karşısındaki hayır biz İslamız diye cevap veriyor ancak köylerine gelen onlardan mal mülk alarak köyden ayrılan bir şeyhten medet umacak kadar kulaktan dolma bir İslam . Vatan sevgisi imandandır.
Okumaya başladıktan sonra elden bırakılamayan kitaplardan. Tanışma kitabım değil. Ateşten Gömlek, Türk'ün Ateşle İmtihanı,Zeyno'nun oğlu ve Handan'dan sonra okumuş oldum. Ama birine Halide Edip Adıvar oku diyecek olsaydım,bu kitap o kitap olurdu. Yobaz kelimesinin canlı kanlı hali Hacı Fettah, Aliye öğretmenin dediği gibi mekkeden gelen bir hacı olamaz. Satılık herif. İnsan müsveddesi. Pisliğin teki. Eğitim burada yine önemle vurgulanıyor. Dönemin gazetesini bile okuma ihtiyacı duymayan, sadece kulaktan dolma şeylere inanan insanlarla millet nasıl ilerleyebilir? Zor. Kitabı hakikaten çok beğendim. Veladet bahrinden bol bol alıntı yapmış yazar. Ve tabi bu bahr okunurken Aliye öğretmenin hissettiklerini de. Açıp dinledim, çok hoştu... Sık sık din bu hacı fettah gibilerin dini olamaz, doğduğu an ümmetine şefaat dileyen bir peygamberun dinidir diye telkinler yapıyordu. Çok duygulandım ben. Boşuna "vatan sevgisi imandandır." denmemiş. Vatanını milletini sevmeyen bir adamın elbette dininden şüphe edeceğiz! Kitap bitinceye kadar arada derede filmini de izledim. 3 defa çekilmiş. Güzeldi.
Bu kitaba normalde batılı anlamda ilk tiyatro eseri diye giriş yapmam lazım, vatan ve hürriyet aşkı demem lazım. O kısımları herkes ezbere bilir. Namık KEMAL'i bilmeyende ne bilim. Ben kitapta okuduğum bir başka durumdan, İslam bey ve Zekiye'den, o aradaki tutkudan bahsetmek istiyorum. Allah'ım dedim, iyi ki arada böyle kitaplar okuyorum yoksa
"Vatan sevgisi imandandır." şimdi diyeceksiniz ki ne alakası var, şöyle ki: bu söz her zaman üzerinde yaşadığımız toprak için söylenmiştir. (ki, bence bu da doğru) Lakin bizim gerçek vatanımız öldükten sonra ait olduğumuz yerdir. Dolayısıyla yaşadığımız bu dünya imtihan dünyası olup, başımıza gelen iyi şeylerle sevinip, kötü şeylerle de
Seyit Onbaşı'nın hikâyesini çok dinledim çok okudum ama bugün dedemin getirdiği yorum kadar tatlı değildi hiç biri. Vatan sevgisi bambaşka bir olay.
Allah hepsinden razı olsun. Onların sayesinde "vatan"dediğimiz bir yer var. Bugünkü Ukrayna'da olanların kaç katı cehennemi yaşamış bizim vatanımız. Her dönemde yıllarca. İşte bu yüzden nerede bir can ölse oralı olmayı bilmeliyiz biz. Yaşayan bilir diyebilmeli, ona göre davranmalıyız. Ve en önemlisi çocukların kalbine o tohumu ekmeliyiz. Evet bir sürü savaşa girdik çıktık ama gün o gün değil artık. Dünya o dünya değil. Sevgiyle yetişmesi gereken çocuklar savaş oyunları ile büyümemeli. Şimdi vatanını seven çocuk, vatanı için milleti için faydalı işlerle, bilimle, sanatla uğraşmalı. Zaman farklı, dünya değişti. Ordumuza her daim duacıyız tabi. Sadece yeni dünya şartlarında başka şeyler de gerekiyor. Teknoloji her şeyden üstün sayılıyor. Ordunun gücü de iki kaynaktan besleniyor. Çağı takip etmemiz şart bu bir. İkincisini de "Vatan sevgisi imandandır." Vatan sevgisi de ancak yaşayarak aşılanacak bir sevgi çocuklara. Çocuklar ne görürse o oluyor. O kadar.
Seyit Onbaşı- İnanmanın ve Başarılı Olmanın ÖnemiAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 20167 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Replika romanların çağından geliyorduk. En hazin öykülerin kangren tufanı trajedisi, sansasyonel aşk hikayelerinin müstehcen pastöryeleri, halihazırda mukavva kıvamına getirilen tarihin oynaşmaya müsait zeminine fayans takviyesi ve daha nicesi. Her biri yaşamaya değer bir hayat numunesi uzatıyordu kendi zaviyesinden. "Yaşamaya değer"
Selamün Aleyküm Değerli Kardeşlerim;
Sorunlara ve aşılması için neler yapılması gerektiğine ilişkin çok önemli düşünceler barındıran bu kitabı sizlere öneriyorum.
Bize güven duygusu aşılayan bazı görmemiz ve hatırlamamız gereken gerçekleri bizleri sunan yazarımız dikkatle anlaşılmasını az ve öz olarak sıkılmadan akıcılıkla bitireceğimiz ve
Vatan Yahut Silistre
“Vatan Yahut Silistre” Tanzimat döneminin en önemli yazarlarından biri olan Namık Kemal’in 1872 senesinde kaleme aldığı dört perdeden oluşan bir eserdir.Aynı zamanda bu eser Türk edebiyatı için de batılı anlamda ilk tiyatro olma özelliğini taşıyor. Konusuna gelecek olursak eserimizin adından da anlaşılacağı gibi eserde vatan aşkını, vatan sevgisini vatan için yardan da serden de geçildiğini ifade ediyor. Vatan sevgisi imandandır. Burda vatanını sevmenin imanla doğrudan ilişkisi olduğunu dile getiriyor. Cidden de içinde Allah korkusu olan ve imanı yerinde olan herkes vatanını sever. Kitaptaki içeriğe devam edersek olaylar Kırım savaşı’nda cepheye giden İslam beyin ve onun peşinden erkek kılığına girip cepheye giden Zekiye’nin aşkını anlatır.Beşeri aşktan ilahi aşka geçişin en somut örneklerini rahatlıkla bulabileceğiniz bir eser.Daha sonra düşman Tuna nehrinin öbür tarafına geçerler ve Vatan savunmasının bir kez daha nasıl yapıldığını nelerden vazgeçildiğini nelerden feragat ettiğini gösterir Türk insanının.
Bu kadar geç okuduğum için pişman olduğum bir eser keşke daha önce okusaydım dediğim çok güzel bir eser.
-Son derece akıcı ve keyifle okuduğum kitapta beni en çok şaşırtan hadis sandığım bazı cümlelerin hadis olmadığını ve bazı cümlelerin de yanlış kişilere affedildiğini öğrenmek oldu.
Örneğin:
-Hz. Ebubekir'e atfedilen "Cehennemde vücudum büyüsün, ta ki ehli imana yer kalmasın "
-Hz. Ömer e atfedilen "Dağlara buğdaylar serpin Müslüman ülkede kuşlar aç kaldı demesinler" sözlerinin sahih kaynaklarda bu güzel sahabelere ait olduğunu gösteren hiç bir bilgi yokmuş.
Benim hadis diye bildiğim ama hadis olmayanlar ise:
- Vatan sevgisi imandandır.
-Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
-Kim ikindiden sonra uyur da aklında bir noksanlık olursa, anca kendini kınasın.
-Çocuklarınıza üç şeyi öğretin: yüzmeyi, ata binmeyi, ok atmayı.
- Ben bu cümlelerin kaynağını araştırmadım. Ama yazar sahih olmadığını ifade ediyor.
- Allah hepimizi Rasulullah a ve ashabına ait olmayan cümleleri onlara atfetmekten korusun.
İslam ;dini barış,sevgi ve kardeşlik dini olmakla beraber vatan sevgisi imandandır düsturuna sahiptir.İslamın her döneminde gerçek alimler,sufiler ve mürşidler vatanını gözbebeği saymış canını hiçe sayarak onu muhafaza ve müdafa etmiştir.Bu kitapta geçen şahsiyetlerde ömrünü cihada adamış;ilim,kalem ve kılıcı bir arada elinde tutmuşlardır.Kitap özellikle Afrika kıtası olmak üzere kısa bir bölüm olarak kafkasya coğrafyasına da değinmiş.Tarihi şahsiyetler hakkında çok geniş malumat sunmamakla beraber kısaca fikir dünyalarını gözler önüne sererek kısa bir tarihi çerçevede olayları açıklamış.18-19 yüzyıl sömürge tarihine ilgisi olanların okuyabileceği dili ağır olmayan güzel bir tarihi kitab…
İlber Ortaylı ve Şermin Yaşar, birlikte çalışmış, Cumhuriyet'in 100. yılında güzel bir çalışma olmuş kitap.
"Yazıyor ,yazıyor !
Cumhuriyet’in ilanı yazıyor !”
diye bağıran bir çocuk var ya hani. Onu izlediğim her temsilde içimden hüngür hüngür ağlamak gelir. O bir milattı çünkü. Gerekenin yapıldığı, birilerinin insiyatifine kalan bir
KAYBEDİNCE ANLADIGIMIZ YİTİK BIR DEĞER:" PROF.DR NECMETTIN ERBAKAN"
Erbakan Hoca bu kitabinda hem hayatından kesitler sunmuş hem kapitalist düzene dem vurmuş hem de siyasal yaşamına dair yazmak isteyip yazmadıklarına dair spoiler vermiş.İlginç olan Kıbrıs Harekatı sırasında B.Ecevit'in korkak tutumuydu."İngilizlerden ne kadar korkuyor"demiştim.TSK 'da askeri savunma sistemi ve tanklar üzerine vermek istediği seminerlerin islamcı ideolojiye sahip olması nedeniyle engellenmesini oldukça garipsedim."Vatan sevgisi imandandır "anlayışı bize İslamın öğretisiydi oysa...
Lise dönemi itibari ile okunabilecek bir eser.
Hocanın unutamadığım cümlesi kitabın en sonunda yer alan ; "Ben her ne yaptımsa Allah rızası için yaptım" sözü idi.
