Sağır, hasta komşusunu ziyarete gitmek ister; hasta sinirli olur, sen de sağırsın; vazgeç derlerse de, soru da belli, cevap da; nasıl olur da komşumun halini hatırını sormam, geçmiş olsuna gitmem der. Gider; selâm sabahtan sonra nasılsın komşu der. Hastanın canı sıkkındır; ölüyorum der. Sağır, iyiceyim dediğini sanarak oh oh der, memnun oldum; ne yiyorsun? Hasta büsbütün sıkılmıştır; zehir zakkum deyince sağır afiyet olsun der. Hasta ateş kesilir. Bu sırada sağır, hangi hekim geliyor diye sorar. Hasta Azrail geliyor deyince de ayağı pek uğurludur, gelsin gelsin der ve sağır, komşunun hatırını yaptım diye sevinerek döner.