Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Herkesin tekrar tekrar okumaktan zevk aldığı, her okuduğunda farklı bir tat aldığı ve defalarca okumasına rağmen önceden buna dikkat etmemiştim dediği bir kitap vardır. Benim için Sol Ayağım öyle bir kitap. 12 yaşındayken tanıştığım Christy Brown yazdığı bu otobiyogrofisiyle beni çok etkilemişti. Konusundan kısaca bahsedersek Christy Brown doğuştan bir beyin felci kurbanı. Doktorlar yapılacak hiçbir şey olmadığını, bu küçük çocuğun vücudundaki herhangi bir uzvunu kullanmayacağını, ondan ümidi kesmelerini söyler. Annesi ise oğlunun bu durumunu hiçbir zaman kabullenmez ve onun için elinden gelen her şeyi yapar, ona inanmaktan bir an bile vazgeçmez. Nihayetinde Christy Brown okumayı, yazmayı, resim yapmayı ve nihayet daktilo kullanmayı öğrenir ve bunların hepsini sol ayağına borçludur. Herkesin mutlaka ama mutlaka okuması gereken bir eser.
Kitap Hasan ve Emir'in yaşadıklarını dokunaklı bir dille anlatan muhteşem bir kitap. Kitabı okuyan herkes mutlaka içinde bir şeyleri sorgulayacak. Gözlerimizi kapattığımız, kılımızı bile kıpırdatmadığımız, haberlerde görüp iki gün sonra unuttuğumuz her şey gözlerinizin önünden geçecek. Bu kitabı kitaplığınızın rafında her gördüğünüzde içinde
Anne anne ve elki herşey belki hiçbir şey olabilir.Anne vazgeçmez sadece sabırla bekler ve mükâfatını da alır.Eli öpülesi tüm annelere sevgilerimle
Kavramların isimleri değişse de Allah yerine Tanrı Ermiş , Kâmil insan yerine Usta densede kitabı bitirdiğimde bende kalan Yunus'un söylediği gibi" Beni bende deme bende değilim. Bir ben vardır bende benden içeri"
Allah HERSEYken HİÇBİR şeyin olmadığı bir yerde herşey olduğunu deneyimleyemedigi için nurundan minicik nurlar böldü.
Tanrı İle Sohbet 1: Alışılmadık Bir DiyalogNeale Donald Walsch · Ötesi Yayıncılık · 20191,065 okunma
Hayatı Yeniden Keşfet
Bu kitaba 3 defa başlayıp bıraktım, her seferinde kaçmak kolay geldi. Kitabi okursanız daha net anlayacağınız o kadar şey var ki. Kendimi bunlardan 3 defa uzaklastirmisim. Evet okurken acı çektiğim noktalar oldu. Kendinizden vazgeçmeyin. Yanınızda eninde sonunda kendiniz kalacaksınız. Siz kendinizden vazgecmediginiz surece kimse sizden vazgecmez. Kendime inaniyorum. Ben buna değerim. Değişim kolay degil farkindayim. Değişim beni bekliyor.
Gitar benim en büyük umudumdu: İnsan olmak umudum
Beni uzun zamandır düşünmeye bu kadar çok sevk eden başka bir kitap olmadı. Gerçekten insan doğasına dair çok doğru ve çarpıcı tespitlerin olduğu, okuyucunun dikkatinden kaçmış önemli bir eser. Yazar toplumda farklı olmanın ne demek olduğu çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bizden olmayanlara karşı düşünce ve davranışlarımız nasıl
Gül İrepoğlu'ndan yine mükemmel bir roman okudum... Hatta şöyle söyleyebilirim ki romanın içindeki romanı okudum. Nasıl mı?
Şöyle ki; Gül İrepoğlu'nun yazmış olduğu "Kavuşmak"adlı roman esasında bize Dürdane Hanım'ı ve Mesut Cemil Bey'in aşkını anlatır. Fakat kurguda kitabımız şöyle başlar. Bir yazarımız var, bu yazarımız Dürdane
Günümüz de kendini aşık sananlar okumalı evvela bu kitabı. Zira onlar zannediyor ki aşk kavuşmak, hiç ayrılmamak. Lâkin Mecnun'un aşkıdır gerçek olan, kavuşma ümidi olduğu anda kaçan. Âşık Leyla'ya lâkin, aşkının adı Leyla. Cisim Leyla fakat, sûret o değil. Günümüz de kendini aşık diye adlandıranlar okusun bu kitabı diyorum yeniden. Çünkü aşk onların düşündüğü şey değil. Onların aşkı hep karşılıklı bulmalı, lakin aşk karşılıksız ve öyle olmalı. Seviyorsan beklememelisin sevmesini, o belki bir lütuf sever fakat bu karşılığı olamaz senin aşkının, çünkü yok karşılığın. Dedim ya aşk karşılık beklemez, aynı aşkı bulamayınca üzülmez ya da vazgeçmez. Çünkü o içindekine âşıktır, kişi yalnızca bir sûret; o görmediğine âşıktır, kişi yalnızca bir görüntü...
Açık denizlerin bıçkın ve eğitimsiz tayfası Martin Eden, hayatın getirdiği bir tesadüfle aristokrasiye mensup genç bir kızla tanışır ve ilk görüşte aşık olur ona.
Eden işçi sınıfından, kaba saba ve eğitimsiz biridir. Ruth ise aristokrasiden, zarif, nazik ve eğitimli bir kadındır.
Martin bu kadına layık olabilmek ve kendisini bu yüksek sınıfa kabul ettirebilmek için harıl harıl çalışır. Ruth ise eğiteceği, biçimlendirebileceği bir yarı vahşi bulduğu için mutludur.
Hayatın içinden gelmiş, her yönüyle hayatı tanıyan Eden, Ruth'un hiç aşinası olmadığı şeylerin temsilcisidir. Aradaki bu zıtlıklar ikiliyi garip bir biçimde yakınlaştırır.
Eden, kendini bir yazma sevdasına kaptırır. Bu uğurda kendini paralarcasına çalışır, açlık ve yoksulluk dolu günler geçirir ama sevdasından vazgeçmez.
Bu konuda kendini geliştirdikçe yüksek sınıflardaki çürümüşlüğü daha net görür. Ruth'un o ilahi özellikleri yavaş yavaş kaybolur.
O, çok istediği başarı sonunda Martin'i bulur ama o, yaşama ve yazma isteğini kaybeder.
Sonuyla beni çok etkilemiş kitaplardan biridir bu kitap. Tavsiye ederim.
#okudumbitti #kitapyorumu
Merhaba canlar, yine güzel bir yorum ile ben geldim.
Yaprak,geçmişinden kaçar ve devamlı kimliğini görünüşünü değiştirir. Taşıdığı özellik ise onu epeyce zorluyor ve çıkmaz bir yola sokuyordur. Sahip olduğu güç yüzünden çok acılar görmüş ve çareyi kaçmakta bulmuştur.
İnci, yüreği yaralı,deli gibi aşık ama aşık olduğu adam tarafından sevilmeyen,her ne olursa olsun o adamdan vazgeçemeyen bir kadın.
Bu iki kadının hayatı birbirlerine o kadar bağlı ki. İnci'nin çektiği acıya dayanamayan Yaprak, bu aşk belasından kurtulmak için bir plan yapar.
İki kadın hatta üç kadın arasında kalan bir adam. Evli ve bir kızı olmasına rağmen yasak ilişkilerden de vazgeçmez.
Yaprak'ın sahip olduğu güç ne?
Geçmişinden niye kaçıyor?
İnci ile nasıl tanıştı?
Nasıl bir plan yapacak?
Bu iki kadının sonu ne olacak?
Anlatım dili ve kurgusu güzeldi. Çarpık bir ilişki ve bu ilişkinin getirisi mutlak son. Yaprak'ın arkadaşı İnci için yaptığı plan,böyle arkadaşlar varmı ki dedim? Ve eğoist,bencil bir adam. Hayatta da yok mu böyle tipler? Çooook.Okurken bir bölümde çok kızdım.Hatta kendimi tutamadım saydırdım resmen adama.Ar damarı çatlamış adi herif.O sonda yaşanılan bir sahneden dolayı bu kadar delirdim.Bencillik aslında bir hastalık.Ve bu adamın bir an önce tedavi olması lazım dedim.Tabi Yaprak'tan kurtulabilirse.Devamını kitaptan okuyun.Ders niteliğinde bir kitap okuyunca daha iyi anlayacaksınız.Keyifli okumalar diliyorum.
