Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Reklam
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Hevesli bir uzay meraklısı, bilim tutkunu, bilinmeyene düşman değil de ilgi duyan biriyseniz Jules Verne kitapları tam size göredir. Jules Verne, kalbi ve zihni dünya ve gezegenimiz ile atan birisi. Bu ihtiraslarını yazıya dökerek insanlara da aşılamayı başarmış. Bugün dahi bizlerin sayısız kez anlatarak yapamadığını o sadece bilimsel
Ay'a Yolculuk
Ay'a YolculukJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200910,3bin okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
Johann Wolfgang von Goethe Alman bir yazardır. Eserleri Doğu-Batı Divanı, en bilineniyse Faust’tur. Eserleri ile kişisel hayatı arasında bir bağ vardır. Sanatçı ister istemez yaşadığı toplumdan, sosyal hayattan ya da tanışık olduğu kişilerden etkilenir. Goethe de onlardan bir tanesidir. Genç Werther’in Acıları yazıldığında Goethe 24-25
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Can Yayınları · 2020120,9bin okunma
- Yeterince görebildin mi İstanbul’u? - Uzun bir ömür artı on gün bana yetti. Nasıl ölümü atlatmanın yolu kentten uzaklaşmaksa, zaman geçirmenin yolu da sohbet etmektir. Bir kadının en büyük kötülüğü daima sizden iyi olmasıdır. Annem benden iyi. Acıya hazırlandığımız o kısa boşlukta insan ile hayvan, akıllı ile deli, melek ile şeytan
Andria
Andria öyle bir sanatla kurulmuş ki, kentteki her sokak bir gezegenin yörüngesini izliyor, ortak yaşam alanları olan bina ve yerler, yıldız kümelerinin düzenini ve Antares, Alpheratz, Kapella, Sefeidler gibi en parlak yıldızların konumunu aynen yineliyor. Kentin takvimi öyle düzenlenmiş ki işler, görev ve törenler gökkubesinin o tarihteki durumuna karşılık gelen bir harita üzerinde gösteriliyor: böylece yerdeki günler gökteki gecelerin karşılığı oluyor. Ayrıntılı ve titiz kurallarla düzenlenmiş olmasına karşın kentteki yaşam, tıpkı gök cisimlerinin hareketi gibi dinginlik içinde geçiyor, olaylar insan iradesinin dışında gereklilik kazanıyor. Ürettikleri olağanüstü şeyleri ve ruhsal dinginliklerini övmenin yanı sıra Andria’lılara şunu söyledim: kendinizi hiç değişmeyen bir göğün, kusursuz bir mekanizmanın dişli parçaları gibi hissettiğinizden, kentimiz ve göreneklerinizle ilgili en küçük bir değişiklik yapmaktan kaçınıyorsunuz, anlıyorum bunu. Gördüğüm bütün kentler arasında Andria zaman içinde hareketsiz kalmanın kendisine yakıştığı tek kent.
Sayfa 190 - Kentler ve Gökyüzü 5Kitabı okudu
Reklam
135 syf.
·
Puan vermedi
O kadarda çekingen olma çekingen insanların zaman zaman duymak zorunda kaldığı bir cümledir bunu söyleyenlerin çekingen olması mümkün değil aksi oldaydı bunun pek mümkün olmadığını bilirlerdi birisine spontene ol yada gül demek gibi birşeydir spontene olmak yada gülmek tek tuşla olmuyorsa çekingenlikte tek komutla kurtulunabilen bir davranış
Kendine Güven
Kendine GüvenRita Steininger · İletişim Yayınevi · 2019131 okunma
"BANA DOĞRU GELEN KİM?"YA DA ŞİMDİKİ ZAMANDA BİR MOBİL, BİRİNCİ TEKİL ŞAHIS Dökülmüş bedenim kimyasına pirincin, yokedilerek kalsiyumun büyüsü yazgım belirlenmiş. Her an, hoş geldin diyorum bana doğru gelene, dalgalanan duygularımla. Sarkıyorum tavandan (bir tavan varmışçasına) yeryüzünün (varolduğunu umarak) renklerini bilmeme karşın - lal rengi, çivit mavisi ve sarı - ve onların yalanlamalarını - tutku, dinginlik ve ölüm - kendimle işaretliyorum yanı, yöreyi - bir aşağı bir yukarı, bir yukarı bir aşağı, sağ sol, sağ sol. Yönlerin bulanıklığında bir sorumluluk bu! Uluma geri tepiliyor böylece, bana doğru gelene karşı! Bir iskeletler zinciri tutuyor beni havada, uzay konusunda bir unutkanlık yüklemeye ve devindiğim cılız önlemleri yıkmaya çalışarak. Soğukkanlı bir çaba! Ben, kusursuz bir porte olmayı yeğlerdim, oysa. İşte şuracıkta, özlüyorum sol anahtarımı ve notalarımı. Umursamam, nereye dağılırlarsa dağılsınlar, daha sonra... Şimdilik, hava akımının istencine boyun eğmişim, sinekler ırzına geçerken uzantılarımın, sürdürüyorum dansımı bu dikey tabut içre, günden geceye, geceden güne, ben tümünü ezip geçinceye ve "Bana doğru giden kim?" in yatay bilgisine ulaşıncaya dek! Nilgün Marmara
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.