Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarih boyunca insanlık her zaman şu veya bu şekilde bir kutsallık anlayışına sahip olmuştur ve birçok toplum kutsal olana sahip çıkmıştır. İnsanları, başkalarının buna karşı konuşmasının sonuçlarından korumak için de harekete geçtiler. Bu, yüzyıllar boyunca büyük ölçüde değişen küfür fikrini ve suçunu yarattı. İncil zamanlarında onaylanan bir eylem olarak kötü niyetli kişilerin taşlanmasından, sapkınların ve daha sonra ifade özgürlüğü savunucularının keşfedilmesine ve 20. yüzyılın sonlarında bazı ülkelerde taşa tutma cezalarının geri dönüşüne kadar küfür, özelikle korkmuş toplumlar tarafından sıklıkla en sert cezalara maruz bırakılan bir suç olmuştur.
Birini kaybettikten sonra, ona sarılma ihtiyacı hissettiğiniz bir an oluyor. Belki üç sene sonra, belki ertesi gün. İşte ben tam öyle bir anda sırtımı döndüm dünyaya. Herkes oradaydı, bir sen yoktun. Herkesin çokluğu, senin yokluğun kadar etmiyordu..
Reklam
Enteresan bir oyun...
İki bilim adamı, bir araştırma için Kuzey kutbuna gittiler. Hem de bir günün tam 3 ay sürdüğü bir zamanda gittiler. Akşam oldu, sabah oldu kavramının olmadığı bir yerdir kuzey Kutbu. Her zaman gündüzdü. Saat olmazsa akşam yemeğini kaçırabilirdin yani. Gün boyu çalışan iki araştırmacı, saate göre akşam olduğunda araçlarımı üssüne geri döndü.
1.Dünya Savaşı deneyiminden sonra geriye dönüp baktığımızda, yorgun imgelemimizde diğer savaşlar kötü ama o ölçüde çocuksu görünürler. Oysa 16.yüzyılda uluslar, 19.yüzyılda olduğundan çok daha fazla kin ve kıskançlıkla köpürüyor, birbirlerine tehditler ve abartılı kibirlenmelerle sataşıyor, birbirlerini yok etmeye yemin ederken kana susamış kılıçlarını durduracak bir anlık tereddüt dahi yaşamıyorlardı.
·
Puan vermedi
Bana göre değil.
Ne kadar haddimedir bunları söylemek bilemem ama: Hani mutfakta, yemek yerken, iş yaparken ses olsun diye açtığınız, takip gerektirmeyen, nasıl olsa seyrini ve sonunu bildiğiniz Türk dizileri vardır ya: bu kitabı böyle tanımlayabilirim. Bu kadar ödül almasına da şaşkınım doğrusu... Kitabın çoğu diyaloglardan oluşuyor ancak karmaşık olduğu için anlamlandırmak zorlaşabiliyor. Haliyle akıcılığı kayboluyor. Post-modern hayranı bir insan olarak bu atlamalara ne kadar alışkın olsam da diyalogların yüzeyselliği bir noktadan sonra kabak tadı verdi. Adı konulamayan, bir yandan da kopulamayan toksik bir ergen ilişkisinin anlatıldığı, "cinsellik satar" başlığı altında bir çok müstehcen sahneye yer verilen bu kitap, Wattpadvâri bir tat bırakıyor insanın damağında. Bütün bunların herhangi bir psikolojik inceleme yapılmadan verilmesi kitabı bir "reklam" ürününe dönüştürüyor ve rahatsız ediyor. Yaş grubunun psikolojisi, ilişki dinamikleri, aile dinamikleri, sosyal farklılıklar vs boyutuna bağlansa çok daha ilgi çekici bir hale gelebilirdi. 16-18 yaşın ilgi duyabileceği ama bana hitap etmeyen bir kitap, yarısına kadar geldim ancak sonuna gidemedim.
Normal İnsanlar
Normal İnsanlarSally Rooney · Can Yayınları · 20196,2bin okunma
627 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
okumak olgunlukmuş. Biz de ilk kez bu eseriyle nail olduk olgunluğa. Kitabı okumadan önce detaylı bir ön incelemeye gerek yok zira eser dünya yazınında yeterince popüler zaten. Öncelikle söylemeliyim ki Raskolnikov, hareketlerine tıpkı çevresindeki birçok kişi gibi anlam veremediğim bir baş karakterdi. Hatta okuduğum eserler arasında baş karakteri en anlaşılmaz kişiydi. Hayır, aslında temel meseleyi anlıyorum. Yani cinayeti işlemesini... Kendince ahlakî bir altyapı hazırlıyor cinayete. Bir suçun binlerce yarar getirecekse işlenebilir olduğuna inanıyor. Temelde tüm bunlar ahlak felsefesinin birer sorusu ve Raskolnikov'un bu ahlakî sorgulayışları esere çok katmanlı bir yapı katıyor. İşin özüne dönecek olursak bu tuhaf, anlaşılmaz ve açıkça hasta olduğu görülen ana karakterimiz Rodya Romanoviç, suçunu hiçbir zaman kabul etmiş değil. Hatta bunu suç olarak görmüyor bile. Çevresi ve yasal sisteme göre bu apaçık suç. Ama birçok kötülükten kurtardığı için Raskolnikov'a göre belki de erdemli bir davranış. Yazarın bu karakter üzerinden genel geçer ahlakî bakış açılarını sorguladığını düşündüm bir an. Nitekim Raskolnikov birçok insanı aptal ve hakir de gören biri. Onların bırakın ahlakî düşüncelerini, hiçbir düşüncesine saygı duymadığı kesin. Konunun ağırlığından olsa gerek eserin diline ve kurgusuna yer ayıramadık. Ama isabet oldu. Çünkü önümde, okuyacağım Dostoyevski kitabı var. Onu da okuduktan ve göz önüne aldıktan sonra daha sağlam tespit yapacağıma inanıyorum.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Kapra Yayıncılık · 2021160,2bin okunma
Reklam
"Ama neden onları çabucak, hemen şimdi öldürmüyoruz? Bunlar baş belası, üstelik bizim de acelemiz var. Akşam yaklaşıyor, gitmemiz lazım." "Emirler, dedi üçüncü bir ses derin bir hırıltıyla. "Buçukluklar HARÎÇ hepsini öldürün; onlar en kısa zamanda CANLI olarak getirileceklerdir. Bana verilen emirler bunlar." "Neden
Sanki olmasını istediğim şeyler çok yavaş oluyor ve olurken de onları düşündüğüm ve beklediğim gibi olmuyorlar; hepsi sanki beni öfkelendirmek için ağır ağır geliyorlar ve sonra birden bir bakıyorsun, hemen geçip gitmişler bile.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.