"Kadınlığı Virginia Woolf'tan öğrenmiş birine 'Ben iyi bir erkeğim,' demenin bir anlamı yoktur, aynı şekilde erkekliği Charles Dickens'ten öğrenmiş birine 'Ben iyi bir kadınım,' demek gibi. Vicdanı Dostoyevski'den öğrenmiş birine 'Ben hatasızım,' demek ne kadar anlamsızdır değil mi? Çünkü hata yapsan da affedeceğini bilen birine bu söylenmez. Tanrı'yı 'Onu sizin bencilliginiz öldürdü,' diyen Nietzsche'den öğrenmiş birine 'Ben inananlardanım,' demek pek de inandırıcı olmaz, aynı şekilde deliliği Foucault'dan öğrenmiş birine 'Ben daha deliyim,' demenin pek delice olmadığı gibi. En önemlisi de, yalnızlığı Kafka'dan öğrenmiş birine, 'Ben gidiyorum,' desen ne olur hocam?"