Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
208 syf.
9/10 puan verdi
Es Selam Dostlar… Ahlak üzerine yaptığı bereketli çalışmaları ile münevver , nadir mütefekkirlerden biri Nurettin TOPÇU… Avrupa’da Ahlak Felsefesi üzerine doktora yapmış ve Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe doktorası yapan ilk Türk olarak kayda geçmiştir. Fransa’da kalması yönünde yapılan teklifleri kabul etmeyip Türkiye’ye dönmüş ve
İslam ve İnsan - Mevlana ve Tasavvuf
İslam ve İnsan - Mevlana ve TasavvufNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2017526 okunma
Eğer bu zerreler, şu âlemin ustasının emrine tâbi' birer memur olmasalar; o vakit herbir zerre, umum o ceseddeki zerrelere hem hâkim-i mutlak hem herbirisine mahkûm-u mutlak, hem her birisine misil hem hâkimiyet noktasında zıd, hem yalnız Vâcibü'l-Vücud'a mahsus olan ekser sıfâtın masdarı, menbaı, hem gayet mukayyed hem gayet mutlak bir surette olmakla beraber, sırr-ı vahdetle yalnız bir Vâhid-i Ehad'in eseri olabilen gayet muntazam bir masnu-u vâhidi o hadsiz zerrata isnad etmek; zerre kadar şuuru olan, bunun pek zahir bir muhal belki yüz muhal olduğunu derkeder.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
204 syf.
9/10 puan verdi
“Ben niyet ettim ki bu hayatı, dünyaya niye geldiğimizi, ne olacağımızı, bizi göndereni anlamadan terk etmeyeyim.” (s.97) Hayat dediğimiz ebediliğe nispetle bir hiç; uzun zamana nispetle bir an değil mi? Öyleyse bu hayatın gayesini anlamak gerek. Kitap bu minvalde Vahdet-i vücud (Hakiki manada yalnızca Allah vardır.) kavramı üzerine vurgu yaparak
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,9bin okunma
1254 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sadece bir kere okuyarak Risale-i Nur'dan Sözler kitabını eleştirmek ne haddime ? Aşağıdaki konferansı okursanız şayet, Üstad ve Risale-i Nurlar hakkında genel bir bilgi edinmiş olacaksınız. Kendinize bir şans verin. Bu kitap okuduğunuz kitaplar gibi değildir. Okuyarak zaman kaybetmiş olduğunuz tüm kitaplara lanet okutur,
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20125,6bin okunma
Bundan anlaşılıyor ki vücud kemali ister, kemal de sübutu iktiza eder. Öyle ise vücudun vücudu kemal iledir. Kemalin kemali de devam ile olur. Öyle ise bir Vâcib-i Sermedî, Kâmil-i Mutlak var ki mümkinatın bütün kemalâtı, onun nur-u kemalinin cilvelerine birer gölgedir. Öyle ise Cenab-ı Hak zatında, sıfâtında, ef'alinde kâmil-i mutlaktır.
Bediüzzaman Sait NursiKitabı okudu
O vakit kalbe şöyle geldi ki: De o mütehayyir akla: Bak kâinattaki bütün mevcudata; zîhayat olsun, camid olsun, kemal-i itaat ve intizam ile vazife suretinde ubudiyetleri var. Bir kısmı şuursuz, hissiz oldukları halde, gayet şuurkârane, intizam-perverane ve ubudiyetkârane vazife görüyorlar. Demek bir Mabud-u Bi'l-hak ve bir Âmir-i Mutlak vardır ki bunları ibadete sevk edip istihdam ediyor. Hem bak, bütün mevcudata, hususan zîhayat olanlara; her birinin gayet kesretli ve gayet mütenevvi ihtiyacatı var ve vücud ve bekasına lâzım pek kesretli, muhtelif matlubları var; en küçüğüne elleri ulaşmaz, kudretleri yetişmez. Halbuki o hadsiz matlabları, ummadığı yerden, vakt-i münasipte, muntazaman onların ellerine veriliyor ve bilmüşahede görünüyor. İşte şu mevcudatın bu hadsiz fakr u ihtiyacatı ve bu fevkalâde ianat-ı gaybiye ve imdadat-ı Rahmaniye bilbedahe gösterir ki: Bir Ganiyy-i Mutlak ve Kerîm-i Mutlak ve Kadîr-i Mutlak olan bir hâmi ve râzıkları vardır ki her şey ve her zîhayat ondan istiane eder, meded bekliyor. Manen ‎ اِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ‎ der. O vakit akıl "Âmennâ ve saddaknâ" dedi.
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
Vahdet-i vücut felsefesi:
Bu inanış sistemine göre evren daha yaratılmadan önce yalnızca mutlak yaratıcı (vücud-u mutlak) ve karanlık, yokluk. Ve işte insan ve evren, bu tanrısal niteliklerin ve karanlık bağlantılı tanrısal olmayan niteliklerin aynada yansıyan suretleridir. Bu inanca göre insan ruhu tanrının ruhunun bir parçasıdır. İnsan ve evren tanrının bir 'tecellisi', görüntüsüdür. Vahdet-i Vücut felsefesine göre; "Tanrıdan başka varlık yoktur. Var olan her şey onun çeşitli biçimlerde görünmesidir."
204 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Filibeli Ahmet Hilmi, Hacı Süleyman Bey ve Şevkiye Hanım'ın en büyük çocukları olarak Filibe'de (Bulgaristan) dünyaya geldi. Ahmed Hilmi veya daha çok bilinen ismiyle Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi (1865-17 Ekim 1914) tanınmış Türk mutasavvıf ve düşünürü. Vahdet-i Vücud inancının sadık takipçilerinden olan Ahmed Hilmi, çağdaşı maddeci düşünürleri yoğun biçimde tenkit etmiş, anti-maddeci eserler kaleme almıştır. A'mak-ı Hayal yani Hayalin Derinlikleri... Gerçekten hayal gibi bir kitaptı. Romanın kahramanı Raci, içindeki şüphe ejderhasını susturmak ve mutlak hakikate ulaşmak için mezarlıkta karşılaştığı Aynalı Baba'nın yardımıyla manevi seyahatlere çıkar. Raci bu seyahatlarinde gedefine ulaşmak için Buda ile hiçlik zirvesine, Hürmüz ile Ehrimen'in savaş meydanına, Yunan tanrılarının bulunduğu Olimpos Dağı'na, Simurg' un sırtında Merih gezegenine, Kaf dağına ve daha pek çok yere gider. Raci ile hakikatin peşinde farklı alem, boyut ve mekanda dolaşırken ; felsefe, tasavvuf, mitoloji, dinler tarihi hakkında pek çok bilgiye rastlayacaksınız. Okuduğum Türk Klasikleri içinde, en ilginç olan bu kitaptı. Hem hayret ederek, hemde keyifle okudum. Benden bu kadar. Sağlıcakla ve kitapla kalın. Aklımızı, ruhumuzu, yolumuzu aydınlatacak kitaplara çıksın yollarımız.
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,9bin okunma
339 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.