Güzel birliste okumadıklarımı okuyacağım
1. Schopenhauer : Say yayınları dizisi , İsteme ve Tasarım olarak dünya , aşkın metafiziği ,
2. Rudiger Safranski : Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
3. Nietzsche : Böyle buyurdu zerdüşt, Putların Alacakaranlığında, İyinin ve kötünün ötesinde
4. Soren Kierkegaard : Korku ve Titreme
1. Schopenhauer - Say yayınları dizisi
2. Schopenhauer - İsteme ve Tasarım olarak dünya
3. Schopenhauer - Aşkın metafiziği
4. Rudiger Safranski - Felsefenin yaban yılları( Schopenhauer biyografisi)
5. Nietzsche - Böyle buyurdu zerdüşt
6, Nietzsche - Putların Alacakaranlığında
7. Nietzsche - İyinin ve kötünün ötesinde
8. Nietzsche - Ecce
Bu kitap Otto Weininger’in doktora tezi “Cinsiyet ile Karakter” hakkında genel bilgiler verirken yazarına ait çeşitli biyografik bilgiler de sunmaktadır. Bu tez ekseriyetle kadınlar ve Yahudilik üzerinedir. Ancak Otto W. kadınlar üzerine yazdıklarından dolayı hep eleştirilmiş, kendisi akademisyenlerce kadın düşmanı olarak görülmüştür. Yahudiler
Kendimi öykü ve romanlara o kadar çok kaptırmışım ki en büyük ilgi alanım olan felsefeden ne kadar çok uzak kaldığımı anlamamışım. Taa ki işte bu kitabı okuyana kadar. Sabaha kadar gözümü kırpmadan hem de... Kayıtlarımı incelediğimde, tam bir doyumla okuduğum son felsefi kitap Immanuel Kant'ın Arı Usun Eleştirisi olmuş. Neyse çok uzatmadan kitap
Her şeyden önce ben kitabı fazlasıyla agresif ve ofansif bulduğumu söylemeleyim. Sürekli bir öteki üzerinden kendini olumlama çabası içindeki Schopenhauer ‘un alt metninde aslında kendi bilgeliğini övüp durduğu bir manifesto(ya da mastürbasyon mu demeli) var karşımızda. Sanırım düşün dünyasında kendine bir yol açmak isteyen çoğu okurun düştüğü yanılgı felsefeye ve felsefecilere adeta dogmatik bir düşünsel doğruluk atfetmek. Söyleme biraz, Aristoteles şöyle demiş, Nietzsche böyle demiş cümleleri serpiştirince sanki bu size izlenecek bir yol, anlamlı bir çözümleme sunuyor olmalıymışcasına…
Schopenhauer felsefe tarihi açısından önemli bir düşünür olmakla birlikte bana sorarsanız yaşam bilgeliği üzerine en son söz söyleyecek olanlardan. Ailesinden kalan yüklü bir mirasla bütün hayatını aylaklıkla geçirmiş, annesiyle yaşadığı sorunlar ve o zamanın dünyasına hakim paradigma nedeniyle kadın düşmanı olmuş, şöhrete kavuşmak için elinden geleni yapmış bir karakter. Bu hastalıklı düşünce yapısı , kötü bir kişisel gelişim kitabından hallice olan bu kitaba da fazlasıyla hakim zaten.
Yaşasın Wittgenstein!!! :)