Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
XXI.yüzyıl, bazı insanlar için daha iyidir; insanlık için değil.
Sayfa 133 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
MS.VI.Yüzyıl ve MS.XXI.Yüzyıl
Ülkenin olası düşmanlarına, doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde, Britannia gibi uzak yerlerde oturanlara, dünyanın bilinen her yerinde çeşitli uluslara, daha önce var olduğunu duymadığımız, ancak gözlerimizle görüp adlarını öğrendiğimiz uluslara her fırsatta PARA AKITTI. lustinianos'un nasıl bir adam olduğunu düyunca, çağrı bile beklemediler, onunla ilişki kurmak için her taraftan gelerek Bizans'a DOLUŞTULAR, imparator bu işten hiç sıkılmıyor, tam tersine, keyif alıyor, Bizans'ın zenginliğini GERİ IRKLARA YEDİRMEYE ya da denizin dalgalarına savurmakta beklenmedik başarı gösteriyordu. HER GÜN CEPLERİNİ DOLDURUP ONLARI ülkelerine GERİ GÖNDERİYORDU. Böylece her yöndeki yabancı uluslar ya imparatorun elinden imparatorluğu yağma ederek, savaş tutsaklarını geri satarak ya da barış karşılığı para isteyerek Bizans'ın SERVETİNE KONDULAR. s.100
Sayfa 100 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Reklam
İnsanlık nereye gidiyor!
Benlik sahibi her düşünür şunu kabul etmek zorundadır: Yazıyla kayıtlı insanlık tarihinde insanî-durum iyiye değil kötüye gitmektedir. XXI. yüzyıl, bazı insanlar için daha iyidir; insanlık için değil!
Parçalanmanın Gücü ile Devamlılığın Gücü
Parçalanma ve klasik olanın yeniden doğuşu * Konstantinopolis’te ve imparatorluk sınırları içerisinde, ifade akımlarının en güçlü olduğu bölgelerde bile (örneğin Suriye-Filistin civarı) neredeyse hiç bilinmeyen, imgenin “klasisizm”inin parçalanması, Batı Avrupa’ya farklı düzeylerde ve farklı şekillerde nüfuz eder: Campania, Friuli veya Vizigot
XXI. yüzyıl, bazı insanlar için daha iyidir; insanlık için değil!
Sayfa 132Kitabı okudu
Yazıyla kayıtlı insanlık tarihinde insanî-durum iyiye değil kötüye gitmektedir. XXI. yüzyıl, bazı insanlar için daha iyidir; insanlık için değil!
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
XXI Yüzyıl ve İç Savaş.İnsan Doğası.Yıkım.Kitle.
Günümüzün iç savaşları kendiliğinden, içeriden patlak veriyor. Tırmanmaları için artık dış güçlere gereksinimleri yok... Kısa süre öncesine kadar bir ulusal kurtuluş savaşının ya da devrimci ayaklanmanın tohumlarını taşıyorlardı. Ancak Soğuk Savaş bittiğinden beridir ki gerçek yüzlerini gösteriyorlar. Afganistan’daki iç savaş buna belirgin bir örnektir. Ülke Sovyet askerlerinin işgali altında kaldığı sürece, ikiye bölünmüş dünya şemasına göre yorumlanabiliyordu. İki taraf da çatışmayı kullanıyordu: Moskova kendi valisini, Batı da antikomünist Mücahitleri destekliyordu. Sorun ulusal kurtuluşmuş, yabancılara, zalimlere, inançsızlara karşı direnişmiş gibi görünüyordu. Fakat işgalciler kovulur kovulmaz asıl iç savaş patlak verdi. İdeolojik kılıftan geriye bir şey kalmadı. Yabancı müdahalesi, ulusun kardeşliği, hakikî iman – tüm bunların yalnızca birer bahane olduğu ortaya çıktı. Herkesin herkese karşı savaşı başladı.
“Dinin hiçbir alanda, hiçbir şekil ve surette belirleyici ve tayin edici bir işlevi yok; hiçbir alanda bir şey söylemiyor. Yani bugün islam’ı şeyleştirenlerin, istismar edenlerin, onu akademik araştırma konusu haline getirenlerin xxı. yüzyıl için kuracakları tek bir cümle yok.”
Sayfa 307Kitabı okudu
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.