XXXIII
“Artık ayrılık vakti geldi, yolumuza gidelim; ben ölmeye , siz yaşamaya. Hangisi daha iyi? Bunu Tanrı’dan başka kimse bilemez.”
Sayfa 77 - Karanfil yayınlarıKitabı okudu
XXXIII
Bizim ne günahımız var; aşkın ucu bucağı yok ki!..
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
XXXIII
‘Ne iyi, artık beni de sevmiyorlar! Kendilerine benzemediğimden, beni şekillendiremediklerinden sevmiyorlar!’
Sayfa 117 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
“Yüzümü göremezsin, çünkü hiçbir insanoğlu beni gördükten sonra yaşayamaz.” (Exodus xxxiii,20-23) Eski yazılarda da bu olaya benzer örnekler var.Tevrat’tan çok daha önce yazılmış, Sümer kaynaklı Gılgamış Destanı’nda neredeyse aynı ifadeye yer veriliyor: “Hiçbir fani, Tanrıların yaşadığı dağa gelemez.Tanrıların yüzünü gören, ölmelidir.
Sayfa 51 - Artemis yayınlarıKitabı okudu
Bu kutsal mı kutsal sudan, yeni yapraklara bürünmüş taze bir fidan gibi canlanıp da, arınmış olarak eski yerime vardığımda çıkmaya hazırdım, artık yıldızlara. Âraf XXXIII(142)
XXXIII
Sarhoş Olun Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda: tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun. Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun, “Saat kaç?” deyin; yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir yanıtı size: “Sarhoş olma saatidir! Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına! Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.”
Reklam
120 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.