Ben ne büyük bir dalgınlıkla bakmış olmalıyım ki hayata
görmedim orda çinko damlar ve plastik sürahilerin tanrısını
yerime yadırgadım
yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka
çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı
durmadan beyaz bir aygırla taşardım derin göllerden
bir gebe kısrakla kaçardım derin ormanlara
güneşin zekasıyla doymak
O gün bugün, şehri dünyanın üstüne kapatıp bıraktım
kapattım gümüş maşrapayla yaralanmış ağzımı
ham elmalar yemekten göveren dudaklarım
mırıldanmasın şehrin mutantan ve kibirli ağrısını.
Azıcık gece alayım yanıma yalnız
serçelerin uykusuna yetecek kadar gece
böcekler için rutubet
örümcekler için kuytu
biraz da sabah sisi
yabani güvercin kanatları renginde
biz artık bunlar olarak gidiyoruz
eylesin neyleyecekse şehrin insanı
şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin
bozuk paraların insanı, sivicelerin...
Gazap Üzümleri'ni ikinci okuyuşum. İlk okumam 13-14 yaşlarında idi, kitap çok kasvetli gelmişti ve çok sıkılmıştım. O kadar ki bir daha yıllarca Steinbeck okumadım.
Ebru Ince ve https://1000kitap.com/horsemanjr'nın birlikte yaptıkları etkinlik vesilesiyle ikinci kez okumak nasip oldu. :))
https://1000kitap.com/horsemanjr'nın
Elmaların bir türü çayırlarda yenmeli, diğeri ise evin içinde. Kendi düşüncelerimin de, tıpkı yabani elmalar gibi, açık havada gezen yayalara besin olmasını isterim ve evin içerisinde hoş karşılanacaklarına garanti veremem.
1. Capriccio Ölüm
Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirner için
çünkü mahvına sebep nihayet bir sinektir
ama Fanya Kaplan
nasıl öldü diye sorarsak sanırım
işimiz fazlasıyla ciddileşir.
Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
Elma sadece bir meyve değil; tarihsel,dinsel ve mitolojik anlamı olan bir meyve.Elma ağacının ünü Yahudiler, Rumlar, Romalılar ve İskandinavlar arasında yayılmıştı. Elma ağacının Eski ahitte' de geçtiğini görüyoruz. Homeros ve Herodot da elma ağacından bahsedilmiş. Bildiğimiz elmayı bu kadar önemli kılan unsurlar neler diyorsanız bu kısa ve öz çalışmayı okumanızı öneririm.
Yabani ElmalarHenry David Thoreau · Kırmızı Kedi Yayınları · 2018122 okunma
Güyanın kürek mahkumları iki kısıma ayrılmışlardır.Aristokratlar ve avam.Avam zümresine giren mahkumlar armalarda taş.
kırar, dayanılmaz bir yük altında yaşar ve ölürler
Aristokratlar ise, idarede, hastahanede katiplik, hastabakıcılık yaparlar, memurların evlerinde uşaklık ederler, bazı tüccarların hizmetlerini görürler.
Fakat ister birinci, ister ikinci tabakaya mensup olsun, her kürek mahkumu güneş batmadan önce barakasına dönmeğe mecburdur.Güneş batar batmaz barakaların kapıları kilitlenir.Dışarda gece, civardaki ormanın maymun haykırışları, yabani kedi çığlıklarıyla yırtılırken, içerde barakalarda mahkumların hakiki hayatı başlar...