“Üsküdar eski bir tuhaf yerdir. Caddeleri, Beyoğlu sokakları gibi dik ve dolambaçlı. Evlerinin damlarına yağan yağmur geçenlerin başlarına dökülür. Üsküdar iptidaî, mutaassıp, garip ve henüz on yedinci asırda yaşayan bir yer. Mesafece Avrupa'nın biraz ötesinde iken asrımızdan üç asır geriydi.
Üsküdar mutasarrıfı şişman, tembel ve yetersiz bir adam. Benimle Türkçe konuşmaktan utanarak Fransızca söylemek isterdi.
Padişahla birlikte kalanlar böyle işe yaramaz adamlar, iyi Türklerin çoğu Mustafa Kemal ile beraber.”