Kerbela Olayı
Sonrası Ubeydullah bin Ziyad'ın emri üzerine Hüseyin'in cesedi atlara çiğnetildi. Daha sonra Yezid'in askerleri çadırlara girdiler ve kampı yağmalamaya başladılar. Ölen 72 kişinin cesedi El-Gadiriye köylüleri tarafından ertesi gün defnedildi. Ertesi gün kadınlar ve çocuklar develerle yargılanmak üzere Kûfe üzerinden Şam'a götürüldüler. Çok kötü muamelelere tabi tutuldular. Açlık ve susuzluğun üzerine Hüseyin ve askerlerinin kaybının acısı da eklenmişti. Yezid'in bu kötülükleri yapmaktaki amacının Hüseyin'in destekçilerinin ne hallere düştüğünü gösterip, halkın desteğini kaybetmesini sağlamak olduğu söylenir. Bununla birlikte Kerbelâ'dan Kûfe'ye ve Kûfe'den Şam'a yapılan yolculuklarda Hüseyin'in kız kardeşi Zeynep bin Ali ve oğlu Zeynelabidin her fırsatta Yezid'in neler yaptığını ve Kerbela'da işlenen suçları Müslümanlara anlattılar. Yezid'in mahkemesine çıkarıldığında Zeynep büyük bir cesaret örneği sergileyerek Yezid'in halifeliğinin geçersiz olduğunu ilen etti ve Hüseyin'in Yezid'e başkaldırısını övdü. Tutuklular bir sene Şam'da tutuldular. Hüseyin'in 4 yaşındaki kızı Sakine bin Hüseyin acıya dayanamayarak vefat etti. Yerel halk tutukluları hapiste yalnız bırakmadı ve Zeynep bin Ali ile Ali bin Hüseyin her gelen ziyaretçiye Hüseyin'in haklı davasını anlattılar. Günümüz Suriye ve Irak'ına denk gelen topraklarda Yezid aleyhtarı oluşumlar baş göstermeye başladı. Durumdan endişelenen Yezid tutukluları serbest bırakarak Medine'ye gönderdi. Yaşananlar kulaktan kulağa yayıldı ve Kerbela Olayı günümüze kadar Aşur
1026 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Tolkien ve Yüzüklerin Efendisi Üzerine;
"Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları'na Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a, Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlar'a, ölecekler ne yazık Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi 'ne Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine
Yüzüklerin Efendisi (Tek Cilt)
Yüzüklerin Efendisi (Tek Cilt)J. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,9bin okunma
Reklam
Daimi mutluluk sürdürülebilir midir,
Mutluluk üzerine aktör Paul Hörbiger, epeyce iyimser. Diyor ki: "Mutluluk çoğu zaman, boşuna aranan gözlük gibidir. İnsan, burnunda iken bulamaz." Benim yıllardan beri aklımdan geçirdiğimi, Oswald Spengler çok iyi özetliyor: "Sürekli mutluluk bezdiricidir." Gerçekten de özellikle abartılmış mutluluk, şaşkınlığa sürükler. Sürekli mutluluk ise, uyuşukluk yaratır. Ruhsal miskinleşmenin, kanalına giriştir. Aslında sürekli mutluluk da, abartılmış bir ölçüsüzlüktür. Arasıra huzurlu olmak, yalnız huzurlu olabilmek, adam olana yetmelidir.
Sayfa 67 - Mutluluk ArarkenKitabı okudu
Olacaklardan bahsedeyim size Ve olmuş olanlardan da. Güneş doğacak, batacak ve yine doğacak Ay santim santim devirecek onca yolu, hem de defalarca Bitkiler filizlenecek, tohumlarını dökecek, Bir tohum bir ormana dönüşecek Yolda yavrusunu yalarken bir kedi, Birileri sevdiklerini toprakta yalnız bırakacak. Bir yerlerde bombalar patlayacak, İnsanoğlu yapmayı bilmediği gibi Yıkmaya devam edecek. Bir yerlerde sevilmeyi bekleyenler Birilerini sevmekten tiksindirecek Ben diyebilmek için mesela Sen olmamalısın diyecek birileri. Gülmek mesela, Kimilerinin yüzüne takmayı beceremediği bir maske iken Kiminin zihninde canlandıramadığı bir sahne olmaya devam edecek. Göz daha niceleriyle vakit geçirecek. Beden gün geçtikçe eskiyecek. Kalp gurbetin ağırlığında ezilecek. Varamamış, belki de yürümemiş olmanın acısıyla inleyecek. Peki akan yaşlar hangi ateşi söndürecek?
626 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Koca bir hayat
Jane Eyre ile geç tanışmış olmanın hüznünü yaşıyorum. Keşke daha önce okumuş olsaydım. Kitabın sonunda yeni bir arkadaş edindim. Onunla güldüm, onunla ağladım, onun yerine bazen benim kalbim acıdı hatta. Kitap bittiğinde kendi gerçekliğime dönmem her zamanki gibi zor oldu... Kitabı bitirdikten sonra yazarı araştırdım okuduğum ilk kitabıydı. Ve
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,8bin okunma
560 syf.
·
Puan vermedi
Tacizci Joona Linna serisinin 5. kitabı. Yani anlayacağınız gibi seriye bodoslama dalış yaptım. Peki bundan şikayetçi miyim? Asla! Polisiye kitaplarda olaylar bağımsızsa eğer ben dedektifin özel hayatında ne olmuş diye sorgulamıyorum. Evet başına ne geldi de böyle oldu? diyorum ama bunun yerine o ana ve olaylara odaklanmayı tercih ediyorum. O yüzden ben çok zorlanmadan okudum. Ama siz ben bu dedektif ne yaşamış? Nerden nereye gelmiş? Neler yapmış? Ben bilmeden yapamam diyorsanız o zaman serinin diğer kitapları ile başlayın kitaba. • Psikopat Tacizcimiz kurbanlarını evlerinde yalnız iken filme alır ve eş zamanlı olarak hem internete yükler hem de İsveç polisine yollar. İlk film ile işin ciddiyetini anlayamayan polisler filmdeki kadını vahşice bir cinayete kurban gitmiş olarak bulur. Ve cinayetlerin ardı arkası kesilmez. Bu göreve dedektif Margot Silverman atanır ama gelen her film ile eli kolu bağlanır. Kurbanın eşinin olay yerine verdiği hasar ve hiçbir şeyi hatırlamaması üzerine Margot, Hipnozcu Erik Maria Bark' dan yardım ister. Erik hipnoz sırasında, kurbanın bulunduğu pozisyonu öğrendiğinde bir anda geçmişin ağırlığı omuzlarına yüklenir. Kendi soruşturmasını yürütmek için bu durumdan dedektife bahsetmeyen Erik için işler içinden çıkılmaz bir hal alır. Uzun zamandır ortalıklarda olmayan Joona Linna da soruşturmaya dışarıdan dahil olduğunda nefessiz okuyacağınız bir süreç başlıyor. • İlk olarak katilimiz belli olana kadar tahmin edemedim. Ben hep bu kişi de bir şey var bak
Şule Sarılmışer
Şule Sarılmışer
Nuray'ım diyerek başkasına diktim gözlerimi ama tabi benim dediğim olmadı. Kitabı sevdim ama daha kısa olsa bu kadar uzatılmasa daha güzel olurmuş
Tacizci
TacizciLars Kepler · Doğan Kitap · 063 okunma
Reklam
1.000 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.