Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Özür dilemekle kırgınlık geçiyorsa eğer Senden binlerce kes özür dilerim demişti bana oysaki yanımda olsaydı yeterdi!
‪Ne olurdu Tanrım...?‬ ‪ ‪Keşke bebeklik on beş,‬ ‪Çocukluk on beş,‬ ‪Gençlik altmış beş,‬ ‪İhtiyarlık beş yıl sürseydi.‬ ‪ ‪Yanımda hep...‬
Reklam
Uzun yazıları okumayı pek sevmeyiz
Kendisini karşılayan sekretere; Nazif Beyle görüşmek istediğini söyledi. Bunun üzerine sekreter birden ciddileşti: 'Nazif Bey mi?'dedi. 'Evet, Nazif Bey!' diye cevap alınca, hüzünlü bir ses tonuyla 'Nazif Bey sizlere ömür efendim, onu kaybedeli dört yıl oldu.' dedi. Hiç beklemediği bu haberle bir acı saplandı
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Boğazında bir şeyler düğümlenecek Ah yanımda olsaydı diyeceksin Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak İliklerine işleyecek bensizlik Kahrolacaksın...!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Şimdi yanımda olsaydı böyle üşümezdim albayım...
Reklam
Bazen duymak istediğimiz şeyler, başkalarının duymak istemediği hatta katlanamadığı şey olabiliyor veya aynı ortamda olduğumuz, bizim için bir şey ifade etmeyen biri, başkası için "keşke yanımda olsaydı" diye gördüğü biri olabiliyor. Her şey ne kadar zıtmış.💃🏻🥀
kendime not
İyi ki doğdum.. Her yaşımda yeni yeni şeyler öğreniyorum ama bu birkaç senede öğrendiklerim geride kalan tüm yıllara bedel. Zaman su misali insan kendini yeni yeni keşfediyor; sınırlarını, hayallerini ve ne isteyip istemediğini.. Önemli olan tek zaman varsa şuan, geçmişten ders ve gelecekten umutlarım var. Düşeceğim yine ama kalkmasını da bileceğim, ağlayacağım ama iki katı güleceğim ve kimsenin beni ezmesine, mutsuz etmesine izin vermeyeceğim.. Hayatımın en zor zamanlarını geride bırakıyorum ve ileriye bakıyorum. Affedemediğim kim varsa affediyorum çünkü affedememek bir tür anmadır.. Hayatımın merkezine kendimi koyuyorum :) Yüzüme bir gülümseme yerleştireceğim. Keşke pek çok şey farklı olsaydı ama her şeyde bir hayır vardır diyip yoluma bakıyorum.. Rabbime şükürler olsun bir yaşımı daha görebildiğim için ve en önemlisi sağlığım, ailem ve sevdiklerim yanımda :) Umarım bu neşemi ve hayat enerjimi hiçbir zaman kaybetmem.. Allah herkesin gönlüne göre versin. İyi ki varım..
Gitmek istiyorum nereye olduğunu bilmeden. Sadece alıp başımı gitmek. Uzun, uzun yürüsem, birşey düşünmeden Ayaklarım nereye götürürse Yorulsa da, durmasam arkama bakmasam Tabanlarım patlayana kadar koşsam Engeller çıksa da karşıma durmasam Öyle boş boş, Gökyüzünü izlesem Ne yaptığımı bilmeden nereye gideceğimi bilmeden. Belki bir orman, belki
Korkmaya hakkım yokmuş gibi hissediyorum. İki depremi de yaşadım. Üstelik ilkinde kardeşimle evde tektik. (Annemler Ankara'da kalıyordu önemli bir sebepten.) Gece neye uğradığımı şaşırarak uyandım. Yaklaşık 1 saat öncesinde yatmıştım ben. Sabah kardeşimi okula göndereceğim diye umarım uyanilieim deyip iki alarm birden kurmuştum... Uyandım
Reklam
Biblo
BİBLO “Biraz da kil alabilirmiyim?” -"tabi ki, ne kadar lazım?..” “Yani.. , - bilmiyorum ilk defa yapacağım"... O an sanırım Bilgin’in neler düşündüğünü anlamışsınızdır. Ya bu adamı burada boğmak istemiştir ya da terslemek fakat o aksini yapmış daha nelerin olacağını da şimdiden sezmiş sükûnet ile alışverişine bir heyecan ile
Ölü Hisler.
"Seninle mutlu olsaydı şu an yanında olurdu." "Beni seviyor olsa bile mi?" "Seni seviyor olsa bile yanında olurdu." "Ama yanımda sen varsın…"
'"Terbiyesiz" deyip anneme, babam kapıdan çıkalı 16 sene olmuş. Askere gitmek için bir kaç günüm vardı, Döndüğüm gün de dugun yapıp evlenecektim. Nisanlimlarda misafirlikteydik o gün. Affetmiş miydim babamı onu da bilmiyorum. Hala sol yanımda bir sancı ve bir utanç olduğunu düşünüyorum kendi adıma. Şimdi elimdeki yazıyı okudukça daha derinlere inip empati yapmaya, gidisine geçerli bir mazeret bulmaya calisiyorum. Az önce kargodan gelen bir zarfin içinden büyük boy bir sayfa mektup vardı elimde. Zarfin içinde de bir resmi babamın. Bir türlü çıkarıp bakmaya cesaret edemiyordum. Belki asıl korktuğum onun cökmüş halini görmekti. Çünkü elimdeki Son derece düzgün ve okunaklı yazılmış a4 kağıdı babamın ölümcül hasta olduğunu, bir kaç aylık ömrü kaldığını söylüyordu. Mektubu babamın yazmadigindan emindim, o yazmış olsaydı kargacık burgacık olur, asla okuyamazdim. Ben 40 yaşımda olduğuma göre şimdi 64 yaşında olmalıydı. Bir kaç dakikalığına çocukluk yıllarım geldi aklıma. Babamın iş dönüşünü bekleyisimiz, sokağın başında görünür görünmezde kardeşlerimle yola siralanisimiz geçti gözümden. Tabi en büyük çocuk olarak ilk ben varirdim yanına. Her gün tekrar eden bir olay olsa da o yaşta bir çocuk için her gün yaşadığı tarifsiz bir mutluluktu." Yukarıda bir kitabın giriş sayfası vardır. Sizce bu sayfa hangi yazarımıza aittir? a- Kemalettin Tuğcu b- Yusuf Atılgan c- Fakir Baykurt d- Ayşe Kulin e- Ferit Edgü f- Hiçbiri Not cevabımız pazartesi aksamidir.
NEREDEN BİLECEKSİNİZ!
(Şubat Ayı Öykü Etkinliği) Taş çatlasın otuz beş yaşındayımdır. Camekandan öyle gözüküyor. Erken yıpranmış bir genç veya kendine iyi bakmış bir orta yaşlı olma ihtimalim de var. Yakışıklı değilim. İnsanın kendisine çirkin demesi öyle kolay değil de işte karanlığım biraz çirkinim. Bir şiirdendi sanki bu. Şiir falan hatırlıyorum.
03 :48.
Keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın. Keşke yalnızlığımı benimle paylaşsaydın keşke senin adın yalnızlık olsaydı da ben hep yalnız kalsaydım.
955 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.