Her gezinin, yolculuğun güzel bir şiir gibi beyinde ve kalpte yankı bulduğunu, yeni şeyleri keşfetmek için yeni imkânlar sunduğunu hikayelerden biliyordum. Hikâyelerde de şu söylenmiyor muyd? "Bütün güzel şeyler, yolculuklarda olgunlaşır."
Nayman Ana Efsanesi
Oy balam, oy! Hafizan kökünden sükülüp alınanda, başına sardıkları deve derisi kuruyup büzülerek ceviz kırar gibi beynini sıkıştıranda, o görünmez çember gözlerini kanlı yaşla dolduranda, Sarı-Özek'in dumansız ateşinde cayır cayır yananda, ölüm susuzluğundan çatlayan dudaklarına bir damlacık yağmur düşmedi! Oy balam, oy! Can balam, oy! Yeryüzüne hayat veren güneş, senin için kapkara bir yıldız oldu da bir damla ışık vermedi! Ondan nefret etmedin mi oy balam oy! Can balam, oy! "Acı çığlıkların bozkırda yankı yankı yayılanda, gece gündüz "Tengri!" deyip yana yakıla gökyüzü boşluğuna seslendiğinde, dayanılmaz acılarla kıvrananda, kusmukların, pisliklerin, sidiklerin içinde boğulanda, balam oy, vücudun yıkılıp üzerine sinekler üşüşende, yavaş yavaş aklını yitirip gittiğinde, hepimizi yaratıp sonra da kendi hâlimize salıveren Tengri'ye son gücünü toplayıp isyan etmedin mi? Oy balam, oy! Can balam, oy! "İşkenceyle sakatlanan aklını karanlığın örtüsü yavaş yavaş kapladığında, zorla elinden alınan hafizan geçmişle bağlantısını koparanda, öz ananı dağ dibinden akan ve kıyısında oyun oynadığın derenin şırıltısını, kendi adını, babanın adını, sana utana utana bakarak gülümseyen kızın adını, aralarında büyüdüğün bacı-kardeş, hısım-yoldaş herkesin hayali gözünde silinende, seni karnında taşıyıp bu günleri göstermek için doğuran anana kargışlar okumadın mı? Oy balam oy! Can balam, oy!"
Reklam
yanlızlık sağır bir arkadaştır gün gelir kendi sesini unutursun +1
Yalnız yaşayan insan yüksek sesle konuşmaz, yüksek sesle yazmaz da: yankıdan, yankının boşluğundan, yankı perisinin eleştirisinden korkar. Yalnızlık tüm sesleri değiştirir.
Giderek siz oluyorsa bütün bir kalabalık Yüzünüz yüzlerine benziyorsa, giysiniz giysilerine Ansızın bir hastanın kendini iyi sanması gibi Gücünüz yetse de azıcık bağırsanız Bir yankı: durmadan yalnızsınız Durmadan yalnızsınız
Sayfa 35
Yaratıcı ve verimli bir devirde yaşama belasına uğrayan kişi, bunun sınırlamalarına ve üzerinde bıraktığı izlere maruz kalır; tekyanlı bir görüşün kölesidir ve daracık bir ufkun içine kapanmıştır. En verimli tarihî anlar aynı zamanda en az soluk alınabilir anlar olmuştur; bu anlar, safdil bir zihne kutsal, zihinsel alanlara düşkün birine ölümcül görünen mukadder şeyler gibi dayatmışlardır kendilerini, özgürlük, sadece külyutmaz ve kısır olan eskiye meraklı kimselerde, dönem sonlarındaki zekâlarda bir yankı yapar; üslûbun dağıldığı ve artık sadece alaycı bir teşnelik esinlediği dönemlerin sonunda..
“Taş taşıdım, içim kendimden yorgun benim, dilim çok uzun bir yankı.”
Reklam
Haklılardı Yankı, ben onlar kadar masum değildim. Ben çocukluk hayalleri olmayacak kadar suçluydum.”
-Kimsiniz? demiş küçük prens. -Kimsiniz... Kimsiniz... Kimsiniz... diye yanıtlamış yankı. -Arkadaşım olun, ben yapayalnızım, demiş. -Yapayalnızım... Yapayalnızım... Yapayalnızım... diye yanıtlamış yankı.
Sayfa 63 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
hiç kuşkusuz sıfırın altında yirmi dereceden aşağı düşecek bir gece... Kırbaç altında sendeleyen beygirlerden ve köprüler boyunca koşarken soluyan insanlardan bir buğu yükseliyordu. Kuru havada en küçük gürültü yankı yapıyordu. Damlardan devleri andıran duman sütunları yükseliyor, birleşip ayrılarak, bu koyu kitleler eski kentin üstünde yeni bir kent oluşturuyordu.
Sayfa 60 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Zorbalık tek tip bir görünüşün olduğu kendi yankı odasını yaratır; burası karışık sinyallerin rasgele cızırdadıkları bir boşluk gibidir; burada bir mırıltı veya bir ima panik yaratır: Böylece sonunda psikolojik baskı mekanizması yok olacaktır, bir savaş veya bir isyanla değil ama puf diye ya da düşen yaprakların sesiyle...
Sayfa 117 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yankı Sarca vicdanımı sızlatacak kadar iyi, vicdansızlığıyla beni mahvedecek kadar kötü birisiydi. Yarattıkları hapishanesi bunun en büyük kanıtıydı.
''İnsanlardan nefret ediyor. Hayattan nefret ediyor. Kendini öldürmeyi düşünüyor. En iyi kararın küçük Alex gibi intihar etmek olduğuna ikna ediyor kendini. Ama nasıl ölecek? Bu soru yankı yapıyor intihar düşüncesinin tamamen boşalttığı beyninde.''
Sayfa 164Kitabı okudu
Güzel olan sadece 'En Güzel'in bir yankı ve yansımasından ibarettir.
"Ama bir fikir içinizde kalırsa güçsüzdür... eğer bir fikri yankı yapan bir şekilde iletirseniz değişim olur."
Sayfa 214Kitabı okudu
Sen gelince;
Daima hazan yaprağı gibi solgun görünen yüzü bir gül gibi pembeleşmeye başlamıştı
Sayfa 114 - EZR Yayıncılık
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.