Meslektaşını yadırgayan gözlerle süzdü Esra "Sanki savaşı savunur gibisin." "Hayır! Kesinlikle hayır, ben savaşı savunmuyorum. İnsan denen yaratığı anlatmaya çalışıyorum." “İnsan mı?” diye duraksadı Esra. “Ama savaşların nedeni, devletlerin, ülkelerin, sınıfların çıkarlarıdır. Bunun için sıradan insanı suçlamak ne kadar doğru?” "İlk söylediğinde haklısın. Savaşlar sınıfların, devletlerin çıkarları için yapılmıştır ve yapılmaktadır. Ama sonuçta süngüyü saplayan, tetiği çeken, bombayı atan, tankı kullanan sıradan insanlardır. Yani üniforma giymiş halktır. Bugüne kadar çok az asker buna karşı durmuştur. Savaşan iki ordunun askerlerinin birleşip, “Artık yeter, biz savaşmak istemiyoruz,' deyip, silahlarını attıkları kaç olay vardır tarihte? Oysa öldürmekten zevk alan, bunu meslek haline getiren insanların yer aldığı binlerce örnek gösterebilirim sana.” "İyi de," diye itiraz etti Esra, “silahlarını bırakırlarsa suç işlemiş olurlar. Belki de vatan haini diye kurşuna dizilirler." “Savaşta zaten ölmeyecekler mi? Daha doğru bir amaç uğruna, barış için ölmeleri daha anlamlı olmaz mıydı?” “Bu bir bilinçlenme sorunu,” dedi kaçacak yeri kalmayan Esra. “Güçlü bir barış kültürü oluşursa..." “Anlatmak istediğim de bu. Barış insanın içinden gelmiyor. İnsan, öldürmek için gösterdiği çabayı, özveriyi, öldürmemek için göstermiyor. Barışı sağlamak için dışarıdan bir bilinç akışı gerek.”
282 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Nora Seed, kedisiyle beraber yaşayan, hayattan bir beklentisi kalmayan, yaşamaktan keyif almayan bir kadın. Belki de onu o hayata bağlayan tek şey olan kedisi Voltaire’i de kaybetmesiyle, artık yaşamak istemediğine karar verir. Fakat intihar girişimi onu çok farklı bir evrene götürür. Gece Yarısı Kütüphanesi’ne. Burası zamanın akmadığı, ölüm ile yaşam arasında, hayatında yaptığı seçimlerin farklı versiyonlarıyla dolu kitapların olduğu bir kütüphanedir. Nora, vereceği farklı kararlar sonrasında nasıl hayatlar yaşayabileceğini deneyimledikçe, sadece aldığı büyük kararlar değil, onun için çok küçük olan bir detayın bile hayatını nasıl etkilediğini farkedecektir. Hayat seçimlerden ibarettir derler ya, peki hiç yanlış seçimler yaptığınızı düşündüğünüz oldu mu? Ya da yapmadığınız seçimde aklınızın kaldığı? Mutluyken, bir amacımız, hedefimiz varken, sevdiklerimiz yanımızdayken hayat ne kadar da yaşanılası geliyor. Peki en ufak olumsuzlukta neden etrafımızı “keşke” ler, pişmanlıklar, umutsuzluklar sarıyor ve hayattan soğuyoruz. Ama zaten hayat böyle bir şey değil mi, hem iyi hem kötü… Peki sizin pişmanlıklarınızı telafi etme şansınız olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydınız? Kitap son derece yalın, bir o kadar da derin mesajlar içeren bir dille yazılmış. Okurken durup “acaba böyle olsaydı nasıl olurdu” diye düşündüğüm anlar oldu. Kurgusu güzel, duygusu derin ve farkındalık yaratıcı, keşke filmi de çekilse dediğim bir kitap olmuş. Daha söyleyecek çok şey var ama en iyisi siz bu kitabı okuyun:)
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20215 okunma
Reklam
520 syf.
10/10 puan verdi
Yüzüklerin Efendisi Kısım I
Ah! Finallerden dolayı okumayı yarıda bırakmak zorunda kaldığımız kitaplar... Sonradan baştan itibaren kitabı okudukça, üzerindeki tozun hatta kasvetin kalkması... Hayal dünyasını çok iyi besleyen ve büyüten bir eserle vakit geçirmenin keyfi... Yeniden okumanın ve bitirmenin getirdiği tazelik... (。•̀ᴗ-) • Kitabın karakterlerini bir anda tanımak
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
Yüzüklerin Efendisi - Yüzük KardeşliğiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayıncılık · 202318,8bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
Ayşe Kulin'in bir kaç gün içersinde bitirilebilen sürükleyici kitaplarından teki Bir Gün. Hafiften böyle içine girince kitabın burun direklerini bile sızlatabilir. Güneydoğu'nun itilmişliği, kimsesizliği, insanların durup dururken birbirlerine düşman edilmesinin vakanüvisi bir sinematograf şeklinde canlanıverir gözümüzde. İnsanların
Bir Gün
Bir GünAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20232,828 okunma
_30 orospunun sıçarak ve işeyerek doldurduğu bir küvetin içinde yüzerek ve leziz bokları yiyerek boşalıyordu. _Kendi kızını becerirken karısı ve sonra karısını becerirken de kızı onları zevkle kırbaçlıyordu. Daha sonra kızını ve karısını genelevde sattı. İşte, bir kadın ve kızı kotu yola duşurmenin guzel bir yolu. Bu fahişeler başka şey icin mi
Hiç kitabın içinde kendinizi sıkışmış hissettiniz mi? Bu kitabın bende yaratığı his tam da bu oldu , bazı “an”larda sıkışıp kalma hissi ancak bu kadar coşkulu anlatılırdı. Şiddetle tavsiye edilir.
Reklam
43 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.