Bir türkü söylüyorum güzelim gözlerine
Kanıyor içerimde gizli bir yara
Hasretin büyüyor yüreğimde çaresiz;
Resmini çiziyorum kâğıtlara...
Boy verdiğin odalarda seni duşünüyorum
Dolaşıp duruyorum sonra bir ara.
Bir efkar basıyor beni ansızın
Kendimi zor atıyorum sokaklara
Bir gün çıkıp gelsen vursan kapıma
Atılsan boynuma kollarını açarak
Otursan dizlerime, yaramaz bakışlarla...
Konuşsan yine öyle yarım yamalak
tüm çektiğim o acı aşkla alakalı değildi
beklemediğim bir şekilde yarım kaldığım içindi bunu da bir gün onu karşıma alıp sesimi gerçekten duyamadığını gördüğümde farkettim
kimse aşkından kahrolmamıştı ben sadece birisi beni nasıl bu kadar anlayamaz onu hazmedememiştim 🎞️📽️
Dr. Kellogg hastalarını özel bir odaya alıyor, kendilerine yaklaşık yarım litre YOĞURT veriyordu; yarısını ağızdan, yarısını -icat ettiği lavman makinesiyle- MAKATTAN!
kimi sevsem sensin / hayret
sevgi hepsini nasıl değiştiriyor
gözleri maviyken yaprak yeşili
senin sesinle konuşuyor elbet
yarım bakışları o kadar tehlikeli
senin sigaranı senin gibi içiyor
kimi sevsem sensin / hayret
senden nedense vazgeçilemiyor
her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor...
"Atilla İlhan "✨
Son yarım saattir paylaşılanlara baktım,
ne çok dertli insan varmış. Umarım insanlar özelden birilerinin dertlerine derman olabilecekleri yanılgısına kapılmaz.
Yollarımız aynı sonlarımız aynı
Dişlerimiz aynı kaderimiz aynı
Derdimiz aynı dermanımız birbirimiz
Ama biz ayrıyız
Bizi birlikte yazan kadere inat ayrıyız
Derdimizi dermansız ruhumuzu yarım bıraktık
Deneyimsiz bir genç için kendini dünyada yapayalnız, bütün bağlarından kopmuş hissetmek, varmak istediği limana varıp varamayacağını bilememek, terk ettiği yere dönmek için ise artık önünde bir sürü engel olmayacak tuhaf bir duygu.Maceranın cazibesi bu duyguyu biraz olsun tatlandırıyor, gururun ateşi biraz olsun ısıtıyor, ama sonra korkunun çarpıntısı her şeyi bozuyor, aynı korku yarım saat geçip de hâlâ gelen giden kimse olmadığında içimdeki en baskın duygu haline geliyordu.
İbrahim Sadri
İki yıl sonra tekrar bir İbrahim Sadri kitabı okudum zaman ne kadar da hızlı geçmiş. İbrahim Sadri'nin diğer okuduğum iki kitabını da fazla beğenmemiştim ama bu kitabını hiç ama hiç beğenmedim. Kitap üç bölümden oluşuyor kitabın üçüncü yani son bölümünde ki şiirleri hiç beğenmedim, okurken öyle baydı ki kitabı yarım bırakmamak için zor durdum, ikinci bölümdeki şiirler ise kitabın birinci ve sonuncu bölümünde ki şiirlere göre nispeten daha güzeldi ve bana hitap etti zaten kitaptan yaptığım akıntıların bir tanesi harici hepsini ikinci bölümünde ki şiirlerden yaptım. Birinci bölümünde ki şiirler ise ikinci bölümünde ki şiirlerden kötüydü ama üçüncü bölümde ki şiirlerden ise çok çok iyiydi. Kitap bence 1/10 puan eder ama ikinci bölümde olan şiirler için 2 puan verdim. 1-2 saat içerisinde çok rahat okunabiliyor...
Belki daha yetmiş yıl yaşamak zorundayım. Bildiğim kadarıyla sağlığım yerinde; önümde yarım yüzyıllık hayat var. Bunca yılı nasıl geçiririm ? Mezarla aramda kalan bu zaman dilimini doldurmak için ne yapmalıyım ?