Yaşım gereğince pek de fazla kitap okumadım. Birazcık da tembelliğimden olabilir. Genellikle nitelik benim için daha çok önem arz eder.
Asılacak Kadın'ı okurken çokça durakladım. Melek'in bölümünü okurken, gece okuyordum, ekstra zorluk hissettim çünkü bir yerlerde bir kız kardeşimin böyle bir iğrençliğe maruz kaldığını düşünmek bile korkunçtu. Yarım saat kadar kendime gelemedim, abartmıyorum. Şu an bile etkisinden çıkabildiğim pek söylenemez.
Olay Melek, Yalçın, Hüsrev Bey etrafında geçer, biz ek olarak da İrfan adlı mahkeme başkanının düşüncelerini okuruz ilk bölümde.
Melek sevginin ne olduğunu bilmeyen, hayatı çilelerle geçmiş, isyan etmeyi bilmeyip durumu kabullenmek zorunda kalmış bir kız. Olayın asıl kurbanı Melek. Zaten hikayenin sonunda asılacaktır... Bu Melek oldukça masum, suskun biridir. Yalçın Melek'i saplantı haline getirir, hikayede sevginin bahsi geçse de bana kalırsa Yalçın Melek'in kurtarıcısı olmak istemektedir. Hüsrev Bey ise Melek'e işkence eden yaratıktır. Kahvehaneden adam bulup Melek'le Melek'in rızası olmadan cinsel ilişkiye girmelerini sağlar. Kitabın baş kısımda ise İrfan Elverir'in hayatını ve olayları onun bakış açısından okuruz o da aslında hayatında sevgiyi kalbinde hissetmemiş biridir bana kalırsa. Bugünlük bu kadar. Sağlıcakla kalın!