Sineklerin Tanrısı; bir atom savaşı sırasında, güvenli bir bölgeye götürülen kalabalık bir çocuk grubunun içinde olduğu uçağın düşürülmesi ile başlar ve devamında da kendi başlarına nasıl yaşadıklarını anlatmaktadır.
Kitap çocuklarda iyi ve kötü kavramlarını anlatmaktadır. Elbette dönem koşullarına göre bunu bize yansıtmaktadır.
Kitabın başlangıcında güzel bir ada, huzur veren ortam; kitabın sonunda ise bir cehenneme ve kalp atışımı hızlandıran olay örgüsüne dönüşmekteydi.
Yazar belki de ruhumuzun aydınlık tarafı gibi karanlık tarafının da varlığını göstermek istedi.
Okurken keyif aldığım bir kitaptı.
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202081,1bin okunma
Tamamını okuman için biraz sabretmen gerekiyor sevgili okur. Okurken bir-iki-üç-dört-beş-altı-yedi-sekiz sabır taşı parçalaman muhtemel. Bu yazıda sana bu kitabı nasıl okumaya karar verdiğimi anlatacağım-tabii klavyem bana güç verdikçe. Sana yazı boyunca güzel sürprizlerim olacak-ama duyu organlarını sekiz açman gerek. Lafı uzatıp seni farklı
Annie Ernaux / Olay
Bir kadının politik engellerden dolayı bir olay karşısında yalnız kalışını, sosyal farklılıkları ve çaresizliği; basit ama etkileyici bir dille ve cesurca kaleme almış yazar. #Olay otobiyografik bir eser. Yaşananların tüm ağırlığına ve o dönemde suç olan kürtajdan vazgeçmeyip her yolu denemesi okurken rahatsız etse de bir bakımdan da cesareti hayranlık uyandırıyor.
1963 yılının Fransa’sında geçiyor olaylar. Başarılı bir öğrenci olarak üniversitede okuyan yirmi üç yaşındaki genç kadının, hamile kaldığını öğrenmesiyle başlıyor. Toplum tarafından kabul görmeyeceği ve ailesinin de bu durumdan etkileneceğini bildiği için gizleyip çözüm yolu bulmaya çalışıyor. Kürtajın yasak olduğu o yıllarda bunu yapmanın cezası idam. Çaresizliğine, yalnızlığına, korkularına ve bu durumdaki hislerine tanık oluyoruz. Kendi bedeni için vermesi gereken kararın zorluğu olduğu gibi bir de buna yasalar izin vermediği için yaşadıklarını okumak her kadını zorlayacaktır diye düşünüyorum.
Keyifli okumalar…
OlayAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20231,463 okunma
Sevgili Jack, ne güzel yazmışsın. Her kitabında karakterinin ayrı bir yönünü öne çıkarıyor, diğer yönlerini susturmayi nasıl başarıyorsun, anlayamıyorum.
Bu kitabın tüm dünyanın etkilendiği, yoğun bedellerin ödendiği bir dönemi anlattığı için elbette öğretici, elbette çok kıymetli.
Haksızlık karşısında ses çıkarmayan insana tavrın, hatta bundan nemalananlara karşı bile bu kadar yoğun öfkelenmiyor oluşun şaşırtıcı.
Bu ihtiyar güneş altında emin ol ki değişen fazla birşey yok. Sizin zamanınızda ki kadar çok olmuyor olması, kimsenin adaletsizliğe uğramadığı ya da insanların hak ettikleri şekilde yaşadıklarını zannetmeni istemem. Evet sektörel olarak Karteller hâlâ var ve bir sonraki öğün ne yiyeceğinin belirsizliğinde yaşayan insanlar hâlâ mevcut. İşçi sınıfı açısından bakınca sanki daha modern köleler olduklarını söylesem eksik söylemiş olmam. Seninde işlediğin gibi iş kazası olduğunda, o Kodaman Avukat'lar hâlâ işçilerin kabahatli olduğu kararının alınmasını evet bu doğru şaşırmamalısın, kanunlar ne yazık ki hâlâ sermaye sahibinden yana.
Diyeceğim o ki, pekte birşey değişmedi. Üzgünüm.
Okuyacaklara notum:
Bu kitap ile Jack London sizin zeka seviyenizi ölçüyor ve bunu yaparken kimsenin ama kimsenin aklına gelmeyecek bir yollla yapıyor.
Eğer ki okur da, hiç birşey anlamazsaniz üzülmeyin bu sizin gerizekalı olduğunuzu değil, okumak için daha fazlasını yapacak cesarete sahip olmadığınızı gösterir.
Çok zevkliydi, çok...
Demir ÖkçeJack London · Can Yayınları · 201214,9bin okunma
NOT : Bu kitabı okuduktan sonra bir at sahibi olmalıyım fikri ağır basabilir. ( At hırsızlığı yapmamak şartıyla :D )
NOT : Bir kış günü üstünüzde battaniye elinizde bir kahve ve önünüzde bir kitap olsaydı, o kitaplardan biri bu kitap olmalıydı...
Bazı usta kalemler vardır ve bu kalemler vazgeçilmezlerimiz olur. Ne hakkında yazarlarsa yazsınlar