Kuşun Ölümü Kuş damdan düşünce sarişin bir yürüyüşüdür artik ölümün bir yagmurdur açilan kurakliga bir yagmurdur kulübesi nisandan ve onun ayaklarina dolanan o gökyüzü kansiz yüzleridir diri kuşlarin kuş düşünce camdan kuş düşünce damdan kizlar saçlariyla ölümü düşünürler uzun bacakli tanrilar koşuşur sokaklarda kuş öldü herkes mi ariyor gençlik mi yürüyor herkese ve mi ariyor onun gözlerini satilan çarşilarda kuş öldü kanadinin altindaki o yara yagmurun karanligini getiriyor geceye yagmurun irmaklarini getiriyor geceye kuş öldü küçücük bir yorgunluktu ölmeden önce öldü, kim isitir artik onun ellerini sularin aynasinda üşüyen ellerini sularin saygisiyla üşüyen ellerini.
ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen...
      Ve kadınlar,        bizim kadınlarımız:        korkunç ve mübarek elleri,        ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
Adam yayınları, pdf
Reklam
kimsesiz bir intihar mektubu kadar soğuktu saçları yağmurlu kız dilinde pasaklı küfürlerle buruşturulmuş bir mevsimin öksüz limanlarını arıyordu
GELECEK YIL BAHAR YOKMUŞ Yüzünü bir kedi tırmalayacak ona deli deme sakın Sonra trenin önüne bir oğlan atlayacak Zayıf, uzun bacaklı, çetrefil, kendine kahraman Raylarda kırmızı şarap şişeleri patlamışçasına Bu gece yağmur yağacak ona dur deme sakın Su yaramazdır, toprağın yorgunluğundan ne anlayacak İçini sürüklediğin bu korkunç mermi yuvasında En büyük dansa kalkmaya hazır ağır dallarınla Ninnilerle değil, vedalarla uyut kendini Dışarıdaki cemre sana düşmez uyma hayata Bu gece herkesin hafızası silinecek itinayla Buna kader deme sakın Zaten üç beş kişiyiz gürültümüz tuhaflığımızdan Sevişsek içkiler bitiyor sandık Ağlaşsak hüzünler harfiyen sıradan Hangimiz hainiz hangimiz hırpalandık Hangimiz kuvvetli yalnızlıklarıyla böyle olağan Sonra trenin önüne bir oğlan atlayacak Zayıf, uzun bacaklı, çetrefil, kendine kahraman Bu gece kökler yeryüzüne yürüyecek neden deme sakın Acı arsızdır, bedenin direncinden ne anlayacak.
Toprak olmak ne garip şey anne. Uçurumlar ki sende büyür Dagdır ki sende göçer Ben bayram derim çiçek derim Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim Gül yanaklı çocuğa benzer Yinede oğlunu yitirmek ne garip şey anne
“Oysa vatan demek yasaktı. Çünkü bu kelimeyi sürgündeki bir şair, Namık Kemal sokmuştu dile ve şimdi onunla tanışma sırası Mustafa Kemal’deydi.”
Reklam
1.000 öğeden 831 ile 840 arasındakiler gösteriliyor.