Kapınızın önünde kopmuş kollar ve bacaklar görmek..!
Uyuyor gibi görünen insanların aslında ölmüş olduğunu bilmek..!
Oturduğunuz dairenin pencerelerinden gelen kurşunların duvarlara isabet etmesi..!
Açlıktan ölüyor olmanıza rağmen zehirli olması şüphesiyle önünüze gelen herhangi bir şeyi yiyememek..!
Vebalı gibi sizi "diğerlerinden"
Varoluşcu felsefeyle hiç tanışmamış birisi ya da sokaktan geçen alelade birisine bu kitabı uzatırsanız, en fazla 2-3 sayfa okuyup size saydıracaktır.
''Hayır, ben felsefe'yi seviyorum. Varoluşun anlamını felsefi metaforlar ve absürdizm de arıyorum'' diyorsa eğer... bu kitap okura her cümlede birçok şifre verecektir.
Beckett'i godot'yu beklerken
Yaşamak ama nasıl acı nasıl ızdrap dolu ... Hayatında kaybedeceğin hiçbir şey yokmuş gibi davranırken hayat sana bunun acısını bütün sevdiklerini bir bir toprağa gömerek ödetiyor işte... Fu Gui'de böyle biriydi işte.Herkesten fazla yaşadı ama buna yaşamak denirse...
Acının,ızdırabın,yoksulluğun hikayesi bu. Kitabı okumayacaksınız iliklerinize kadar yaşayacaksınız hissedeceksiniz...
Türk edebiyatı klasiklerini gerçekten çok seviyorum. İş Bankası bu alanda çok güzel baskılar çıkarıyor, hayalim hepsini bir gün tamamlamak. Yavaş yavaş olacak inşallah. Bu serinin hepsinin, herkes tarafından okunması gerektiğini düşünüyorum çünkü bizim edebiyatınız ve kendi edebiyatımıza kendi kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Ben en başta çok önyargılıydım fakat okudukça ne kadar güzel eserler olduğunu gördüm.
Bu kitapta bir İstanbul beyefendisinin bir çingene kızına olan aşkı anlatılıyor.
Tabii ki böyle bir aşkın toplum tarafından kabul edilebileceğini düşünmediniz değil mi?
Nitekim bizim aşık olan kahramanımız da toplum baskısına ayak uydurarak bir hayat yaşamaya çalışıyor, buna ne kadar yaşamak denirse tabi..
96 sayfacık kısacık bir hikaye bu.. İlk 20 sayfası beni kendine çekmedi, bir türlü kitabın içine giremedim. Hatta bir ara ne anlatıyor ya bu kitap diye düşünerek umudumu kesmiştim. Fakat sonra kitap bir açıldı tam açıldı, bölüm sonları çok büyük heyecanla bitti. Son sayfasına kadar sabırsızlıkla okudum diyebilirim ne olduğunu öğrenmek için. Son sayfaları okuyunca zaten gözlerimin dolmasına engel olamadım.
Böyle bir son beklemiyordum beni çok şaşırttı ve ayrıca çok büyük beğenimi kazandı.
Kitabı gerçekten çok beğendim, ilk 10 20 sayfasında benim gibi sıkılan olursa birazcık sabretmesini istiyorum ve kesinlikle kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
ÇingeneAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,613 okunma
Uzun zamandır okumak istediğim eserler arasındaydı
Jane Eyre. Nihayet artık ertelemekten sıkılıp okudum. Benim için eşsiz bir maceraydı.
Biraz kitaptan bahsedeyim sizlere. Yazarın yazdıklarının etkisinde kaldığı çok belli. Ana karakterimiz Jane Eyre. Jane, küçük yaşta anne babasız kaldıktan sonra teyzesi ve birbirinden şımarık üç çocuğu ile
Edmond Dantés iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı.
İnsanlara fazla güveniyordu.
Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu.
Eğer geri dönüp söyleyebilseydim söylerdim.
Edmond derdim, her ihanet sevgi ile başlar.
***
Kaderin bir cilvesidir, tam mutlu oldum, her şey mükemmel, artık güzel bir hayata başlıyorum derken başımıza planlarımız
Yüz yaşınızı geçtiniz.
Neler görüp geçirdiğinizi saymaya başlasanız nefesiniz tükenir belki de..
Ama şu an yaşadığınız dönemden daha kötüsü gelmemişti başınıza.
Ülkeniz kabuğuna çekilen bir kaplumbağa gibi şimdi.
Öyle ki kendi topraklarıyla bile bağları zayıflayıp; teker teker kopuyor. Yiyecek şey bulamıyor, dilinizdeki çoğu kelimeyi çekip