Yaşam; insanlar arasındaki gelir mücadelesi ve yaşamı kolaylaştıran her şey yaşamın amacı olmuş.
BABAMIN ODASI...
-Ne işimiz var anne bu mahallede? Neden cevap vermiyorsun?Neden bu binada durdun? -Hiçbir şey sorma,sadece gel. (Anne kız bir binadan içeri girerler ve bir dairenin önünde dururlar, anne anahtarla dairenin kapısını açar ve içeri girerler) -Anne bu evde kimin, neden anahtarı var sende? -Satın aldım, bize ait artık bu ev. -Seni anlamıyorum anne.
Reklam
*Kesin İnançlılar*
Kültürümüzde çok bilindik ve çok fazla kullanılan bir söz vardır: "Tarafı olmayan bertaraf olur." Bu söz gerçekten de sözün hakikatine inananlar açısından çok doğru bir sözdür ve onlar açısından da hayati bir mevzuya ışık tutar; çünkü bir şeyin tarafı haline gelememek, yaşama bir tarafın, kitlenin gözlükleriyle bakanlar açısından dünyada
Covid-19 ve teknoloji Dün, dünden bir önceki gün, yarın ve yarından sonraki gün ve günlerdeki olanlar ve olacaklar gibi tıpkısının aynısı olan bir sabah daha bir işe gitme eylemi için uyandım telefona kurulmuş bir alarm ile tabi ki! Yoksa uyanmak öyle kolay değil bu büyük şehirde. Üstünüzden tır geçmiş gibi uyanırsınız. Uyanırsınız dediğim öyle
Her şeyi bilmemiz mümkün değilse o zaman neyi bilmeliyiz? Her şeyi mi bilmeye çalışmalıyız? Yoksa bizim ihtiyacımız olan yani yaşamı kolaylaştıran temel bilgilerimi edinmeliyiz.Sanki ihtiyaca göre bilgi daha mantıklıdır.
GÜNDÜZ SOKAĞA ÇIKABİLMENİN ANLAMI
İslam coğrafyasının önemli bir kısmı iklim olarak çok fazla sıcak. Bu durum insanı tembelleştiriyor. Günün büyük kısmı uyku, esneme ve zaman endişesi olmaksızın eda edilen ibadete harcanıyor. Sonuç olarak ortaya üretim çıkmıyor. Başkaları üretiyor ümmet yiyor, diğerlerinin yaşamı kolaylaştıran araçlarını kullanıyor. Velhasıl gayr-i müslim coğrafyaların daha müreffeh yaşaması için yaşam tüketen köleleriz. Özellikle Arap ülkelerine bir de bu gözle bakınız. Ayrıca dünyaya nizamat veren geçmişimizdeki büyük devletlerin merkezlerinin iklimini mutlaka göz önüne getiriniz. (Şam, Bağdat, İstanbul, Kurtuba...). Demek ki, gündüz sokağa çıkılamayan yerlerde medeniyet inşası neredeyse imkansızdır. Bu bize şunu da gösteriyor: Suyun olmadığı yerden dünyaya yön verilemez. Bu nedenle bazı coğrafyalardan çok şey beklemek anlamsızdır. Tüm bunları söylerken olumsuzluğu sadece bu yazıda bahsedilen gerekçeye bağlamanın yanlış olacağının elbette farkındayım ancak zikrettiğim gerekçe ihmal edilerek olguyu anlamanın yanlış olacağı kanaatindeyim. Şimdi şu soruyu kendimize soralım: Sözünü ettiğim coğrafyaların dünya medeniyetler tarihinde işgal ettikleri yer ne kadardır? Ülkeleri göz önüne getirip soruma lütfen kafa yorun. NOT: Düşüncemi paylaştığım bir sosyolog hocamız, burada bahsettiğimin kabul görmüş bir tez olduğunu ve buna orta kuşak (ılıman iklim) dendiğini, İbn Haldun’un da buna yer verdiğini söyledi. Enbiya Yıldırım
Reklam
29 öğeden 21 ile 29 arasındakiler gösteriliyor.