Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Guclukler onunde gerilemenin en belirgin disavurumu intihar olayidir. Intiharla, yasamin guclukleri karsisinda pes edildigi aciga vurulur, durumu duzeltmek icin elden hicbir sey gelmedigi inanci dile getirilir. Intiharin her zaman bir suclama, bir oc alma anlamina geldigini dusunduk mu, bu eylemin temelinde bir ustunluk caba ve egiliminin yattigini anlayabiliriz. Canina kiyan herkesin, olumunden sorumlu tutmak istedigi biri vardir.
Ana babaların sevinçleri de üzüntüleriyle korkuları da gizli kalır; sevinçlerinden söz edemezler, ötekilerden de söz etmek istemezler. Çocuklarla yaşamın güçlükleri tatlı, mutsuzlukları ise daha acı görünür; çocuklar yaşam kaygılarımızı arttırırlar, ama ölüm tasamızı azaltırlar. Üreme yoluyla soyumuzu sürdürmek bütün canlılarla ortak özelliğimizdir; ama ünle anılmak, değerli bir kişilik göstermek, yüce işler başarmak yalnız insanlara özgüdür. Kuşkusuz en soylu işlerle kurumlar, bedenlerinin bir benzerini yaratamadıkları için yeryüzünde ruhlarıyla bir iz bırakmayı denemiş çocuksuz kimselerin yapıtıdır; öyleyse, çocuğu olmayanlar, bizden sonra gelecekleri daha çok düşünüyorlar. Bir hanedan kuran kimseler çocuklarına çok gevşek davranırlar, çünkü çocukların gelecekte yalnız soylarını değil görevlerini de sürdüreceğini düşünür, onları hem çocukları hem de yapıtları olarak görürler.
Reklam
Avrupa insanı geçmişte “demokrat” oldu, “liberal” oldu, “mutlakiyetçi” oldu, “feodal” oldu, ama artık değil. Bu acaba artık kesinlikle bunların hiçbiri değil mi demek oluyor? Elbette ki hayır. Avrupa insanı hâlâ bu şeylerin hepsi olmayı sürdürüyor, evet, ama “olmuş olmak” biçiminde. Eğer o deneyimleri yaşamış olmasa, onları geride bırakmış olmasa, olmuş olmak denen o özel biçimiyle hâlâ öyle olmasa, bugünkü siyasal yaşamın güçlükleri karşısında o tutumlardan birini denemekten medet umabilirdi. Ama “bir şeyi olmuş olmak” o şeyi bir kez daha olmayı kendiliğinden önleyen güçtür.
Hayat arkadaşlığı yapacak kişilerin eşit haklara sahip olması gerekir ancak o zaman önlerine çıkacak güçlükleri yenebilecek güce kavuşurlar.
Sayfa 308
"Yaşamın karşımıza çıkardığı güçlükleri bize verilmemesi gereken haksız cezalar olarak göreceğimize,terslikleri, üzüntüleri yenmekle daha da güçleneceğimizi düşünmek de inanç ve gözüpeklik ister. "
Sayfa 120Kitabı okudu
Sovyet yönetmen Andrei Tarkovski, 10 Temmuz 1984 günü Milano’da yaptığı basın toplantısında, artık ülkesine dönmeyeceğini, ancak hangi ülkede kalmak istediğine henüz karar vermediğini açıkladı. 52 yaşındaki yönetmen, 20 yıllık sinema uğraşında altı büyük film gerçekleştirebildiğini, ülkesini, dilediği yoğunlukta çalışma olanaklarına erişemediği
Reklam
Düşme rüyalarının genel yorumu
Pek az insan vardır ki, hiç düşme düşü görmemiş olsun. Bu da pek ilginçtir, güçlükleri aktif olarak yenmeye çalışmaktan çok ayakta kalma kaygısının ve yenilgi korkusunun insan ruhunu daha çok uğraştırdığı görülür.
Sayfa 102 - Say-1997
Yaşamın sayısız güçlükleri vardır, acıları vardır, sıkıntıları vardır. Yaşamak biraz da göze almaktır. Bu güçlükler Kafka'ya "Yaşam rezillik aslında " dedirtmiştir. Kafka onun ardından hemen şunu söyleyecektir: "Ne diye onu daha da bulandırmalı?"
Sayfa 104Kitabı okudu
yaşamın karşımıza çıkardığı güçlükleri bize verilmemesi gereken haksız cezalar olarak göreceğimize, terslikleri, üzüntüleri yenmekle daha da güçleneceğimizi düşünmek de inanç ve gözüpeklik ister.
Sayfa 120
Gelcekle ile ilgili bir fablın yeridir. Gelmiş geçmiş en büyük göktaşı çarpması sonucunda omurgalı ve eklembacaklı yaşamı tamamen yok olduktan yarım milyar yıl sonra, ahtapotların uzak torunlarında akıllı yaşam yeniden evrilmiştir. Ahtapotgil paleontologlar, MS yirmi birinci yüzyıla tarihlenen zengin bir fosil yatağı buldular. Çağdaş yaşamın bir kesiti olmayan bu bereketli kil taşıl, çeşitliliğiyle paleontologları etkiler. Sekiz kolla dengelenmiş yargıyla fosilleri özenle tartan ve ayrıntıları ustaca emen bir ahtapotgil bilgin, felaket öncesi bu çağda yaşamın, çeşitlilik bakımından bir daha olmayacak kadar hovarda olduğunu, acayip ve harika vücut planlarını neşeyle ortaya serdiğini öne sürecek kadar ileri gider. Çağdaşınız hayvanları düşünerek ve küçük bir örneklerinin fosilleştiğini hayal etmekle, anlatmak istediklerini görebilirsiniz. Gelecekteki paleontoloğumuzun karşı karşıya kaldığı müthiş zorluktaki görevi düşünün ve eksik, dağınık fosil izlerden yakınlıklarını ayırt etmeye çalışırken çektiği güçlükleri bir anlamayı deneyin.
Sayfa 439Kitabı okudu
228 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.