….Ayak bastığımdan beri benimdir bu yeryüzü
Kabil sokaklarında yalın ayak gezen peçesi adem ırkına meydan okuyan kız benim
Kurşunlanmış bütün mabetler benimdir
Yaşanmamış tüm sevdalar,okunmamış tüm şiirler benim
Burçlara henüz doğmamış güneş benim
Yeryüzüne dualar eşliğinde inmemiş rahmet yağmurları benim
Bağrına aşk ateşi düşmemiş körpe bir kızın cansız bedeni benim
Saçına aklar düşen bir deli ozanın sazında çaldığı son türkü benim
Dili lal olmuş sevdası gönül gözünde yitip giden tüm aşıklar benim
Azgın sularında derin kabirler oyan tüm ırmaklar benim
Ve de şahit olan heybetli köprü duvarları
Efsunlu bir ölüm nefesinin son üfleyişi
Kısık bir ah çekip tüm yaratılanları geride bırakan azap çekmiş ruh benim
Yılgın bir süvarinin kasvetli gözlerinde
Yarım asırdır kazanılamayan savaşlar benim
Bir mahkumun boynundaki ilmek yarası
Düşünde uyuttuğu kadın hayali benim
Sarı saçlarından salıncak yaptığı özgürlüğe salındığı düş benim
Kaf dağlarının eteklerinden gelen ,Sura üflenmiş kopmayan kıyamet benim
Bir Mardin Süryanisinin dilinde okunmuş kadim efsane benim
Toprak,hava,su İbrahim’i yakmayan ateş benim
İlk cana kıyım ilk dökülen kan ilk haykırış ilk Kabil
tanrının verdiği ilk yanlış karar benim
Bir rüzgarın tutuşturduğu saman alevi
Yeryüzünü saran yangın benim
Yeryüzü de benim yanan da benim…..
Aşklar varmış;
Hiç yaşanmamış,
Hiç yaşanamamış.
Yürekte ince sızı gibi kalmış.
Aşklar varmış, yerine başka aşklar konulamamış.
Gönül yaralarımız,
Hayal kırıklarımız varmış.
Bu hayat benim hayatım değil dediğimiz,
"İnsan yalnızca yaşama yenildiği zamanda hoşça kal demez. Bazen de yaşanmışlıklarını geride bırakmak gerektiği zamanda bir hoşça kala sığdırıverir her şeyi. En önemlisi de yaşanmaya fırsat bulamadan geride bırakmak zorunda kaldığı sevdalar vardır. Ona hoşça kal deyip geçmişe gömebilmek hepsinden daha zordur. Yaşanmamış sevgiler bir hoşça kala sığmayacak kadar büyük olabilir mi?"
Kimbilir belki bir garip kadını,
Ümidin zoruyla meydana çıkaran,
Hakikatinse yalanladığını,
Çok acıklı romanda bir kahraman yapan
Belki de ancak doğura doğura
Bir fare doğuran kocaman dağlar,
Hiçbir vakit yaşanmamış sevdalar...
Bu kitapla ilgili çok şey yazılır, özeti ise şudur.
İnsan olmak çok zor, insan kalmaksa daha zor.
12 Eylül darbesinden sonra Mamak cezaevinde başlayan ve 42 gün süren açlık grevi anlatılıyor. Darbenin ismi ürkütücü. Bir sancılı dönem ki, kime gideceğini bilemeyeceğin hesap kitap defteri var. İnsan hayatı aynadır. Birine odaklanırsınız da
Kamil Aydoğan-Kısık Vadisi
Herkese SelamNe okudum serisine bugün çok farklı ve kalemi ile ilk kez tanıştığım bir yazar ile geldim.
Kitabımızın konusu; Genç yaşta kaybedilen bir anne( Ki beni en çok etkileyen kısım oldu.), Yemen'e uzanan askerlik, bir dönemin ezansız cemaatsiz camileri, bunalan insanların çıkış yolu bulma gayretleri, dini öğrenmek ve öğretmek için katlanılan zorluklar, yaşanmamış sevdalar ve pek çok hikayenin birleşiminden oluşuyor kitabımızın konusu.
Yazarımızın içtenliği, samimiyeti kitabı okurken beni çok etkiledi. Yazarın diğer eserlerine de bundan sonra şans vermeyi çok isterimm
S e v m e k ''__G ü n a h ..mı...???
Sen ki,Geceler Boyu Hasretine SarıLıp Uyuduğum..!Sen ki, Bütün SevgiLerin Üzerine Koyduğum..Sevdiğim,Yaşanmamış SevdaLar Kadar BiLinmezim..Sonu oLmasada,Bu Yangını Söndürmeye Kimin Gücü YetebiLir....Her gün VuruLan Bu Yürek,ELbet DiriLir..Bu SoLmuş Umut Çiçeği..Kim BiLir Hangi Rüya,Seni Bana Getirir..GeceLer Boyu SayıkLarken Hasretini,SensizLik Sardığında Dört Duvarı,Yüreğim Kabardığında DenizLer Kadar,DiLimin Ucundayken Adın,Ve Sen oLmuşken İçimdeki Bütün ŞiirLer..Susarı m,Kaderime ve En Zor Soruyu Sorarım.
'''S e v m e k ''__G ü n a h ..mı?