Esnaf milletinin, Malena'daki İtalyan esnafından farkı yok. Monica Belluci'ye de gerek yok. Güzel, alımlı ya da rahat giyinmiş bir kadın sokaktan/caddeden geçmeye görsün, mağazacı/esnaf hemcinslerimin yüzlerinde açlığı, kiminin yüzünde şiddeti görürsünüz. Bu sevimsiz ifadeleri yakaladığınızda, insanın düşünen bir hayvan olduğunu söyleyenlere inanasınız gelir. Birinin de "hoş kadınmış" diyerek meseleyi büyütmeden, çirkinleşmeden işine gücüne baktığını göremezsiniz. Ama hayır, tek bir kadın, varlığıyla birden fazla adamın diline, tavırlarına, vaktine hükmedecek. Söz konusu kadın illa hayalî ameliyat masasına alınacak, giyisileri çıkarılacak, orasına burasına dair detaylı yorumlar yapılacak ve konuşanlar yaratıcı söz dizilimleriyle erkekliğe dair imkan ve kabiliyetlerini yarıştıracaklar.
Genç-yaşlı, evli-bekar, alaylı-mektepli olmaktan bağımsız. Görgü ve edeple bağlantılı. Demek ki esnaf milleti, bugünlerin Türkiyesi'nde çoğunlukla görgüsüz ve edepsiz.
Pop kültüre yedirilen pornografi kırıntılarının da tesiri var elbette. Akıllı telefonlar, algı kapılarına darbe indiren koçbaşları gibi. Evrim, insan beynini, bunca "içerik" ile başa çıkabilecek bir basamağa taşımış değil sanki. İnternet ekonomisine dair ufak çaplı bir araştırma yapmak, cinsel dürtünün tüketim alışkanlıklarını domine etmeye devam ettiğini gösteriyor.
Ulan insan. Hiç mi yücelmezsin? Sümer tabletlerinde neydiysen, öyle olmaya devam ediyorsun.