Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk yıllarında eserler vermiş, modern edebiyatın doğuşunda etkin bir isimdir. Köklü ve eski bir ulema ailesinin ferdi olarak dünyaya gelmiş, hayatının her döneminde yüksek mevkilerde bulunmuş, dünyanın birçok yerini görme fırsatı yakalamış, çağının büyük ve güçlü bir sanatçısı sayılmıştır. Tanzimatı, Birinci ve İkinci Meşrutiyetleri ve Cumhuriyeti gören; bu devirlerdeki Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından tanıyan sanatçı Türk Edebiyatı'nda Şair'i Azam sıfatı ile anılır (Bu sıfatı ilk kez Süleyman Nazif kullandı). Uzun seneler diplomat olarak hem doğu hem de batı ülkelerinde bulunması nedeniyle iki edebiyatı da tanımış; Türk şiirine batıdan yeni konular, serbest düşünce ve şekiller getirirken; batı yazarlarından etkilenerek yazdığı oyunlarla Türk tiyatrosuna felsefi düşünceyi sokmuştur. Türk edebiyatının en büyük eserlerinden birisi kabul edilen Makber'in şairidir. TBMM III., IV. ve V. dönemlerde İstanbul milletvekili olarak görev yapmıştır.
Eyvâh! .. Ne yer, ne yâr kaldı,
Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
Şimdi buradaydı gitti elden,
Gitti ebede gelip ezelden.
Ben gittim o hâksâr kaldı,
Bir kûşede târumâr kaldı.
Bâkî o, enîs–i dilden eyvâh!
Beyrût’ta bir mezâr kaldı.
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
Hepimizin edebiyat derslerinden bildiği Abdülhak Hamit Tarhan’ın Makber eserini öylesine merak ediyordum ki sonunda okumak nasip oldu.
Kitap hakkında o kadar çok şehir efsanesi var ki ben bunların dışında biraz kitaptan bahsetmek istiyorum.
Malûmunuz Abdülhak Hamit Tarhan Makber’i canından çok sevdiği eşi Fatma Hanım için yazmıştır. Kendisiyle 11 senelik evli iken 24 yaşında vereme yakalanmış ve kurtarılamamıştır.
Bu olay yazarı çok etkiler ve kendisini bu eserle birlikte Türk edebiyatına kabul ettirir.
Elimde olan eser günümüz Türkçesine uyarlanmıştır. Bunu yaparken ki amaç anlaşılmasını kolaylaştırmaktır.
İçersinde eşinin ardından ona karşı olan duygularını anlatan şiirler yer almaktadır.
Okumanızı dilerim, sevgiler.
MakberAbdülhak Hamit Tarhan · Akademik Kitaplar · 2016182 okunma
Abdülhak Hamit Tarhan, Tanzimat Dönemi Türk edebiyatçılarımızdan en aykırı ve en merak uyandıran kişiliktir. Yenileşme dönemi Türk edebiyatının öncülerinden bir yazar, yeni Türk şiirinin önemli bir ismi kabul edilen bir şair, daha 13’ünde bir çevirmen, cesur ve meydan okuyan bir eleştirmen ve TBMM milletvekilidir. Aristokrat, bürokrat ve iyi
Hayat başka, yasamak başka.
Ekmek kavgasından vakit yok aşka.
Belki yüzyıl geçti bu sözün üstünden ama hala değişmedi durum .
Hayatını yaşamak istesen gecinemezsin,
Geçinmeye çalışsan hayatını yaşayamazsın.