Yahudi bir din adamı olan Sabetay Sevi'nin kendini Mesih ilan etmesi ile başlayan bir olay örgüsü var kitabın. Ünü her geçen gün artmaya başlayan Mesih, nihayetinde Osmanlı Sultanının da kulağına kadar gider ve saray erkanı buna bir çözüm bulmak gerektiğini düşünerek, Sabetay efendiyi derdest ettirip saraya getirtirler. Sahte Mesih'in öldürmek Yahudi'lerin öfkesini çekeceğini düşünülerek, ona bir teklif sunulur. Ya dinini değiştirip, Müslüman olacaktır ya da kazığa oturtulacaktır. Sabetay efendi "dönme" yi seçerek Müslümanlığı kabul eder. Tek bir şartı vardır oda eşini saraya yanına almaktır.
Peki Sabetay Sevi kalben de İslamı kabul etti mi?
Geçmişi Sara'nın peşini bırakacak mı?
Osmanlı Devleti hükmettiği topraklarda zeki ve becerikli çocukları ailelerinden alıp, gerçek kimliklerinden arındırıp, sarayda muazzam bir eğitimden geçirip, devletin içinde çeşitli kademelerde görevlendirirdi, Silahtar da bu çocuklardan biri, "devşirme" idi...
Silahtar ve Sara karşılaşması, onlara nasıl bir son hazırlayacak?
Sabetay Mehmet Sevi, gizli emellerine ulaşabilecek mi?
Görünenin altında ki gerçeğin, tarih ve aşk ile harmanlandığı, tepkilerde alan cümlelerin bulunduğu, daha uzun olabilirdi dediğim bir kitaptı. Kitabın sonu ise harikaydı.
Hepsi ve daha fazlası kitapta mevcut.