1964 yılında Kayseri’de dünyaya gelen Ali Ahmetbeyoğlu, 1976 yılında Kayseri Namık Kemal İlkokulu’ndaki, 1979 yılında Kayseri 50. Dedeman Ortaokulu’ndaki, 1982 yılında ise Kayseri Lisesi’ndeki eğitimini tamamlayarak mezun oldu. 1987 yılı Haziran ayında İ.Ü.Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirerek, Eylül ayında aynı fakültenin Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans eğitimine başladı. Aynı üniversitede, “Grek Seyyahı Priskos (V.Asır)’a Göre Avrupa Hunları” isimli Yüksek Lisans tezini bitiren Ali Ahmetbeyoğlu 1990 yılında aynı kürsüde doktoraya başladı. Doktora konusu ile alakalı çalışmalarda bulunmak üzere devlet bursu ile 1992-93 yılları arasında Macaristan’da bulunan Ahmetbeyoğlu, 1997 yılında “Avrupa Hun İmparatorluğu” konulu doktora tezini tamamlayarak Doktor unvanını aldı. 1987 Kasım ayında Genel Türk Tarihi kürsüsüne Araştırma Görevlisi olarak atanan Ali Ahmetbeyoğlu, 1999 Ekim ayında ise aynı Anabilim Dalı’na Yrd. Doç. Dr. olarak atandı. Halen bu görevini devam ettirmekte olan Ali Ahmetbeyoğlu’nun çeşitli bilimsel dergilerde yayınlanan çok sayıda makalesi ve yayınlanmış kitapları mevcuttur. Doğu Avrupa, Orta Asya tarihi, kültürü, stratejisi ve Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkiler üzerine çalışmalarını devam ettirmektedir.
...devletin ve imparatorluğun hazine kaynakları lüzumlu harcamalara, ihtiyaçlara değil fakat saçma gösterilere, boş, faydasız, şan, şöhret dolaşmalarına, sefalarına, ölçüsüz zevklere ve ihsanlara haşredilmişti.
Alp Er Tunga'nın öldürülmesi üzerine Divân-i Lügati't-Türk'de söylenen "Sagu"nun bazı parçaları şöyledir:
.
Alp Er Tunga öldi mü?
Issız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.
.
Ödlek yarağ közetti
“Theodosius ve Attila’nın parlak ve asil babalarının oğulları olduğunu ve onun kendi babası Mundiuchus’dan aldığı soyluluğu muhafaza ettiğini fakat Theodosius’un babasından aldığı asilliği kaybettiğini, çünkü kendisine haraç ödediği için köle durumuna düştüğünü,bundan dolayı efendisine suikast hazırlayan bu kölenin doğru davranmadığını, kendisinin de Hadım kendisine teslim edilene kadar ona köle ismiyle hitap etmekten vazgeçmeyeceğini” söylemesini emretti.
Orhan Gazi'nin bastırmış olduğu paralardan 3.Selimin sır katibine,Bafeon Savaşı'ndan Sarayın inşaatında çalışan işçi sayısına kadar her alanda bilimsel makaleler mevcut. Ciddi tarih meraklılarına kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca tarihi öğrenmek isteyipte dizilere veya tarihi romanlara mubtelâ olan arkadaşlara da tavsiye ederim.
Bazı yerler yorucu olabilir ama kitabın içinde aradığınızdan daha fazlasını bulabilirsiniz.
Yazarlar alanında uzman bir ekip kaybedilen vakitler bu tür faydalı kitaplarla kazanılabilir.
Ali Ahmetbeyoğlu, Priskos'un eserinin mevcut kalan kısımlarını çevirmekle kalmayıp, aynı kitap içerisinde Ammianus Marcellinus ve Jordanes'in eserlerine ilişkin iki makale daha eklemiş. Marcellinus'a göre Türkler ve Jordanes'e göre Avrupa Hunları başlıklı makalelerde, Priskos'un tarihine ek bir destek olmakla kalmamış, eseri daha kapsamlı bir hale sokmuş. Kitabın sonuç bölümünde Ahmetbeyoğlu, Priskos'un eserinin Türk tarihinin tetkiki açısından arz ettiği öneme ilişkin görüşlerini aktarıyor. Priskos tarihinin Avrupa Hunları ve Attila'nın bilgisinin gelecek nesillere aktarılması konusunda yüklendiği misyon ve önemi çok büyük. Bu sebeple her şeyden önemlisi Ali Ahmetbeyoğlu'na bu kadar önemli bir eseri tekrar çevirip, tarih-severlerin dikkatine sunduğu için kendi adıma büyük bir teşekkür sunuyorum.
Türklerin tarih boyunca kurdukları 16 Türk devletinden biri olan Avrupa Hun İmparatorluğu hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Hunlar ve Roma imparatorluğunun İstanbul Büyükçekmece’de savaşmış olduklarını biliyor muyuz? Övündüğümüz konular hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayacak eserlerden biri olarak okunmaya değer..