508 okunma, 22 beğeni - Audrey Niffenegger kitapları, eserleri, Audrey Niffenegger kimdir, öz geçmişi, Audrey Niffenegger nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Audrey Niffenegger sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
Audrey Niffenegger, Colombia College Chicago Center'da Disiplinlerarası Kitap Sanatı Programı'nda yazı, tipo baskı, özel kitap baskısı dersleri vermekte olan bir sanatçıdır.
İlk romanı olan Zaman Yolcusunun Karısı (The Time Traveller's Wife) 2004 yılının en iyi kitabı seçilmiştir.
Unvan:
Amerikalı Yazar, Sanatçı
Doğum:
South Haven, Michigan, Amerika Birleşik Devletleri, 13 Haziran 1963
Evim, güzel evim. Ev gibisi yoktu. Beni evime götürün kır yolları. Ev, kalbinin olduğu yerdir. Ama benim kalbim burada. Dolayısıyla evim burası olmalı.
Bugün annemin otuz yedinci ölüm yılı. Bu otuz yedi yılın her günü onu düşündüm, onu özledim. Ve sanırım babam hiç durmaksızın onu düşünüyor. Eğer gayretli bir hafıza ölüyü diriltebilseydi, o bizim Euridice'miz olurdu.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Dizisini görüp bir bölüm izleyince arama motoruna yazdım ve filmi de olduğunu gördüm. Dedim dur, önce kitabını oku yazar nasıl hayal ettirecek sana sonra izleme faslına geçersin.
Kitap pamuk gibi. Saf, narin, fantastik...
Zamanda yolculuk hepimizin hayali belki de. Hayalimizin bir versiyonu belki. Henry-Clare... Yazdıklarım spoilera girmesin diye uzatmayacağım. Kafa dinlendirmelik, yumuşacık, keşke dedirten bir roman
Arka kapak yazısını okuduğumda kafamda canlanan hikaye bana sunulandan daha farklıydı fakat bu kurguyu da sevdim. Okurken heyecanlandığım ve daha sonrasında ne olacağını merak ettiğim birçok yer oldu. Çiftimizin arasındaki ilişki çok güzel aktarılmıştı. Aynı zamanda yazarın Henry'e eklediği becerileri de çok mantıklı buldum. İyi ki bunları dahil etmiş yoksa tamamıyla Henry'nin zaman yolculuklarında şans eseri hayatta kalması üzerine kurulur ve bu da hikayenin inandırıcılığını kaybetmesine neden olurdu. Aynı zamanda yazar, insanların birbirlerini çok sevseler de bazen yalnız kalma ihtiyacı hissedebileceğini ve buna ihtiyaçları olduğunu güzel göstermişti. Sona yakın bir şeyler olacağını yazar başından belli ettiği için mutlu anlarda bile diken üstünde oldum. Ve o yaşananlar gerçekten çok üzücüydü. Hele noel sahnesi... Son olarak yazar keşke Clare'e o son hareketi yaptırmasaydı gerçekten iğrençti, bu hareketin etkilediği tüm kişiler adına üzüldüm. Kitabın bitişinde yazdığına göre yazar serinin 2. kitabını yazmak için kolları sıvamış. Muhtemelen kitap çıktığında okuyacağım. Kitabı merak ediyorsanız bir şans verebilirsiniz.
Julia ve Valentina isimli ikizlerin, yine ikiz olan anneleri Edie ve teyzeleri Elspeth'le değişen hayatlarını konu alan bir hikayeydi bu roman. Ama ne hikaye...
Yazım dili fazlasıyla huzur verici iken hikayenin içeriği bir o kadar sertti.
Realistik başlayan süreci paranormal olaylar izledi. Kitap, ikiz olmanın avantajlarını yere göğe sığdıramazken okuru bir anda ikizliğin dezavantajlarıyla yüzleştirdi. İlk etapta normal görünenler sonlarda uçuk bir yörüngeye girdi... Karakter fazlalığı vardı fakat her karakter kendine münhasırdı. Bu yüzden karakterleri anlamak gayet kolaydı ;) Ne var ki romanın gerçekliğine inanmamak akıl kârı iken bittikten sonra etkisi altında kalmak da kaçınılmaz oldu benim için...
Şöyle ki, Julia ve Valentina'ya şimdiye dek görmedikleri teyzeleri Elspeth'ten, Elspeth'in ölümünden sonra kendilerine ondan miras kalmasıyla başlayan roman, ikizlerin mirastaki şartları yerine getirmeleriyle devam etti.
Elspeth'in sevgilisi Robert, üst kat komşusu Martin, söz konusu mirasın Highgate mezarlığına olan manzarası, Elspeth'in hayaletinin evinde misafir kalması ;) ikizlerden Valentina'nın teyzesi ile iletişim kurması ve sonrası... Klasik hayalet hikayesi değildi. Evet, miras kalan bir ev ve evin sahibinin hayaleti söz konusuydu fakat sonu beklenmedik olaylarla kurgulanmış bir romandı.
Güzeldi...