Onuncu kural: Ne yöne gidersen git, -Doğu, Batı, Kuzey ya da Güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.
“Halbuki herkes yalnız aslında. Onu bilmezsin. Bir tek senin başına gelmiş zannedersin. Halbuki herkesin kalbi sırça. Onu da bilmezsin. Bir tek seninki bu kadar acır zannedersin. Ne bu dünyanın içinde, ne ötesindesin.”
Lafa gelince yüceltilen ama hayat boyu hakları yenen, geri planda tutulan, kendilerini ailelerine adamış, çocuklarının ve torunlarının iyiliği için çabalayan, kocalarının her mevsimini, bin bir halini görmüş ve yaşamış ve kabullenmiş ve affetmiş kadınlar...
Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok baharlar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy...