Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İsmail Fenni Ertuğrul

İsmail Fenni ErtuğrulVahdet-i Vücud ve İbn Arabi yazarı
Yazar
10.0/10
2 Kişi
25
Okunma
20
Beğeni
2.337
Görüntülenme

Hakkında

1271/1855’te Bugün Bulgaristan'da sınırları içnde kalan Niğbolu Livası’na bağlı Tırnova Sancağı’nda dünyaya geldi. Tırnova mahallî idare meclisi azası, ve evlâd-ı fâtihândan yörük Mahmud Bey'in oğludur. İlk öğrenime Tırnova’da Halvetî Melamî ricâlinden Hacı Ahmed Amiş Efendi (öl. l920)’nin nezaretindeki sıbyan mektebinde başladı. Burayı bitirdikten sonra girdiği Tırnova Rüşdiyesi'nden mezun oldu. Tırnova Muhasebe Kalemi’ne girerek çalışmaya başladı ve burada Muhasebe öğrendi. Çalışma hayatını sürdürürken girdiği Medresede Arapça öğrendi ve İslamî ilimler tahsil etti. Memuriyette yükselerek 16 yaşında iken Varidat Mukayyid’i oldu. Bir yandan Tırnova Muhasebeciliği görevine getirilen Cûdî Efendi'den aldığı muhasebe derslerini ilerletirken, bir yandan da Dede Efendi'nin talebelerinden Meytabzâde’nin öğrencisi olan Cûdî Efendi’den musiki dersleri almaya başladı. 1293/1976 Osmanlı Rus Harbi yüzünden Tırnova'nın Ruslarca işgal edilince 1876’da İstanbul'a göç etti. Tahsisat kâtipliği göreviyle Maliye Nezareti'nde memuriyete başladı. Bunun ardından 1883’te Dîvân-ı Muhasebat (Sayıştay)’a geçti. Burada çalışırken Fransızca resmî yazışmaları yürütecek memurlar yetiştirmek üzere kurulan Lisan Mektebi'ne devam ederek 1883-86 arasında iyi derecede Fransızca öğrendi. Burayı bitirdikten sonra iki ayrı Hoca'dan dört yıl boyunca İngilizce okudu. 1899’da Dîvân-ı Muhasebat üyesi oldu. 1901’de Dâhiliye Nezareti Muhasebeciliğine tayin edildi. Bu görevi sırasında malî ve iktisadî konularla da meşgul oldu. Özellikle Dahiliye Nezareti muhasebesinin belli bir düzen içinde işlemesi yolunda alınan tedbirlerde ciddi katkılarda bulundu. Musikiye hususî bir ilgi duyan İsmail Fenni Ertuğrul, Tırnova'dayken Dimitriyof’tan kanun, Pamukluoğlu’ndan keman çalmasını öğretmiş ve Cûdî Efendi’den şarkı meşketmişti. İstanbul'a geldikten sonra da Tanburî Ali Efendi ile Bestekar Şevkî Bey’den de musiki dersleri aldı. İlmî ve fikrî çalışmalarının yanında Beste ve güfte çalışmalarını da hayatının sonuna kadar sürdürdü. İki yüz civarındaki bestelerinin güftelerin de kendisi yazdı. Bestelediği bazı askerî marşlar 1924’de Riyaset-i Cumhur tarafından mükafatla taltif edildi. İlim, fikir ve sanat faaliyetlerine daha fazla vakit ayırmak gayesiyle 1909’da emekli oldu. Bundan sonra çalışmalarının ağırlık noktasını, şarkiyatçıların İslam’a yönelttikleri haksız ve yıkıcı tenkidlerle materyalist ve pozitivist filozofların, yeni devir Türk okumuşlarını da tesiri altına alan görüşlerine yöneltti. Hem şarkiyatçıların haksız ve yıkıcı tenkidlerine hem de materyalist ve pozitivist filozofları görüşlerini cerh eden hacimli ve nitelikli reddiyeler kaleme aldı. Tasavvufi neşvesi dolayısıyla yakınlık duyduğu Vahdet-i Vücûd meselesiyle ilgilendi; özellikle adını vermeden “Üstadım” diye bahsettiği Muhyiddin İbnü’l-Arabî ve anlayışına yöneltilen tenkidleri cevaplandırmaya ve Vahdet-i Vücûd mesleğini müdafaaya gayret etti. İsmail Fenni Ertuğrul, Vahdet-i Vucud ve Muhiddin Arabi adlı eseriyle, geçmişten bugüne kadar vahdet-i vücud konusunda düşülen hataları göstererek mutasavvıfların yolunun iddia edildiği gibi bir küfür mezhebi ve mülhidlikten ibaret olmadığını; aksine, kalpleri hakikat nurlarının tecelligâhı olan bir grup büyük evliyanın sahih keşiflerine dayanan aklî ve naklî delillerle kuvvetlenmiş, bir yüce irfan mezhebi olduğunu ortaya koymak amacını gütmekte ve ümmeti bu yoldan giden büyüklerini küfür ve dalalete nisbet etme faciasından muhafaza etmektedir. İsmail Fennî Bey’in tasavvufa ilgisi daha Tırnova’da sıbyan mektebindeyken talebesi olduğu Fatih türbedarı Hacı Ahmet Amiş Efendi vasıtasıyla başlamış, gelişerek devam etmiştir. Ahmet Amiş Efendi’den amel olarak tasavvuf öğrendiği gibi tasavvufun tefekkür tarafını da ihmal etmediği bilinmektedir. Hayatı boyunca evlenmeyip mücerred yaşayan İsmail Fenni Bey 29 Ocak 1946’da İstanbul’da vefat etti. Mezarı, Eyüp Sultan’da Çocuk Bakımevi'nin arkasındaki sırttadır. Mal varlığı ve kitaplarının gelirini Daru’ş-Şafaka’ya bağışladı. 9050 ciltlik kütüphanesini Bayazıt Devlet Kütüphanesi’ne vakfetti.
Unvan:
Mutasavvıf, Felsefeci, Yazar, Lügatçi, Musıkişinas, Güfteci ve Besteci
Doğum:
Tırnova/bulgaristan, 1855
Ölüm:
İstanbul, 1946

Okurlar

20 okur beğendi.
25 okur okudu.
2 okur okuyor.
73 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Nefsânî marazlardan sâlim olmayan bir akıl itimâda şayan değildir."
Volter :
"Din ve ahlâk husûsunda cezalandırmayan ve mükâfatlandırmayan faydasız ilâhlar kabul etmek ile hiçbir ilâh kabul etmemek aynı şeydir."
Reklam
"Dilediğini eğri yola, dilediğini hidayete..."
Ruhulbeyan tefsirinde: <<Dilediği kimseyi eğri yola saptırır>> çünkü Çünkü o kimse delaleti beğenmiş ve ihtiyarını ona sarf etmiştir ve; <<Dilediğini doğru yola götürür>> çünkü o kimse ihtiyarını hidayete sarf etmiştir, deniliyor.
Garanik Meselesi
"Putlardan son derece nefret eden ve müşrikler tarafından çektiği tahammülü zor eza ve cefalara rağmen bu nefretiji onların yüzlerine karşı söylemekten çekinmeyen Resulullah Efendimiz'in, bir gün sözünü değiştirip de putlardan şefaat ümit edileceğine razı olması imkânsızdır. Eğer bu doğru olsaydı iman edenlerden çoğunun dinden çıkması tabii idi. Hâlbuki böyle bir hâl vuku bulmadı."
Peygamber Efendimiz (SAV) Histeri Hastası Mıydı?
Dr. Renaulden: "Hayır, nefsini terk eyleyerek tercih ettiği o kadar fedakârlıklarıyla bütün bir kavmin din ve ahlâk esaslarında o kadar hayret verici bir inkılap icra etmiş olan zât, asla mecnun değildir."
Akıl hastanesi doktoru Mösyö A. Briairo de Boismont - Halüsinasyonlar 551. SayfaKitabı okudu
Kimi seviyorsan, herkesin yüzünde onu görürsün.
İsmail Fenni Ertuğrul
İsmail Fenni Ertuğrul
Reklam
"Akıl, meçhul olan şeyleri mâlum olan şeylerden istinbat eder."
İsmail Fenni Ertuğrul
İsmail Fenni Ertuğrul

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
464 syf.
10/10 puan verdi
Reset... Loading Islam!
Kur'an-ı Kerim'e reddiye yapıp: "Hz. Muhammed (SAV); Kur'an'ı, kusal kitaplardan okuduğu (Okuma yazma bilmediğinin kesin olduğunu kanıtlayınca da) ya da ehl-i kitaptan duyduğu şeylerle doldurdu. Farklı dinlerin doğrularıyla münderiç bir din ortaya koydu." diyenlerin kitaplarının; aslında bir çöp ve safsatalar manzumesi olduğunu aynı bu iletiyi gördüğünüz gibi biiznillah ortaya koyuyor. Bununla da kalmıyor:" Siz hâkikâtleri saçmasapan yerlere çekerek ve İslam ile alakasız şeyleri ona mâl ederek alakasız tenkidler yaptınız. Şimdi sıra bende ama ben sizin gibi yapmayacam, bizzât kutsallarınızın hâkikâtleriyle(!) hâlledicem işimi zirâ bizde aldatma ve yalan yoktur..." diyerek uydurulmuş hâkikâtlerini çöp ediyor. Âhiren de İslam ile ilgili mefhumlara naçizane açıklamalar getirerek olayı güzelce aydınlatıyor. Okuduktan sonra, "Allah'ım nasip ettiğin için sana hamdolsun!" dedirten bir eser oldu. Merhumun (
İsmail Fenni Ertuğrul
İsmail Fenni Ertuğrul
)mekânı cennet, makâmı âlî olsun.
Hakikat Nurları
Hakikat Nurlarıİsmail Fenni Ertuğrul · Sebil Yayınevi · 19946 okunma