Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Leo Huberman
Leo Huberman Yorumları ve İncelemeleri
Leo Huberman yorumları ve incelemelerini, Leo Huberman kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Leo Huberman puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer bir devletten bahsediyorsak orda özgürlük olabileceğini düşünmüyorum.
Neden?
Çünkü yönetimde-üretimde egemen bir sınıftan bahsediyoruz demektir.
Sınıflaşmanın olduğu bir yerde de özgürlük, hak ve hukuk gibi temel ve zorunlu şeylerden bahsetmenin pek mümkün olmadığını düşünmekteyim.
Öncelikle kapitalistin kendi sistemi içinde sermayesini
kitap dört bölümden oluşuyor
1) kapitalizmin sosyalist açıdan tahlili
2) kapitalizmin sosyalistçe suçlanması
3) değişmeyi savunanlar
4) sosyalizm
en temelinden başlayarak bu dört bölümü, belli başlı sorularla cevaplayıp anlatıyor. dili gayet basit ve anlaşılabilir düzeyde. sosyalistim diyen ve sosyalizme merakı olan, herkesin ama herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. sosyalist felsefe de aynı şekilde fevkalede bir şekilde işlenmiştir.kitabın ilk kısımlarında, ana hatlarıyla, kapitalizmin sosyalist ekonomi politik anlamıyla bir analizi yapılmıştır. kitabın diğer kısmında en büyük teorisyenleri ve bunların düşüneleriyle beraber sosyalizm teori olarak analiz edilmektedir.
ABD’li sosyalist Leo Huberman’ın, isminde geçen “Alfabe” kelimesinden de anlaşılacağı üzere, ABD halkına, sosyalizmin temel ilkelerini anlatmak amacıyla 1953 yılında kaleme aldığı eserdir. Yaklaşık 90 sayfalık eser, gerek boğucu iktisadi terimleri barındırmaması gerekse anlatmak istediği düşünceleri tam ve net olarak anlatmasından ötürü olsa gerek
85 syf.
10/10 puan verdi
Sosyalizmin alfabesi
Kitap 85 sayfalık bir kitap ve birçok yazarın yazdığı o uzun ciltli ciltli kitaplara kesinlikle ciddi fark atıyor. Yazar resmen bu kadar az sayfada nasıl toplum için önemli olan bu kavramlar en anlaşılır bir biçimde anlatılabilir sorusunu cevaplıyor. Kitabı okursanız (ki bence kesinlikle okunulmalı en azından size yeni bir bakış açısı ekleyeceğini düşünüyorum) anlayacaksınız.
Kitabın bir çok yerinde kendime kızdım, çünkü çünkü bilmiyordum ve henüz birçok kavramın farkında değildim ve bu kitap bana önerilmeseydi belki de uzun bir zaman Sonra fark edecektim. İyiki de önerilmiş iyi ki de okumuşum.
Kitapta yazarımızı leo kendi ülkesi olan Amerika üzerinden tüm dünyada yaygın olan kapitalizmi, sistemin nasıl oluştuğunu, neden bitmesi gerektiğini, sınıfsal eşitsizliği, sosyalizm, kominizim gibi toplumsal konuları çok açık bir dille anlatmış.
Ayrıca kapitalizmi, kapitalizmin emperyalizme dönüşümünü, kapitalist sistemde devletin görevini, ilkel sosyalizmi, kral marx ve friedrich engels'in önderliğinideki bilimsel sosyalizmi, bilimsel sosyalizmin geliştirilerek; kominizm, Marksizme dönüşmesi gibi kavramları çok açık, herkesin anlayabileceği bir dille yazılmıştır.
Ha bide bunu da yazmadan edemeyeceğim yazar insan hayatının, sermaye (para) karşısındaki değersizliğini bir çok örnekle çok açık ve net bir şekilde anlatıyor. Ki günümüz Türkiye'sinde de birçok örnekle bunu gösterebiliriz. Sistem değişmeden, tarihlerin, insanların değişmesi hiçbir şey ifade etmeyecektir. Ve kapitalist sistemi bitirecek olan şey sistemin adaletsizliği, eşitsizliğini olacaktır. Bu konuda da yazara katılıyorum.
Tavsiye ederim.
Okulun 11.Siniflarinda Seyit diye bir çocuk vardı. 1984 kitabını okuyordu ve onun kitabı bir şekilde bana ulaştı. Okumaya başladım 2.5 ay sonra bitirebilirdim. Tabi bu süreç içerisinde Seyit beni gördüğü her yerde kitabını soruyor. Velhasıl kelam kitabı Seyit'e götürdüm teşekkür edip gidiyordum beni durdurdu. Ne anladın?,diye sordu. Tabi ben 9. sınıfım kitapta geçen terimler hakkında hiçbir fikrim yok. Anlamayamadim, fazla terim vardı kurguyu yakalayamadım, dedim. "Git Sosyalizmin Alfabesini oku tekrar gel." dedi. İşte bu kitapla böyle tanıştık. Kitap içeriği kapitalizmin eleştirisi, sosyalizmin tanımı ve sorularla muhteşem birleşmiş. Kitabı daha detaylandirmak isterim fakat.. Gidin okuyun kardeşim araştırın
Büyük oranda açıklayıcı, sadeliğinden ötürü takdir edilesi bir kitap. Leo Huberman, hiçbir fikri olmayanlar ve terimlerle, kafa karıştırıcı kelimelerle boğuşmak istemeyenler için özet niteliğinde, ancak temel olarak sosyalizmin felsefesini kapsayan bir kitap hazırlamış. Herkes için "bilinçlenelim" kitabı yani bir nevi fakat kendisinin de belirttiği gibi, daha kökten kavramak adına eksik. Halihazırda yeterli bilginiz varsa, tavsiye etmeyeceğim bir kitap. Aksi halde, bir öğleden sonra hızlıca açıp göz gezdirdiğiniz, "aa, bakalım o ne demiş, doğru mu özetlemiş" tadında okuduğunuz bir kitap oluyor, malum sayfa sayısı da oldukça az. "Sosyalizmin Alfabesi" adı çok doğru bir tercih olmuş bu anlamda.
Dikkatli okumalar.
Yordam Yayınları'nın cep boy baskısından okuduğum bu kitap Komünist Manifesto'dan sonra, onun etkisini artırıcı olarak iyiydi diyebilirim ve size de bu yayından okumanızı öneririm. Çünkü Leo Huberman'ın basit ve etkili dili sanırım en iyi Yordam çevirisinde yansıtılmış. ( Mehmet Selik çevirisi ) Ayrıca "Çeviriye Dair" adlı kısa yerde
Akın var ! Güneşe Akın .. Güneşi zaptedeceğiz Güneşin zaptı yakın..!
Şu aralar kitap okuma konusunda şansım pek yaver gidiyor. Çok yerinde kitap tercihi yapıyorum . Hepsi inanılmaz muazzam. Okurken çok istifade ediyorum. Bu kitap ta onlardan . Öncelikle kitabın bana göre en sevdiğim hatta bana göre bütün kitaplarda olması gerektiğini düşündüğüm bir özellikten bahsetmek istiyorum. Bu özellik te kesinlikle yazarın dili . Her zaman şunu savunmuşumdur ; “ Bir konuyu karşınızdaki kişiye onun anlayabileceği şekilde sade , anlaşılır , akıcı bir şekilde aktaramıyorsanız başarılı değilsinizdir “ Yazarın ağır bir dil yerine duru , kolay anlaşılır bir dil kullanması en önemli etkendir benim için. Bu kitap için Yazar bunu fazlasıyla başarmış . Yer yer tekrarlara düşmesi negatif bir durum değil kesinlikle, aksine konuyu daha da pekiştiriyor
Mülkiyet , özel mülkiyet , üretim araçları , sermaye , sınıf mücadeleleri, kapitalizm , iş gücü Sosyalizm , Komünizm…vb yazar bu kavramları o kadar güzel tanımlayıp açıklıyor ki hayran kalıyor insan . Üstüne örnekler vermesi , sürekli tekrar yapması durumu nirvanaya çıkartıyor :)
Sosyalizmi öğrenmek isteyenlerin ilk başvuracakları kitap kesinlikle bu kitap olmalı . Hem çok rahat okunmasından hemde kısa sürede hap niteliğinde yutabileceğiniz, bir günde bitirilebilir bir kitap olmasından ..
Ben sevmiyorum izmleri geniş geniş okumayı. Sadece ne gibi zımbırtılar olduğunu su yüzünden müşahede etmek istiyorum derinine dalmadan. Azıcık ucundan soluyup haberdar olmak istiyorum , ama yaşayarak içinde boğulmak değil. İşte bu kitap da öyle kaleme alınmış . Yazarımız Sosyalist. Kendisi Birleşik Devletlerin kapitalist yaşantısı sonucu intizar olmuşluğuna değinerek kapitalizmin adaletsiz, sınıfsal ve insaniyet, ünsten uzak oluşunu sade bir dille açıklamış örnekler vererek. Sonrasında da ideal olduğunu düşündüğü, toplumda insanlar arasında yaşanan ekonomik uçurumun çözümü olarak sosyalizmi sermiş önümüze. Sosyalist SSCB'den, Karl'dan ve sosyalizmin komünizmin arasındaki farka da değinerek 80 küsürata varan kitabını dozunda bırakmış. Ben de sıkılmadan ve severek okudum. Meraklısına tavsiyemdir.
Kitap, adında da belirtildiği gibi 10.-11.yy'lardan başlayarak Avrupa'nın oturmuş olan feodal yapısının ne şekilde ve ne tür şartlar altında kapitalist ekonomik ve toplumsal sisteme doğru değişim ve dönüşüm geçirdiğini ve bu değişimin ne kadar sancılı olduğunu akıcı, yalın bir dille anlatır.
Avrupa'da ilk şehirlerin nasıl ortaya çıktığı, uluslararası ticaretin nasıl hız kazandığı ve bu ticari eylemler neticesinde paranın kat be kat değer kazandığı gibi konularda meraklısına epey bilgi sağlayabilir nitelikte.
Dilinin akıcılığı ve kitabın rahat okunabilir olması sanıyorum yazarın kaleminin akıcılığı kadar çevirinin de kaliteli olmasından kaynaklı bir durum. Bu konuda Murat Belge'nin hakkını vermek gerek :)
Huberman, sosyalist ideolojiye mensup bir yazar. Sosyalizme sempati beslemesinin sebebi, çok küçük yaşlarda bir yandan okula devam ederken bir yandan da fabrikalarda çalışmaya başlamasından kaynaklı olabilir. Sistemden kaynaklı olan bireysel sıkıntılarının çözümünü sosyalizmde aramış olmalı. En azından benim düşüncem bu yönde :)
Ancak ne kadar sosyalist olsa da bu kitabında okurları sosyalizm lehine manipüle etmekten ziyade daha ortada bir tutum sergilemiş. Tarafsız diyemem ancak sosyalist cennet diye de avaz avaz bağırmadığı, sosyalist jargonu kullanmadığından belli.
Son olarak kitapta kaynakça ve dizin bulunmuyor. Orijinalinde var mı yok mu bir bilgi sahibi değilim. Kaynakça bulunmaması bana göre kitabın ve verdiği bilgilerin değerine gölge düşürmüş.
İyi okumalar dilerim :)
