Angela Duckworth Gönderileri
Angela Duckworth kitaplarını, Angela Duckworth sözleri ve alıntılarını, Angela Duckworth yazarlarını, Angela Duckworth yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Engeller cesaretimi uzun süreliğine kıramaz,tekrar ayağa kalkmayı becerebilirim...
Bilginin kökleri acıdır ama meyvesi tatlıdır
İnsan, sınırlarının çok daha gerisinde yaşayan bir canlı. Kullanmamayı alışkanlık haline getirdiği türlü güçlere sahip. Maksimumun altında enerji harcıyor, optimumun altında davranış gösteriyor.
Sayfa 37 - PegasusKitabı okudu
Yeni bir okuma listesi
Neden ile Başla 1. Kitap
Hayatına başla (Anna Akbari)
Kıvılcım anı (Simon Sinek)
80-20 Kuralı
21. Yüzyılı için 21 ders(Yuval Noah Hariri)
Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
Outliers
Steve Jobs
Kişiyi güçlendiren şey
Steve Maier’ın araştırmasından kısaca bahsediyor ve kişiyi
güçlendiren şeyin, aslında ızdıraptan kurtulmaya çalışmak olduğunu izah ediyorum.
Sayfa 194 - PegasusKitabı okuyor
tavsiyem iyimser içsel konuşmalar yapmayı alışkanlığa dönüştürmenizdir.
“Kariyerimin kimi dönemlerinde şevkimin kırıldığını hissettiğim oldu. Başkalarının benden önce terfi almalarına tanık oluyordum. İşlerin belirli bir şekilde olmasını istiyordum ve tam tersi oluyordu. O noktalarda kendime şöyle diyordum: Sen sadece öğrenmeye ve çok çalışmaya devam et, elbet her şey yoluna girecek.”
“Beni öldürmeyen şey güçlendirir,” diyor Alman filozof Nietzsche. Kanye West ve Kelly Clarkson da aynı sözleri tekrarlıyor ve bunları tekrarlayıp durmamızın bir nedeni var. Çoğumuz, Bili McNabb gibi zorlu yollardan geçip varmak istediğimiz noktaya vardığımızda başlangıca kıyasla kendimize daha çok güvendiğimiz bir anımızı hatırlayabiliriz.
Pes etmeye çok fazla yaklaşıp çabalamayı sürdürdüğüm ve işler nihayetinde yoluna girdiği için asla unutamayacağım bir ders çıkarmış oldum: Engeller ve hatalarla karşılaştığında onlara aşırı tepki veremezsin. Bir adım geri çekilip, onları analiz edip, onlardan bir şeyler öğrenmelisin. Fakat bir yandan da iyimser kalmayı sürdürmelisin.”
Umutsuzluğu getiren şey, kontrol edemeyeceğinizi düşündüğünüz acıydı.
Dönemin geri kalanında daha fazla çalışmakla kalmayıp, daha önce denemediğim şeyleri de denemeye başladım. Her öğretim asistanının ofis görüşme saatlerine gittim. Daha fazla ödev talep ettim. En zor soruları zaman baskısı altında çözme denemeleri yaptım, kusursuz bir performans göstermem gereken sınav koşullarına benzeyen koşullar oluşturdum. Sinirlerimin sınav esnasında sorun çıkaracağını biliyordum, bu yüzden hiçbir şeyin beni şaşırtamaya-cağı bir yetkinlik düzeyine erişmeyi hedefliyordum. Sınav zamanı geldiğinde, o sınavı ben de hazırlayabilirmişim gibi hissettim. Nörobiyoloji dersiyle boğuşurken meşhur bir psikoloji deneyinin koşullarını yeniden yarattığımın farkında değildim
Umut nedir?
Yarının bugünden daha iyi olacağı beklentisi bir tür umuttur. Daha güneşli günleri veya daha kolay yolları beklerken hissettiğimiz şeydir bu. Sorumluluğun ağırlığı olmaksızın hissedilebilir. Bir şeyleri düzeltme görevi evrenindir.
Azim farklı bir umut türüne bağlıdır. Kendi çabamızın geleceği iyileştireceği beklentisine dayanır. Yarının daha iyi bir gün olacağını hissediyorum demek yarını daha iyi bir gün yapmak için çözüm üretiyorum demekten daha farklıdır. Azimli insanların taşıdığı umut şansla değil, düştükten sonra yeniden ayağa kalkmakla alakalıdır.
Ustalar aynı işi defalarca, yine ve yeniden yapıyorlar, ta ki yapmayı hedefledikleri işte uzmanlaşana kadar. Bir zamanlar bocaladıkları iş akıcı ve kusursuz olana kadar. Bilinçli yetersizlik hali bilinç dışı yeterliliğe dönüşene kadar.