Audrey Niffenegger yazarının 1000Kitap okurları tarafından en beğenilen kitapları
Hakkında
Audrey Niffenegger, Colombia College Chicago Center'da Disiplinlerarası Kitap Sanatı Programı'nda yazı, tipo baskı, özel kitap baskısı dersleri vermekte olan bir sanatçıdır.
İlk romanı olan Zaman Yolcusunun Karısı (The Time Traveller's Wife) 2004 yılının en iyi kitabı seçilmiştir.
Unvan:
Amerikalı Yazar, Sanatçı
Doğum:
South Haven, Michigan, Amerika Birleşik Devletleri, 13 Haziran 1963
Evim, güzel evim. Ev gibisi yoktu. Beni evime götürün kır yolları. Ev, kalbinin olduğu yerdir. Ama benim kalbim burada. Dolayısıyla evim burası olmalı.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Arka kapak yazısını okuduğumda kafamda canlanan hikaye bana sunulandan daha farklıydı fakat bu kurguyu da sevdim. Okurken heyecanlandığım ve daha sonrasında ne olacağını merak ettiğim birçok yer oldu. Çiftimizin arasındaki ilişki çok güzel aktarılmıştı. Aynı zamanda yazarın Henry'e eklediği becerileri de çok mantıklı buldum. İyi ki bunları dahil etmiş yoksa tamamıyla Henry'nin zaman yolculuklarında şans eseri hayatta kalması üzerine kurulur ve bu da hikayenin inandırıcılığını kaybetmesine neden olurdu. Aynı zamanda yazar, insanların birbirlerini çok sevseler de bazen yalnız kalma ihtiyacı hissedebileceğini ve buna ihtiyaçları olduğunu güzel göstermişti. Sona yakın bir şeyler olacağını yazar başından belli ettiği için mutlu anlarda bile diken üstünde oldum. Ve o yaşananlar gerçekten çok üzücüydü. Hele noel sahnesi... Son olarak yazar keşke Clare'e o son hareketi yaptırmasaydı gerçekten iğrençti, bu hareketin etkilediği tüm kişiler adına üzüldüm. Kitabın bitişinde yazdığına göre yazar serinin 2. kitabını yazmak için kolları sıvamış. Muhtemelen kitap çıktığında okuyacağım. Kitabı merak ediyorsanız bir şans verebilirsiniz.
Julia ve Valentina isimli ikizlerin, yine ikiz olan anneleri Edie ve teyzeleri Elspeth'le değişen hayatlarını konu alan bir hikayeydi bu roman. Ama ne hikaye...
Yazım dili fazlasıyla huzur verici iken hikayenin içeriği bir o kadar sertti.
Realistik başlayan süreci paranormal olaylar izledi. Kitap, ikiz olmanın avantajlarını yere göğe sığdıramazken okuru bir anda ikizliğin dezavantajlarıyla yüzleştirdi. İlk etapta normal görünenler sonlarda uçuk bir yörüngeye girdi... Karakter fazlalığı vardı fakat her karakter kendine münhasırdı. Bu yüzden karakterleri anlamak gayet kolaydı ;) Ne var ki romanın gerçekliğine inanmamak akıl kârı iken bittikten sonra etkisi altında kalmak da kaçınılmaz oldu benim için...
Şöyle ki, Julia ve Valentina'ya şimdiye dek görmedikleri teyzeleri Elspeth'ten, Elspeth'in ölümünden sonra kendilerine ondan miras kalmasıyla başlayan roman, ikizlerin mirastaki şartları yerine getirmeleriyle devam etti.
Elspeth'in sevgilisi Robert, üst kat komşusu Martin, söz konusu mirasın Highgate mezarlığına olan manzarası, Elspeth'in hayaletinin evinde misafir kalması ;) ikizlerden Valentina'nın teyzesi ile iletişim kurması ve sonrası... Klasik hayalet hikayesi değildi. Evet, miras kalan bir ev ve evin sahibinin hayaleti söz konusuydu fakat sonu beklenmedik olaylarla kurgulanmış bir romandı.
Güzeldi...
Kitabın kapağını kapattıktan sonra hissettiklerim göz pınarlarımdaki baskı ve içimdeki hüzün oldu. Seneler önce bir kitabı olduğundan habersiz Zaman Yolcusunun Karısı filmini izlemiş ve çok beğenmiştim. Aradan yıllar geçti ve hem kitabını okuyup hem de yeniden çekilen dizisini izlediğimde tek düşündüğüm yazarın böyle bir hayal gücüne nasıl sahip olabildiği ve böyle başarılı bir kurguyu nasıl yaratabildiğiydi. Zaman yolculuğu üzerinde çok durulmuş, hakkında kitaplar yazılıp filmler çekilmiş bir konu ancak bu kitabın kurgusu gerçekten çok zekice ve başarılı yaratılmış. Kitabı okurken insan sürekli kendisini Henry ve Clare yerine koyuyor ve ister istemez her ikisine de üzülüyor. Zamanda sürekli yolculuk yapan, her seferinde çokça örselenen ve keşke bu ıstırabı son bulsa dediğiniz Henry ve gelecekteki kocasını küçük bir kızken tanıyan, hayatı hep onu beklemekle geçen Clare. İkisinin de çokça sabırlı olması bazen insanı imrendirse de hayat da zaten eninde sonunda hepimize tıpkı onlar gibi sabırlı olmayı öğretiyor. Gerçekten okurken içimin çok burkulduğu, başarılı bir kitaptı. Ve sizlere sadece kitabını okumanızı değil, seneler önce çekilmiş filmini ve daha yakın bir zamanda yapılmış dizisini de izlemenizi tavsiye ediyorum.