Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bartolomé de Las Casas

Bartolomé de Las CasasKızılderililer Nasıl Yok Edildi? yazarı
Yazar
8.4/10
199 Kişi
714
Okunma
30
Beğeni
3.142
Görüntülenme

Bartolomé de Las Casas Sözleri ve Alıntıları

Bartolomé de Las Casas sözleri ve alıntılarını, Bartolomé de Las Casas kitap alıntılarını, Bartolomé de Las Casas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1492'de Amerika Kıtası, yeryüzünün gördüğü en trajik alışverişlerinden birine sahne oldu.Yerliler altın, yiyecek ve toprak verdiler, karşılığında salgın hastalık, yağma ve ölümle ödüllendirildiler.
Sayfa 10 - ŞuleKitabı okudu
Tanrı, hristiyan adını taşıyanların Amerika'da işledikleri böylesine korkunç, böylesine iğrenç baskıların intikamını aldığında kıyamet günü daha kolay anlaşılacak.
Sayfa 85 - ŞuleKitabı okudu
Reklam
Ah Gaddarlar hiçbir zaman bitmediniz !
Yerliler önce onların gökten indiğini sandılar. Ta ki hristiyanlar onlara ve komşularına, binbir çeşit kötülük, hırsızlık, şiddet ve eziyet uygulayana kadar.
Sayfa 23 - ŞuleKitabı okudu
XOCALI SOYQIRIMI
Hiçbir dil, hiçbir yazı, hiçbir insanî beceri, bu topraklarda gerçekleştirilen korkunç olayları anlatmaya yetmez.
Susarsam zorbaların yok ettiği vücut ve ruhlardan sorumlu olurum.
Reklam
Kimin tek bıçak darbesiyle bir insanı ortadan ayıracağı veya tek mızrak atışıyla başını keseceği, ya da bağırsaklarını ortaya dökeceği üzerine bahse giriyorlardı. Anne sütü emen bebekleri zorla alıyor, ayaklarından tutup başlarını kayalara çarpıyorlardı. Bazıları ise onları yüksektenırmaklara atıyor, bir yandan da gülerek şakalaşıyorlardı.
Ayakları yere neredeyse değecek şekilde, 13 kişilik gruplar halinde onları bağlıyor, ateşe veriyor ve diri diri yakıyorlardı. Bazıları ise, bütün vücutlarına kuru saman yapıştırıyor ve bu şekilde ateşe veriyorlardı. Diğerlerinin ve hayatta bırakmak istedikleri herkesin ellerini kesiyorlardı. Elleri sarkar durumda, onlara: "Gidin, mektupları götürün" diyorlardı. Bu, ormana kaçanlara haber götürmek demekti. Beyleri ve soyluları öldürme şekilleri de aynıydı. Önce direkler üzerine tahta çubuklardan bir ızgara yapıyorlardı. Sonra, onları ızgaraya bağlıyor, altlarına da hafif bir ateş yakıyorlardı.
"Önce direkler üzerine tahta çubuklardan bir ızgara yapıyorlardı. Sonra, onları ızgaraya bağlıyor, altlarına da hafif bir ateş yakıyorlardı. Yerliler bu korkunç işkenceler altında, çığlıklar atarak can veriyorlardı. Bir keresinde dört veya beş önemli beyin ızgaralar üstünde yandığını gördüm.( sanırım başkalarının da yandığı iki üç ızgara daha vardı). Yüksek çığlıklar attıkları içim, subayın içi sızlamış veya uykusu bölünmüş olmalı ki boğulmalarını emretti. Onları yakan, cellattan da kötü bir polis memuru, boğmak istemedi. Önce gürültü yapmasınlar diye kendi elleriyle ağızlarına odun parçacıkları tıktı. Daha sonra istediği gibi yavaş yavaş kızarsınlar diye ateşi körükledi. Yukarıda anlattığım her şeyi ve sayısız daha birçok olayı gözlerimle gördüm."
Reklam
Diri diri yaktıkları, parçalara ayırdıkları, her türlü yeni yeni işkenceler yaptıkları insanları gördüm. Canlı bıraktıkları herkesi köle yapıyorlardı. Bu insanlara yapılan soykırım ve yıkımın özellikleri öylesine çok ki sayfalar dolusu anlatmakla bitmez.
Yerlileri Amerika Hıristiyanlarına emanet etmektense cehennem zebanilerine vermek daha iyi olmaz mı?
İspanyollar altınları olsa, çalmak için şeytanlara bile saldırırlardı.
Biz size barış içinde hizmet etmeye geldik. Siz de bizi öldürüyorsunuz. Kanımız haksız ölümümüzün ve zulmünüzün kanıtı olarak bu duvarlarda kalsın.
Burada her yerde onlara (Hıristiyanlara) şeytan anlamına gelen 'yares' diyorlar. Hiç şüphesiz haklılar, çünkü burada yapılan eylemler ne Hıristiyanların ne de mantık sahibi insanların değil düpedüz şeytanların işi.
1.144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.