Cevdet Kudret

Havada Bulut Yok yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.3/10
136 Kişi
675
Okunma
50
Beğeni
8,8bin
Görüntülenme

Öne Çıkan Cevdet Kudret Gönderileri

Öne Çıkan Cevdet Kudret kitaplarını, öne çıkan Cevdet Kudret sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Cevdet Kudret yazarlarını, öne çıkan Cevdet Kudret yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ömrümüzün yarıdan çoğunu harcadık, fakat hâlâ yaşamak sanatını öğrenemedik. Hayat kumaşını bir türlü vücudumuza göre biçemedik, eğreti elbise gibi üstümüzden dökülüyor, onu bir an olsun rahat kullanamıyoruz.
İnsanlar nasıl ayrı ayrı doğup ayrı ayrı ölüyorlarsa, yaşarken de öyle ayrı ayrı yaşıyorlar. Bakma sen bir arada göründüklerine. Yürürken adımlarını birbirlerine uyduranlar bile gene ayrı ayrı yaşıyorlar. Hele bir an geliyor ki, bütün bağlar kopuyor, tek başına kalakalıyorsun ortalıkta. "İşte ben... İşte ben... Neyim ben? -İnsanlar içinde en yalnız insan."
Reklam
Fuzuli*
Saba kuyunda dil-darın nedir üftadeler hali Bizim yerden gelirsen bir haber ver aşinalardan Tanyeli! Sevgilimin bulunduğu yerde aşıkların (üftadelerin) hali nasıldır? Bizim yerden gelirsen tanıdıklardan bir haber ver.
Yoksulsun sen yoksul kal
Felaket büyüktü. İleri gelen bütün devlet adamları -nazırlar, müsteşarlar, daire müdürleri- yangından çıkanların oturdukları yerleri bir bir dolaşıyor, hepsiyle ayrı ayrı konuşuyor, dertlere çare bulmaya çalışıyordular. Bir gün, öğle üzeri, Süleyman'ların oturduğu medrese kapısında Ziraat Nazırı'nın arabası durdu. Nazır ve yanındakiler hep birden medrese avlusuna girdiler. Çevresinde halk, perişan ve ürkek bir halka çevirdi. Yemek zamanı olduğu halde henüz hiçbiri bir şey yememişti. Nazır sordu: - İçinizde yiyeceği olmayan var mı? Halktan birkaç kişi ayrıldı, ortaya çıktı. Bu sefer Nazır yalnız onlara sordu: - Sizin yiyecek bir şeyiniz yok mu? Ayakları üzerinde güç duracak kadar uzun boylu, zayıf bir adam cevap verdi: - Yok efendim. - Yiyecekleriniz ne oldu? Hepsi yandı mı? - Biz yoksul adamlarız, bey. Yangından önce bir avuç şeyimiz vardı; şimdi o da yandı, işte böyle açıkta kaldık. Nazır birdenbire kızdı, hepsini payladı: - Siz zaten açmışsınız be! Eskiden de bir şeyiniz yokmuş! Ben sizi aramıyorum, ben yangından sonra aç kalanları soruyorum! Medresede Nazırın beğenebileceği kadar aç bulunmadığı için hiç kimseye yardım edilmedi ve devlet adamı, etrafını çeviren halkaya arkasını döndü, yanındakilerle birlikte çıkıp gitti.
Sayfa 150 - Evrensel Basım Yayın
Hayvanları satmakla ölümden kurtardılar. Fakat insanları nasıl kurtaracaklardı? Yeryüzünde para etmeyen tek varlık insandı:
Sayfa 96 - Evrensel Basım Yayın
İnsanlar nasıl ayrı ayrı doğup ayrı ayrı ölüyorlarsa, yaşarken de öyle ayrı ayrı yaşıyorlar. Bakma sen bir arada göründüklerine. Yürürken adımlarını birbirine uyduranlar bile gene ayrı ayrı yaşıyorlar. Hele bir an geliyor ki, bütün bağlar kopuyor, tek başına kalakalıyorsun ortalıkta.
Sayfa 90 - Evrensel Basım Yayın
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.