Modern Amerikan edebiyatından Pulitzer, National Book, National Book Critics Circle ve Mac Arthur Fellowship gibi ödüllerin sahibi yazarımız Mccarthy daha kitabın ilk sayfalarında ellerinizden tutuyor ve tüm kurguda size rehberlik ediyor. Yalın ifadelerle de ne kadar güçlü bir anlatım sunulabileceğinin en iyi örneğini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bir çok yazar ağır, ağdalı, süslü ve betimlemelerle başarıya ulaşabileceğine inanır, oysa işte edebiyat başka bir sihir. Sizde yetenek varsa vardır, okuyucuyu sürüklersiniz.
”Geçenlerde gazetede okudum ve birkaç öğretmen otuzlu yıllarda ülke çapında birçok okula dağıtılan bir anket bulmuş. Ülkenin değişik yerlerinden gönderilip cevaplandırılmış ve doldurulmuş anket formları. Karşılaştıkları en büyük sorunlar diye sınıfta konuşmak ve koridorlarda koşmak gibi şeyler yazmışlar. Çiklet çiğneme. Ev ödevlerinde kopya. Bu tür şeyler. Doldurulmamış anket formlarından birini çoğaltıp yine aynı okullara göndermişler. Kırk yıl sonra. Cevaplar gelmiş. Tecavüz, kundakçılık, cinayet. Uyuşturucu, intihar. Bunu çok düşündüm. Çoğu zaman dünyanın gidişatı falan kötü dediğimde insanlar gülümseyip yaşlandığımı söylüyor. Yaşlanma göstergesiymiş. Ama bana sorarsan insanların ırzına geçip öldürmekle çiklet çiğnemek arasındaki farkı görmeyen bir insan benden çok daha kötü durumdadır.”
İhtiyarlara Yer Yok, Coen kardeşler tarafından 2007 yılında 4 dalda Oscar alan bir sinema yapıtına dönüştürülmüş. Henüz filmi izlemedim ama o upuzun listeme ekledim bile.