Anlatmayı beceremeyenler s u s a r l a r.
Anlatmaktan vazgeçenler s u s a r l a r....
Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar s u s a r l a r.
Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar s u s a r l a r.
Hata yapmaktan korkanlar s u s a r l a r.
Kendilerini açığa çıkarmaktan korkanlar s u s a r l a r.
Zannettikleri kişi olmadıkları,
zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini
hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r.
Olaylar ve olgular dünyasıyla
baş edemeyenler s u s a r l a r.
Herşeyi gördüğünü,
tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler s u s a r l a r.
Güçlü olarak görülmeye
ölesiye ihtiyaç duyacak kadar
güçsüz olanlar s u s a r l a r.ŞŞŞşşşş! ... Sessizlik! Sonsuza dek konuşabilecek olanlar
en çabuk susanlardır genelde.
Sonra kadınlar gelir ki
onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla.
Sonra şairler...
En son ölüler susar!
Bir ölüm darbesi, yaşam darbesidir bazılarına
Onlar ki ölmeden önce yaşamıyorlardı - Onlar ki öleceklerdi yaşasalardı
Ama ölünce, canlılıkları başladı.
Şadî çûyîna
Şadî çûyîna
Giyanê nava welatekî ye, berî li deryayê -
Di ber xaniyan re- di ber kepiyan re
Ber bi nava Kûrebêdawîtiyê -
Wekî me mezin bûbe, li nava çil û çiyayan,
Gelo deryavan dikare fam bike
Wê sermestiya xwedayî
Ya fersaxa pêşîn î ji bejahiyê û bi wê de?
Emily Dickinson