Hakan Albayrak
Kitap bir şahıs değil, ideolojisi ve toplumda birlikte yaşadığımız bu ideolojiye bağlı insanların tutarsız, tenakuz dolu hareketlerini eleştiriyor. Örneğin bugün burada bile görüyoruz 1919-1922 arasında din, şeriat için yapılan hatta çok öne sürdükleri Balıkesir hutbesinin de olduğu milli mücadele dönemini ölümüne savunup da, söz konusu İslam olunca düşman olanlar bunu günümüzde net görüyoruz bu bir çelişkidir. İşte yazar Hakan Albayrak'ta bu gibi çelişkileri yazarak Mustafa Kemal Paşa'nın şahsını değil de, gerektiği zaman şahsını bile dışlayan Kemalizm ideolojisi ve ona mensup çelişki dolu insanları eleştiriyor. Türkiye'de yaşayan topluma net bir bakış açısı sunuyor ve kendi baktığı pencereden de haklı çünkü zira Kemalistler kendileri ile çelişen insanlar ve bu çelişkilerini herkese, topluma yayıyorlar...
Hakan Albayrak başlangıçta Filistin için verdiği anektotlar çok hoşuma gitti. ancak kitabın bazı bölümünde suud krallıklarından övgüyle bahsetmesi hatta bi yerde vehhabiler aslında iyi ki varlar demesi açıkçası benim hiç hoşuma gitmedi. Sonuçta günümüz gelişmeleri gösteriyor ki Suud krallıkları aslında bizim değil Yahudilerin dostları olmuşlardır. Bu yüzden eleştireceğim tek yer burası olur. Kitapta özellikle Morisya da yaşananlar çok hoşuma gitti. Gezgin olmayı düşünenler ve müslüman ülkeler hakkında bilgi almak isteyenler için tavsiye edilesi bi kitap..
Kitap ilk giriş bölümüyle dikkatimi çekti. Kudüs'te Harem-i Şerif'e Müslümanlara ait kapıdan giremeyişi ve oradan çıkardığı ders çok hoş idi, güzel bir noktaydı değindiği yer bence. Güzel yerleri gezdirdi yazar ve güzel noktalara değindi. Ben severek okudum. Seyyahlara tavsiyemdir.
Bismillah Hotel yazarın Filistin, Morisya, Arjantin, Kıbrıs, Suudi Arabistan, Ermenistan, Somali, Çerkesya, Gana ve Fransa gezilerine ilişkin notlarını içeriyor. Ermenistandaki Gök Cami, Gana ve Çerkesya bölümleri etkileyici.
Ahhh Ebuzer.. kısacık ama derinlikli bir çabuk roman. Bu kadar beğeneceğimi tahmin etmezdim. Belki de bu kadar istekli başlamış olmam çok beğenmeme sebep olmuştur.
Asım Gültekin'in Uçtun Yine Deli Gönül kitabını okurken bir şiir geçmişti içinde;
Her şey bir rüzgara bakar ağabey
Bakma esrar çekip mayıştıklarına
Bir gün var ya bu Mağripli çocuklar
Bir gün yakacaklar Paris'i
Aslına beni Ebuzer'e getiren bu mısralardı. Yani kitap kitabı doğurmuştu benim için.
Şimdi Ebuzer, muhtemelen Eyfel'in demir yığınını eriten Mağripli çocukların yüreklerinden öpmeye gidecektir.