Öyle bir öykü kitabı ki..
Her bir öyküde bizim insanımız var.
Bildik,tanıdık yüzler,sesler,seslenişler...
.
.
Kullanılan dil, Anadolu’nun belki de en ücra köşelerinde hala varlığını devam ettiren yerel söyleyiş.. Ama bu size anlaşılması güç olarak gelmesin. Aksine çok net anlıyorsunuz,yaşıyorsunuz. Özünüze dönüyorsunuz. .
.
Her bir öyküde Anadolu insanının günlük yaşantısını, yoksulluğunu,derdini,kadınların çilesini,kederini anlatıyor ilmek ilmek örerek. Her öyküde de bir hüzün bırakıyor usulca yüreğinize..
.
.
Kafamdan geçirirken sökülen kazaklarımdan gelen “çıt” sesinin aynısını çıkararak oracıkta attı kalbimin gizli dikişleri..
Biri baş tutmuş, içlenmiş öteki daha süt taneli iki günebakandılar bozkır akşamının yaz bahçesinde. Günindiye bakan yüzlerini birbirlerine dönüp gülü gülüverdiler.