Hüseyin Bozdağ kitaplarını, Hüseyin Bozdağ sözleri ve alıntılarını, Hüseyin Bozdağ yazarlarını, Hüseyin Bozdağ yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sofra, ailenin bir arada olduğu, aile içindeki hiyerarşinin pekiştiği, sosyal değerlerin ve aile birliğinin vurgulandığı, gösterişsiz ama güçlü bir sosyolojiyi içeriyordu.
Özellikle gastronomi okuyanların, yemek sektöründe çalışanların, yemek yapmayı ve yemeyi sevenlerin faydalanacağı bir kitap.
Üniversite kantininde çalışarak iş hayatına adım atmaya başlayan yazarımız 1988 yılında Emin Catering firmasını kurarak yemek sektörüne atılıyor bugün ise 5 firması ile sayısız ödül alıp yoluna devam etmektedir aynı zamanda tecrübelerini ve yemek kültürü hakkında derin araştırmalarını bu kitapta bizimle de paylaşmıştır.
İlgilileri için oldukça faydalı bilgiler yer alıyor göz atmanızda fayda var.
#herkitapbiryaşam #Okuyunuz
Muhammed Alper Şenel modaratörlüğünde okuyoruz
#YemekSanayiininGelişimi
#HüseyinBozdağ
Mutfağın ve yemeğin kültürümüzde öyle derin ve mistik izleri var ki,bugün de hayatımızın en önemli anlarını kapsıyor. Doğumlarımızda, düğünlerimizde ve ölümlerimizde, "yemek" ve "mutfak" yüzyıllardan beri kutsal yerini koruyor.En büyük sevinçlerin ve ağır kederlerin paylaşımında hayatımızda yerini alıyor.
Osmanlı'dan günümüze kadar olan süreçte yemek ve mutfak kültürünün ne kadar geliştiği ve sanayileşme sürecinde ne gibi gelişimler olduğunu yazarımız çok güzel bir şekilde kaleme almış biz okuyuculara sunmuştur.Yemek ve mutfak kültürünün nasıl geliştiğini metak edenler için harika bir kitap tavsiye ediyorum.Yazarımızın kalemi daim yolu açık olsun inşAllah.
.
Geçmişte sofra alışkanlığımızdan başlayıp, binlerce yıllık süreçte, aile, ocak, yemek, mutfak kavramlarının değerini anlatan bir eser. Yemek kültürümüzün geçmişini anlatıp, Türk mitolojisinde ateş, ocak ve mutfak kavramlarının oluşumunu okuyucuya sunuyor. Türklerde ateş ve ocağa verilen kutsal anlam çok eskilere, İslam öncesi Türk inanışlarına dayanıyor. Eski Türk destanlarında ve inanışlarında ateşin çok büyük önemi olduğu görülüyor. Başlangıçta her ailenin bir ateş ve ocağının var olduğu düşünülüyor. Bugün bile hayatımızın en önemli anlarını paylaştığımız sofra kültürümüzün gelişimi, ocağın var oluşuna dayanıyor.
Kültürümüzde, özellikle Anadolu sofra gelenekleri, günümüzde bile, önemini halen koruyor. Selçuklulardan Osmanlılara ve günümüze kadar uzanan bin yıllık bu süreç, zaman içinde gelişerek değişiklere uğramıştır ama özünde genel özelliklerini günümüze taşımıştır. Gelenek ve inançlardan yola çıkarak, yemek sanayiinin gelişimini, sorunlarını ve çözüm önerilerini sunan, yemek sektörüne ışık tutacak bir eser. Alana ilgi duyanlara tavsiye ederim.
#YemekSanayiininGelişimi
^
^
#alıntı
Eski Türk efsane ve yazıtlarında açıkça görülüyor ki, en eski inanışlarımızdan bu yana ‘ocak’ aile birliğinin sembolüdür.
^
^
#yemek #bloghemsire #ocak #mutfak #masalkitapligii
Yazarımız bu kitabında binlerce yıla uzanan bir süreçte ev, aile, ocak kavramlarının sosyal değerlerimizdeki önemini detaylıca anlatıyor.
Bildiklerimizin yanı sıra, yemek ve mutfak kültürü ile ilgili bilmediğimiz daha birçok bilgiye ulaşabiliyoruz bu kitap sayesinde.
Mutfak ve yemeğin kültürümüzde çok derin ve mistik izleri , bugün de hayatımızın en önemli anlarını kapsıyor. Doğduğumuz andan itibaren yaşamımız boyunca mutfak ve yemek kültürü hayatımızın her anında mevcut. Yazarın da dediği gibi; en büyük sevinçlerin ve ağır kederlerin paylaşımında mutfak, sofra, yemek kültürü hayatımızda yerini alıyor.
Kitaptan bilgi niteliğinde birkaç alıntı bırakmak istiyorum sizlere;
“Eski Türk efsane ve yazıtlarında açıkça görülüyor ki, en eski inanışlarımızdan bu yana ‘ocak’ aile birliğinin sembolüdür.
”Saray teşkilatı içinde emekçiler sınıfına genel olarak habbazin-i hassa deniyordu.”
”Sofra ,ailenin bir arada olduğu, aile içindeki hiyerarşinin pekiştiği, sosyal değerlerin ve aile birliğinin vurgulandığı, gösterişsiz ama güçlü bir sosyolojiyi içeriyordu.”
Geçmişten bugüne uzanan, daha birçok bilginin yer aldığı, yemek ve mutfak kültürüyle ilgili bilmediğimiz her şeyi bu kitap sayesinde görebiliriz. Türünü sevenlerin bir şans vermesini tavsiye ederim.
Günaydın!
Tüm kitapsever dostlarıma kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Yemeğin sadece yaşamı devam ettirip karnımızı doyurmak için bir meta olmadığını, geçmişten günümüze kültürel, törel değerleri alt yapısında bulunduran bir nevi sanat olduğunu anlatan ve yemek sektörü ile ilgili ayrıntılı bilgiler sunarak genel kültür düzeyinde okurunu
Bazen bu sanatlar asıl amaçlarını yitirip kendileri de bir amaç olabiliyorlar. Yaşamak için yiyen insan yemek için yaşamaya başlıyor; yıkmak için yapıyor, örtünmek değil de soyunmak için giyiniyor. Var kalmak yerine yok etmek için öldüresiye savaşıyor.