En Beğenilen Hüseyin Bozdağ kitaplarını, en beğenilen Hüseyin Bozdağ sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Hüseyin Bozdağ yazarlarını, en beğenilen Hüseyin Bozdağ yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günaydın!
Tüm kitapsever dostlarıma kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Yemeğin sadece yaşamı devam ettirip karnımızı doyurmak için bir meta olmadığını, geçmişten günümüze kültürel, törel değerleri alt yapısında bulunduran bir nevi sanat olduğunu anlatan ve yemek sektörü ile ilgili ayrıntılı bilgiler sunarak genel kültür düzeyinde okurunu
YEMEK SANAYİİNİN GELİŞİMİ
YAZAR : HÜSEYİN BOZDAĞ
YAYINEVİ : AZ YAYIN GRUBU
SAYFA SAYISI : 182
PUANIM : 10/10
Merhabalar..
Bugün #yemeksanayiiningelişimi ile geldim
Türkler diyince hemen aklımıza lezzetli mi lezzetli çeşit çeşit yemeklerimiz gelir. Bizler için ocak, mutfak ve yemek çok çok önemlidir. Hatta bunu atasözlerimizden bile anlayabilirsiniz.
İşte bu kitapta Osmanlı Devleti döneminden günümüz Türkiye'sine kadar yemek sektörünün nasıl oluştuğu, nasıl geliştiği ve bizim için önemini en ince ayrıntılarına kadar bahsediyor
Sektörü daha iyi öğrenmek ve bu konuda az da olsa ilginiz varsa kesinlikle okumanız gerek bir kitap
Merhaba
Bugün sizlere AZ yayınlarından Hüseyin Bozdağ kaleminden Yemek Sanayiinin Gelişimi adlı kitabı ile geldim.
Bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan gelenek durumundaki her türlü yaşayışa,düşünce ve sanat varlıkları altında birçok kültürümüz var,yemek kültürümüzde önemli bir kültürel sistemdir ve geniş bir yelpazeye sahiptir. Her yörenin kendine has yemekleri eşsiz tatları vardır. Geçmişten gelerek bir soy misali ilerleyen,hislerimizi de yansıtan mutluluğumuzda,üzüntümüzde bizleri bir araya getiren.
Hüseyin Bozdağ o kadar güzel en ince detayına kasar anlatmış ki her şeyi atasözleriyle aş,açlık ve tokluluk toplumun değerlerini “Aşını,eşini,işini bil” Ocak ve yuva’nın baba ocaklarına dayandığını ve ‘ Ocak ‘ kelimesinin aile birliğinin bir simgesi olduğunu. Osmanlı dönemlerinde kuşluk ve zevale denilen iki öğünden oluştuğunu ve iki öğünün dışında yatmadan önce yenilen öğüne de ‘Yatsılık’,Orta Anadolu’dada ‘Yat Geber’ dendiğini,sofranın aile birliğini sağladığını,Osmanlı döneminde saray mutfaklarının hem büyüklüğü hemde işleyişi ile önemli bir yapı olduğunu. Günümüzde modern anlayışa sahip toplu yemek kuruluşlarının gıda güvenliği konusunda önemli düzeyde ilerlediğini,Üretim teknolojilerinden,Sektörün sorunları ve çözümlerinden,sektörün geleceği ve daha sayamadığım bir çok başlık altında anlaşılır bir dil ile detaylı bir şekilde anlatmış ve bildiklerimi pekiştirip bilmediklerimi de öğrendiğim harika içi bilgi dolu bir kitap okudum.
Bazen bu sanatlar asıl amaçlarını yitirip kendileri de bir amaç olabiliyorlar. Yaşamak için yiyen insan yemek için yaşamaya başlıyor; yıkmak için yapıyor, örtünmek değil de soyunmak için giyiniyor. Var kalmak yerine yok etmek için öldüresiye savaşıyor.
Özellikle gastronomi okuyanların, yemek sektöründe çalışanların, yemek yapmayı ve yemeyi sevenlerin faydalanacağı bir kitap.
Üniversite kantininde çalışarak iş hayatına adım atmaya başlayan yazarımız 1988 yılında Emin Catering firmasını kurarak yemek sektörüne atılıyor bugün ise 5 firması ile sayısız ödül alıp yoluna devam etmektedir aynı zamanda tecrübelerini ve yemek kültürü hakkında derin araştırmalarını bu kitapta bizimle de paylaşmıştır.
İlgilileri için oldukça faydalı bilgiler yer alıyor göz atmanızda fayda var.
#herkitapbiryaşam #Okuyunuz
Sofra, ailenin bir arada olduğu, aile içindeki hiyerarşinin pekiştiği, sosyal değerlerin ve aile birliğinin vurgulandığı, gösterişsiz ama güçlü bir sosyolojiyi içeriyordu.
.
Geçmişte sofra alışkanlığımızdan başlayıp, binlerce yıllık süreçte, aile, ocak, yemek, mutfak kavramlarının değerini anlatan bir eser. Yemek kültürümüzün geçmişini anlatıp, Türk mitolojisinde ateş, ocak ve mutfak kavramlarının oluşumunu okuyucuya sunuyor. Türklerde ateş ve ocağa verilen kutsal anlam çok eskilere, İslam öncesi Türk inanışlarına dayanıyor. Eski Türk destanlarında ve inanışlarında ateşin çok büyük önemi olduğu görülüyor. Başlangıçta her ailenin bir ateş ve ocağının var olduğu düşünülüyor. Bugün bile hayatımızın en önemli anlarını paylaştığımız sofra kültürümüzün gelişimi, ocağın var oluşuna dayanıyor.
Kültürümüzde, özellikle Anadolu sofra gelenekleri, günümüzde bile, önemini halen koruyor. Selçuklulardan Osmanlılara ve günümüze kadar uzanan bin yıllık bu süreç, zaman içinde gelişerek değişiklere uğramıştır ama özünde genel özelliklerini günümüze taşımıştır. Gelenek ve inançlardan yola çıkarak, yemek sanayiinin gelişimini, sorunlarını ve çözüm önerilerini sunan, yemek sektörüne ışık tutacak bir eser. Alana ilgi duyanlara tavsiye ederim.
#YemekSanayiininGelişimi
^
^
#alıntı
Eski Türk efsane ve yazıtlarında açıkça görülüyor ki, en eski inanışlarımızdan bu yana ‘ocak’ aile birliğinin sembolüdür.
^
^
#yemek #bloghemsire #ocak #mutfak #masalkitapligii
Muhammed Alper Şenel modaratörlüğünde okuyoruz
#YemekSanayiininGelişimi
#HüseyinBozdağ
Mutfağın ve yemeğin kültürümüzde öyle derin ve mistik izleri var ki,bugün de hayatımızın en önemli anlarını kapsıyor. Doğumlarımızda, düğünlerimizde ve ölümlerimizde, "yemek" ve "mutfak" yüzyıllardan beri kutsal yerini koruyor.En büyük sevinçlerin ve ağır kederlerin paylaşımında hayatımızda yerini alıyor.
Osmanlı'dan günümüze kadar olan süreçte yemek ve mutfak kültürünün ne kadar geliştiği ve sanayileşme sürecinde ne gibi gelişimler olduğunu yazarımız çok güzel bir şekilde kaleme almış biz okuyuculara sunmuştur.Yemek ve mutfak kültürünün nasıl geliştiğini metak edenler için harika bir kitap tavsiye ediyorum.Yazarımızın kalemi daim yolu açık olsun inşAllah.